Dünya nüfusu 8 milyar sınırını geçmeye hazırlanıyor. Kısa bir süre önce sunulan en son BM raporu, bu dönüm noktasına 15 Kasım civarın ulaşılacağını tahmin ediyor, ancak kesin bir tarih vermek imkansız denilebilecek derecede zor.
Mevcut tahminler ve belirli bir hata payı göz önüne alındığında, 8 milyar insan sınırına hızla yaklaşıyoruz ve Wall Street Journal'ın söylediğine göre buna "her an" ulaşabiliriz gibi görünüyor.
BM Genel Sekreteri António Guterres geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Bu yılki Dünya Nüfus Günü, Dünya'nın sekiz milyarıncı insanının doğumunu beklediğimiz bir dönüm noktasına denk geliyor. Farklılıklarımızı kutlamak, ortak insanlığımızı tanımak ve yaşam süresini uzatan ve anne ve çocuk ölüm oranlarını önemli ölçüde azaltan sağlık alanındaki ilerlemeleri onurlandırmak için bir fırsat” dedi ve devam etti: “Aynı zamanda, gezegenimize özen gösterme konusundaki ortak sorumluluğumuzun bir hatırlatıcısı ve birbirimize olan taahhütlerimizin hala hangi alanlarda yetersiz kaldığını düşünmemiz gereken bir an.”
BM tahminleri, küresel nüfusun 2030'da yaklaşık 8,5 milyara, 2050'de 9,7 milyara ve 2100'de 10,4 milyara ulaşabileceğini öne sürüyor. Bu muazzam değişimin bir parçası olarak 2023 yılına kadar Hindistan, gezegenin en kalabalık ülkesi olarak Çin’i geçecek.
Gelişmekte olan ülkelerde büyük bir nüfus patlaması bekleniyor. BM'nin söylediğine göre, 2050 yılına kadar öngörülen nüfus artışının yarısından fazlası sadece sekiz ülkede yoğunlaşacak: Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mısır, Etiyopya, Hindistan, Nijerya, Pakistan, Filipinler ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti.
Yine de diğer bazı tahminler biraz daha farklı bir gelecek öngörüyor. 2020'de The Lancet'te yayınlanan büyük bir araştırma, küresel nüfusun önümüzdeki birkaç on yılda artacağını, 2064'te 9,7 milyar civarında zirveye ulaşacağını ve 2100'de 8,8 milyara düşeceğini öne sürmüştü. Bu tahmin gerçekleşirse, 14. yüzyılın ortalarında Kara Veba salgınından bu yana küresel nüfus ilk kez azalmış olacak.
Bu senaryoların her ikisinde de, Sahra altı Afrika'da büyük bir nüfus artışı meydana gelecek ve Arap dünyasında daha yavaş bir artış görülecek. Bu küresel demografik hareketle birlikte, tek bir süper gücün değil, birçok süper gücün hüküm sürdüğü çok kutuplu bir dünyaya doğru dev bir kayma yaşanabilir.