BIOS'un geleceği EFI, modern arayüzü sayesinde kolayca kullanılabiliyor, daha fazla özellik sunuyor ve PC'leri geleceğe hazırlıyor. EFI gerçekten de sadece yeni bir BIOS mu yoksa muhteşem özellikleri olan bir mini-işletim-sistemi mi?
O, 25 seneden fazladır bilgisayarlarımızı hayata döndürüyor, donanımları kontrol ediyor ve işletim sistemini başlatıyor: BIOS...
Şimdiyse Basic Input Ouput System (BIOS) halefine merhaba diyor. İsmi: Extensible Firmware Interface, kısaca EFI (Türkçesi: Genişletilebilir Firmware Arayüzü). Bu seneden itibaren Intel temelli ve MSI markalı anakartlarla kullanıma sunuldu. Avantaj: 64-Bit sistemleri destekliyor ve bu yüzden yeni donanımların isteklerine göre yapılandırılmış ve geleceğe hazır. Üretici MSI için EFI, gerçek Windows'tan önce çalışan ufak bir işletim sistemi. Buna karşın rakip American Megatrends Inc. (AMI), bu tekniği Aptio ismi altında pazarlıyor ve sadece BIOS'un gelişmiş bir sürümü olarak görüyor. EFI gerçek bir devrim değil mi? Kullanıcılar için neleri değiştirecek? CHIP Online bu soruları sizin için yanıtlıyor.
Selefinden daha iyi: EFI'nin yeni özellikleri
İlk bakışta farklılıklar çok fazla, özellikle de görsel olarak. PC'yi açarken daha süslü bir başlangıç ekranı kullanıcıyı karşılıyor. Eğer PC kendi haline bırakılıp önyükleme süreci devam ettirilirse görsel yenilikler bu kadar oluyor.
Ancak kullanıcı başlangıç sürecini iptal edip, eskiden BIOS'ta olduğu gibi [DELETE] tuşu ile EFI ayarlarına girerse avantajlar ortaya çıkıyor: EFI daha şık gözüküyor ve daha fazla fonksiyon sunuyor.
Grafik: Geleneksel mavi ekran yerine fare ile etkileşime geçen, uygun butonlara sahip bir arayüz açılıyor. Yani kullanışsız klavye girişlerine son; bunun yerine daha rahat kontrol edilebilir bir menü sunuluyor. Aynı zamanda Ethernet kartı da işletim sistemi olmaksızın çalışabiliyor; böylece EFI kolayca web üzerinden güncelleştirilebiliyor. Fare veya ekran kartı gibi standart arayüzler artık Vista vb. tarafından kontrol edilmediği, bilakis direkt EFI ile bütünleşik olduğu için bu süreç mümkün kılınabiliyor. Bu durum donanım üreticileri tarafından da sevindirici, zira artık sistemden bağımsız sürücüler üretmek mümkün.
Dolayısıyla sadece XP ve Vista için sürücü yeterli mi? Ne yazık ki, hayır çünkü EFI ancak Vista Service Pack 1'den itibaren destekleniyor, öncesindeki işletim sistemleri (dolayısıyla XP) kapsam dışında kalıyor. Yüksek bir ihtimalle 2010 başında çıkacak olan Windows 7'den itibaren Microsoft, EFI'yi tüm ek özellikleriyle beraber tamamen destekleyecek.
Peki, uygun donanımlarda durum nasıl? Şu an için kötü çünkü MSI içinde EFI yüklü fazla anakart sunmuyor. Seçenekler ise şunlar: Intel P35 yonga setini baz alan P35 Neo 3, P45'i baz alan P45D3, P45 Diamond ve P45 Platinum.
EFI'ye has uygulamalar
Burada EFI üzerinden çağrılabilen önyükleme-öncesi uygulamalar tanıtılacak. Sabit diskin gizli bir bölümünde duran ve çok iyi hizmet sunan ufak programlar.
Bu hizmetlerin sayısı ve çeşidi ise anakart üreticisine bağlı: AMI denetleme yazılımları, geleneksel BIOS ayarları veya yedekleme seçenekleri gibi sistem araçları sunarken rakip MSI bir adım öteye gidiyor: MSI imzalı bir EFI anakarta sahip olanlar fotoğraflara bakabilir ve MP3 oynatabilirler; hem de Windows'u komple açmaya gerek kalmadan.
Bu tip özellikler bir işletim sistemininkine yakın olsa da sınırlar yok değil: Outlook gibi Exchange sunucuları ile bağlantı içerisinde bulunan karmaşık uygulamaların eklenmesi mümkün değil. Daha basit POP3 e-posta özeti ise olası.
