Rita Leggett'e 3 yaşındayken şiddetli kronik epilepsi teşhisi konuldu. Yıllar boyunca bir dizi tedavi seçeneği denendi, ancak hiçbiri durumunu etkili bir şekilde yönetmesine yardımcı olmadı. 2010 yılında, 40'lı yaşlarının sonunda, yaklaşan nöbetleri tespit eden ve hastayı bu konuda uyaran bir beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) olan Neurovista cihazının takılmasına karar verildi ve takıldı da... Cihaz test aşamasında olduğundan, Leggett bir ödeme yapmadı. Yani bir nevi kobay olmayı kabul etti.
Cihaz denemelerinden elde edilen sonuçlar karışık olsa da nöbetlerin meydana gelmesini önlemek için klonazepam gibi profilaktik ilaçlar alan hasta için iyi çalıştı. Ekip raporlarında, cihaz sayesinde hastanın ayda ortalama üç nöbet geçirirken bunun sıfıra indiği söyleniyordu.
Ama bu ümit verici süreç uzun sürmedi. 2013 yılında, cihazı yapan şirket olan NeuroVista'nın parası bitti ve iflas etti. uzamanlar, deneme katılımcılarına implantlarını çıkarmalarını istedi. Zira deneyi sürdüren şirket artık mevcut değildi.
Leggett, o anı "mahvolmuştum" diyerek anlatıyor. İmplantı tutmaya çalıştı. Leggett ve kocası şirketle pazarlık etmeye çalıştı. Evlerini yeniden ipotek etmek pahasına cihazı satın almak bile istediler. Ama sonuçta, denemede kendi isteği dışında implantı çıkaran son kişi olmaktan kurtulamadı.
Durumunu daha iyi yönetmenin yanı sıra, cihaz Leggett üzerinde psikolojik bir etki yaratmıştı. Cihaz, kendisini daha fazla kontrol altında hissetmesini sağlıyordu. Üreticiden bir "fesih emri" aldıktan sonra, cihazı elinde tutup tutamayacağını öğrenmeye çalıştı, ancak hiçbir sonuç elde edemedi.
Leggett, cihaz olmadan artık belirli işleri yapamıyor, araba kullanamıyor ve cihaz takılıyken yapabildiği gibi sosyalleşemiyor. Ekip, cihaz ile bir tür insan-makine simbiyotik ilişkisi içinde olduğunu, ona güvendiğini ve kendi eylemsel kapasitesini artırmak için kullandığını söylüyor.