Sigma - Öngörüler & Tahminler
Firmaların alışıldık yol haritaları bu listeyi hazırlarken bizim en büyük yardımcılarımız olsa da, bu denklem Sigma gibi ne yapacağı belli olmayan firmalar söz konusu olduğunda pek fazla işe yaramıyor. En azından iki Quattro serisi kameranın gelmiş olması, aynı sensör yapısına sahip en az iki kamera ile daha karşılaşacağımızın işareti.
Sigma DP3 Quattro
Sigma'nın DP serisi kompakt kameraları, çok katmanlı APS-C sensörlere ve sabit odağa sahipler. Sigma'nın tercihi son kullanıcıya değiştirilebilir lensler sunmak yerine sabit lensler kullanan farklı kamera modelleri önermek. DP1 modeli 28mm eşdeğerinde f/2.8 lense sahipken, DP2 modeli 45mm eşdeğerinde f/2.8, DP3 ise 75mm eşdeğerinde f/2.8 lense sahip.
Kameraların görüntüsü, nasıl diyelim, kendine özgü ve biraz projeksiyon cihazlarını andırıyor. Opsiyonel vizör ve LCD çatı eklentisi de bunu pek fazla değiştiremiyor. Bu tasarım tercihi donanım ihtiyaçlarından doğmuş olsa da ortaya çıkan tasarım ve stil Sigma'yı mutlu etmiş gibi gözükmekte.
Sony'nin piyasaya çıkması beklenen çok katmanlı sensörleri o kadar göz önünde ki, bunu ilk kez Sigma'nın gerçeğe dönüştürdüğünü hatırlatmamız gerekebilir. Foveon sensörü mavi, yeşil ve kırmızıya hassaslaşmış üç katman kullanırken, Quattro sensörü de en üst katmandaki pixel'leri dört katına çıkartıyor genel olarak daha yüksek bir çözünürlük ve alttaki yeşil ve kırmızı katmanlar için daha yüksek bir parlaklık bilgisi sağlıyor.
Sony a99 II
Sony'nin tam kare (full frame) modellerini de unutmayalım. Sony'nin a99 SLT kamerası üç senedir herhangi bir geliştirmeye uğramaksızın piyasada ve alpha serisinin elden geçtiği bu günlerde a99 II'nin geliştirilmesi hayati önem taşıyor. Sony bu günlerde Alpha lenslere oldukça konsantre ve siz bunları alıp bir adaptör yardımıyla aynasız kameralarda kullanabiliyor olsanız da bunun ideal çözüm olduğunu söyleyemeyiz.
Eğer Sony, a99 II'yi piyasaya sürerse teknik özellikleri hakkında tahmin yürütmek o kadar da zor değil. Maksimum devamlı çekim hızına negatif etki yapacak olsa da a7R'deki 36 megapiksellik tam kare sensörün kullanılması oldukça olası. Eğer çok beklenen 46 megapiksellik yeni sensör hazırda bekliyorsa kullanılması mümkün, ancak Sony onu a9 modeli için saklayacaktır muhtemelen.
a99'un geliştirilebileceği bir diğer bölge de göreceli olarak basit kalan 19 noktalı otofokus sistemi. a77 II'de kullanılan hızlı, isabetli ve verimli 79 noktalı otofokus sisteminin tam kare a99 II'de kullanılması mümkün gözükmekte ki bu Sony'nin SLT serisine yeni bir soluk getirmekle kalmayıp en büyük rakipleri Nikon ve Canon üzerindeki baskıyı da arttıracaktır.
Sony a9
Sony'nin yeni sensörüyle alakalı söylentiler şu an kamera pazarını işgal etmiş durumda ve bizim kaynaklarımız da Sony'nin yeni geliştirdiği 46 megapiksellik yeni tam kare (full frame) sensörün aynasız a9 modelinde tanıtılacağını ve yeni kameranın a7 modelinin bir seviye üstünde kendisine yer bulacağını söylüyor.
Yine bir diğer konu, a9 modeli ile pek ilgili olmasa da Sony'nin Sigma'nın Foveon sensörüne benzeyen çok katmanlı bir sensör geliştirdiği yönünde. Aynı zamanda Sony'nin APCS (Active-Pixel Color Sampling) sensör tasarımın patentini aldığını da belirtelim. APCS sensörü Olympus OM-D E-M5 II'de incelediğimiz ve Hasselbrad tarafından geliştirilmiş Multi-Shot sistemiyle de önemli bir parallellik arz etmekte. Sonuçları da benzer olacağından aynı (veya çok benzer) teknolojiler üzerinden birden fazla tahmin yürütüyor olmamız çok olası.
Sony a3100
Sony'nin giriş seviyesi kompakt kamera seçenekleri de bu yıl doldurulmasını beklediğimiz bir diğer boşluk. Önceleri NEX-3 ile temsil edilen bu sınıfın adı daha sonra Alpha olarak değişti ve Sony pek başarılı olamayan a3000 modelini satışa sundu. Bir Sony SLT sınıfı kameraya benzemesine rağmen yarı saydam aynadan ve phase-detection otofokus sisteminden yoksun olan bu kamera Sony'nin sitesinden kaldırılmış durumda; üstelik NEX-3N hala listede bulunmasına rağmen... Bu da bize bazı ipuçları vermekte.
