Eğer doğum gününüzün ne kadar yaygın olduğunu merak ediyorsanız, internette paylaşılan bir yoğunluk haritası bu merakınızı giderebilir. Bu harita, (en azından ABD’de) Eylül ve Temmuz aylarında daha fazla insanın doğduğunu, en nadir doğum günlerinin ise Kasım, Aralık ve Ocak aylarında olduğunu gösteriyor.
Avrupa ve Amerika için Noel döneminden (Aralık ayı) yaklaşık dokuz ay sonra olan Eylül ayının 12, 18, 25 ve 26 günlerinin en yaygın doğum günleri olduğu tespit edildi.
Belki de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Yeni Yıl Günü ve Noel günü doğma olasılığı en düşük günlerden ikisi olarak dikkat çekiyor. Ancak 4 Temmuz (ABD Bağımsızlık Günü) ve Kasım sonu gibi bazı tarihlerin de düşük doğum günlerine eşlik etmesi şaşırtıcı olabilir.
Eylül ayındaki popüler doğum günlerinin, bir önceki kış boyunca yaşanan ve daha fazla insanı içeride kalmaya teşvik eden soğuk hava nedeniyle olduğuna inanılıyor.
Bu veri kümesinde en yaygın olan gün 9 Eylül’ken, ikincisi ise 19 Eylül olarak görülüyor. Harita ayrıca Noel Arifesi, Noel Günü, Yılbaşı ve 4 Temmuz dahil olmak üzere ABD’deki resmi tatillerin doğumlar için en az olası günler olduğunu gösteriyor.
ABD’deki çoğu devlet hastanesi, acil durumlar dışında ulusal tatillerde sezaryen planlamayı reddederken, birçok özel hastane de normalde planlanan sezaryen sayısından daha azını planlıyor.
Her ayın 13’ü de doğumların daha az olduğu günler arasında görülüyor ve bu durumun da muhtemelen batıl inançlardan kaynaklandığı tahmin edilebilir.
Ayrıca bilim insanları, bebek isteyen çiftler için en uygun zamanı ve ayları da belirlediler. Araştırmalar, bebek sahibi olmaya çalışan çiftlerin hamile kalmak istiyorlarsa bahar sabahları saat 7:30’dan önce ilişkiye girmelerinin en ideal zaman olabileceğini gösteriyor.
Zürih Üniversite Hastanesi bilim insanları, spermlerin sabahın erken saatlerinde en güçlü olan kendi 24 saatlik iç saatine sahip olduğunu söylüyor. Ayrıca İsviçreli araştırmacılar, mart, nisan ve mayıs aylarında spermin bir yumurtayı döllemek için en sağlıklı boyut ve şekle sahip olduğunu da keşfetti.
Uzmanlar, doğurganlık tedavisi gören 25 ve 40 yaşlarındaki 7.068 erkekten alınan semen örneklerini analiz etti. Örnekler, sperm konsantrasyonu, toplam sperm sayısı, progresif hareketlilik ve normal morfoloji açısından çapraz kontrole tabi tutuldu.
Baş yazar Dr. Brigitte Leeners’ın söylediğine göre “Erkek sperm kalitesi hem sirkadiyen hem de yıllık ritimlere göre değişir. Sperm kalitesinin en yüksek olduğu sabahın erken saatlerinde semen toplanması, doğal doğurganlığı iyileştirmek için kullanılabilir.”