Her şey anakart ile bütünleşik
Kullanıcının kendisinin bazı uygulamalar ekleme şansının olması ise AMI-müdürüne göre plan dâhilinde değil ama zeki teknoloji fanlarının bunu başaramayacağını da söylenmiyor. AMI, MSI gibi kullanışlı uygulamaları eklemeyi ise programcının yeteneklerine bırakıyor. EFI bu konuda geniş bir faaliyet alanı sunuyor. BIOS, Assembler dilinde yazılmış olmasına rağmen EFI'de C programlama dili kullanılıyor. Sebep: Üniversite öğrencilerine C gibi modern ve zengin programlama dilleri öğretiliyor, Assembler'ı bilen kişi sayısı ise her geçen gün azalıyor. Dolayısıyla programcıların gelecekte ne tür önyükleme öncesi (pre-boot) uygulamalar geliştireceğini beklemek son derece heyecanlı olacak. AMI şimdiden Windows'suz oynanabilen üç oyun geliştirdi. Tabi ki, ne kadar mantıklı olup olmadıkları ise tartışmaya açık.
EFI'de ince ayar
BIOS'tan tanıdığımız ince ayar imkânlarının EFI'de de sunulması son derece mantıklı. Overclock ve sabit disk imajı alma gibi sistem ayarları olası bazı ihtimaller.
Böyle olması son derece pratik, zira Windows hiç açılmadığında EFI ile önceden alınmış bir yedek geri yüklenebilir. MSI enerji tasarrufunu da düşünerek GreenPower Center'ı kullanıyor. Burada kullanıcı bilgisayarın ne kadar elektriğe ihtiyaç duyduğunu görebiliyor; çevrenin korunmasına dikkat eden kullanıcılar donanımların elektrik ihtiyacını kısabilir.
Kesin bir risk
Eski BIOS deneyimsiz kullanıcıları hassas sistem ayarlarını değiştirmekten korkuturken EFI, buna davet çıkarıyor ve sistemi tamamen baştan şekillendiren hatta belki de kullanılmaz hale getirebilen ayarlar sunuyor. MSI bu tehlikeyi gelecekte basit ve uzman modu şeklinde iki farklı profil sunarak ortadan kaldırıyor.
EFI'nin beraberinde getirdiği bir diğer imkân ise GUID bölüm tablosu. Bu tablo BIOS'ta kullanılan Master Boot Record'dan (MBR) vazgeçiyor. Çünkü MBR'nin önemli bir eksikliği var: 2 Terabyte'dan daha büyük disk bölümleri tanınmıyor ki, ilerde bu büyüklükte depolama alanları bilgisayarlarda standart hale gelecek.
64-Bit teknolojisi sayesinde geleceğe hazır
EFI, 64-Bit tekniği sayesinde 8192 Exa-byte adresleme yapabiliyor. Bunun anlamı 8 milyar Terabyte; önümüzdeki seneler için fazlasıyla yeterli.
İçinde BIOS'un da olduğu bir gelecek neredeyse imkânsız çünkü hem AMI hem de MSI programlarını geliştirmeye devam edecekler. EFI'nin sadece ufak bir devrim olup olmadığını ise zaman gösterecek. Şu an için sadece birkaç EFI-anakarta erişim hakkımız var. Ancak yeni nesil yonga setleri ile Windows kullanıcıları da bu teknolojinin tadına varabilecekler. Apple bu konuda da öncülüğü göğüslüyor: Intel tabanlı Mac'lerde EFI çoktandır mevcut ve OS-X bilgisayarlarda Windows'un da çalışmasını mümkün kılıyor.
Sonuç: Gelecek EFI'de
Şık bir arayüz, modern 64-Bit tekniği ve pratik özellikler: EFI'nin tozlanmış BIOS'u öbür tarafa göndermesinin zamanı geldi.
Yeni donanımların gereksinimleri ile daha iyi baş edebiliyor ve selefinden çok daha büyük sabit disk kapasitesi desteği sunuyor. EFI'nin günlük PC kullanımında devrim yapıp yapamayacağı, ne tür önyükleme-öncesi uygulamalarının geliştirileceğine bağlı.
Öncelikle çeşitli modellerin son kullanıcı seviyesine ulaşmasını beklemeliyiz. İşte o zaman potansiyel kullanıcıların BIOS halefine değer verip vermediği ortaya çıkacak. Şurası kesin: Gelecekte "işletim sistemi öncesinde" bazı şeylerin yapılabilmesi gerekiyor ve işte EFI tam bu noktada çok iyi bir altyapı sunuyor.