Sony'nin NEX-3N'in süper kompakt gövde tasarımına geri dönmek isteyeceğini ve a5000 modelinde kullanılan teknolojinin bu model gamının yeniden canlanmasına katkıda bulunacağı kanısındayız. 20 megapiksellik APS-C sensörü ve 25 noktalı basit ama verimli otofokus özelliği, bizim a3100 adını verdiğimiz ucuz, giriş seviyesi kompakt makineye eklendiğinde Sony'nin ürün gamındaki çok önemli bir boşluğu dolduracaktır.
Sigma SD1 Quattro
DP3 belki de Sigma'nın bu yıl piyasaya süreceği tek ürün olmayabilir; şirketin yetkili ağızlarına göre yeni bir DSLR kamera ailesinin eli kulağında.
Bizim verdiğimiz isim ile Sigma SD1 Quattro şu an piyasada olan SD1 Merrill DSLR kameranın yerini alabilir ve muhtemelen daha yüksek çözünürlük ve henüz çok detayına ulaşamadığımız başka gelişimler de içeriyor.
SD1 Merrill her ne kadar heyecan verici teknolojik özelliklere sahip olsa da kamera pazarında ismini kabul ettirme konusunda pek başarılı olamadı. Yeni ve deneysel bir sensör teknolojisinin denemesi olarak düşündüğümüzde ise oldukça ilgi çekici.
Mütevazi çözünürlüklerde resimler üreten Foveon sensörü herhangi bir anti-aliasing filtresine ihtiyaç duymuyor ve klasik tek katmanlı sensörler ile aynı seviyede çok daha berrak ve kesin bir görüntü sağlıyor.
Nikon D400
Uzun soluklu bir hikayeyi de hortlatmış oluyoruz bu vesile ile... Çoğu fotoğrafçının sahneden çekilmesine göz yaşı döktüğü D300, firmanın en son APS-C formatındaki profesyonel SLR makinesiydi bilindiği gibi. Peki Nikon bu modeli yenileyecek mi? D7000 ve D7100 son derece başarılı tasarlanmış amatör makineler olarak kendilerini kabul ettirmiş olsalar da kesinlikle D300 sahiplerinin geçiş yapmak isteyeceği platformlar değiller. D7200 ise yukarıda incelediğimiz gibi bu role aday olsa da, belki de sıfırdan bir tahminde bulunmamız gerekiyor.
Nikon'dan gelen bir beyanatta bu konuda bir 'talep analizi' yapıldığından öte elde pek fazla bilgi de olmadığından tahminler yapmaya çalışalım. Diyelim ki D300'ün yerini alacak modelin adı D400, metal gövdeye, profesyonel kontrollere, Nikon'un hayli kompleks 51 noktalı ve yüksek hızda çekime olanak sağlayan otofokus kontrolüne sahip olsun.
Sensör bazında Nikon'un elinde zaten seçenekler var; D7000'deki 16 megapiksellik APS-C sensörü civardakilerin en gelişmişi olmasa da Coolpix A'da bunun anti-aliasing desteklemeyen versiyonunu kullandığını biliyoruz ve bu, kameranın işlemcisi ve tampon belleği üzerindeki baskıyı azaltmanın yanında ihtiyaç duyulan yüksek hızlı çekimlere de müsaade edecektir.
Bir diğer alternatif D7100'de kullanılan 24 megapiksellik ancak tampon bellek kapasitesi ve çekim hızı kısıtlı APS-C sensör. Profesyonel makine söz konusu olduğunda karşınızda EOS 7D Mark II varken bununla fazla uzağa gidebilmesi zor gözüküyor Nikon'un.
Şartlar üç aşağı beş yukarı bu şekilde ve evet, D400'ü görebilmeyi çok isteriz, bu konuda pek iyimser olmasak da...
Nikon D7200
Yine Nikon Rumours'a göre D7100 yerini D7200'e bırakacak ki Nikon'un genel yol haritasına ve ürün kodlandırma alışkanlıklarına baktığımızda bu oldukça olası. 2013 yılı başında piyasaya çıkan D7100'ün daha sonra piyasaya çıkan, alt seviyesindeki modeller ile arasındaki farkın daraltıldığını ve her ne kadar daha fazla özellik sunan daha güçlü bir kamera olmaya devam etse de bu modeller ile arasında bir sensör farkının kalmadığını görüyoruz.
Nikon Rumours'un diğer öngörüleri yepyeni 24 megapiksellik sensör, D750'de gördüğümüz eğimli ekran, dahili Wi-Fi, 6fps'lik devamlı çekim hızı değişmemesine rağmen 16 RAW+JPEG düzeyine kadar geliştirilmiş tampon bellek kapasitesi ve video iyileştirmeleri...
Tüm bu geliştirmeler, Nikon'un en fazla tercih edilen başlangıç seviyesi DSLR kamerasının, uzun süredir beklediğimiz D300 serisinin yerini alacak model eksikliğini sona erdirmesi için yeterli. Rakibi Canon EOS 7D Mark II'nin satışa sunulmasının ardından Nikon nihayet saniyede 10 kare gibi profesyonel hızlarda çekim yapabilecek, cüzdanı çok fazla yakmayan bir kameraya sahip oluyor.
Nikon D5500
Nikon D5500 hakkındaki tahminlerimizin tutmasının keyfini yaşıyoruz. "Nikon Rumours" sitesine göre D5500; D5200 ve D5300'de bulunan APS-C sensörü ve bir DSLR makinede ilk kez kullanılacak olan dokunmatik ekrana sahip olacak.
Beklediğimiz iki zayıflık olan sınırlı tampon bellek (buffer) kapasitesi ve yavaş otofokus konularında da Nikon'dan doğrulama öyle veya böyle gelmiş durumda. Buna rağmen iyi haber, Nikon'a göre D5500'ün otofokus sistemi eski modellere göre yüzde 20 daha hızlı çalışacak.
Nikon Coolpix P8000
Diğer taraftan Nikon'un diğer kompakt kamerası P7800'de artık iki yaşına geldi ve elden geçmesini beklediğimiz bir model. Nikon'un burada kaldığı açmaz ise rakipleri birer birer büyük sensörlü kameraları piyasaya çıkartır veya geliştirirken, P7800'de 1/1.7'lik çok daha küçük bir sensörü tercih etmesi. Nikon'un risk alıp, pazar kaybı ihtimali gayet olasıyken küçük ebattaki sensör ile devam mı edeceği, yoksa büyük bir sensör mü geliştireceği merak konusu. Bizce iki farklı yolun tercih edilmesi mümkün.
Bunlardan ilki Coolpix A'nın zum özellikleri geliştirilmiş bir versiyonunu piyasaya sürmek, diğeri ise rakipleri gibi 1 inçlik bir sensöre geçiş yaparak yeni modelde kullanmak. İkincisinin olmaması için hiç bir sebep yok, zira 1 inç'lik sensörler Nikon 1 serisinden itibaren kullanıyor ve bunun için ayrıca power-zoom lens kiti de üretildi. Bu yüzden bizim tahminimiz P8000'in 1 inç'lik, Nikon 1'den alınacak olan 18 megapiksellik sensör, katlanabilir lens, dahili Wi-Fi desteği ve 20fps burst modu ile geleceği yönünde.
Fuji X-Pro 2
2012 yılı başında çıkan ve ilgi çekici teknik detaylarına rağmen X-T1'in gölgesinde kalan X-Pro1 maalesef bir X-Pro2 görme olasılığımızın önündeki en güçlü engel.
Ancak pratikte bu ikisi oldukça farklı kameralar. X-T1; DSLR stili, pentaprizma şekilli otomatik vizöre sahip bir kompakt kamera iken, X-Pro1 daha geleneksel, değiştirilebilir lensli, telemetrik bir kamera. 'Leica' stilini hatırlatan hatlara ve takılı lensin odağı ile eşleşebilmek için farklı boyutlarda frame' kareler görüntüleyen sabit büyütücülü bir vizöre sahip. Bu karmaşık ancak çok olumlu eleştirilen alan optik/elektronik sistem aynı anda hem optik vizörün parlaklığı, hem de elektronik vizörün hassaslığına sahip.
Fuji'nin kulağımıza çalınan yeni bir sensörü uzakta görülmediğine göre ne yapılabilir? Öncelikle bu modelde bulunan 1,440,000 dot'luk LCD ekranı X-100T modelinin hybrid vizöründeki 2.360.000 dot'luk, çok daha keskin LCD ekran ile değiştirilebilir. Ayrıca Fuji'nin en son X serisindeki tüm modellerde çözünürlük aynı olmasına (16 megapiksel) rağmen yeni modeller, phase-detection özelliğini de taşıyan X-Trans CMOS II sensörüne ve 14-bitlik RAW data yakalama yeteneğine sahipler. Bu da X-Pro 2'ye daha hızlı otofokus ve pratikte daha yumuşak ton geçişleri ve daha iyi bir fotoğraf kalitesi sunacaktır.
Açıkçası X-Pro 2'nin piyasaya sürüldüğünü görmek isteriz, en çok da kendine has vizör-lens-sensör karakteristiğinden dolayı... Klasik bir telemetre kamerasının tüm avantajlarını taşıyacaktır, tıpkı sadece çerçevenin içindekini değil, dışındakini de görebilmenizi sağlayan optik vizör gibi.
Sony - Öngörüler & Tahminler
Tıpkı Olympus gibi, Sony için de oldukça meşgul zamanlar... Japon elektronik devi uzun zamandır Nikon ve Canon tarafından domine edilen dijital kamera pazarındaki yerini sağlamlaştırmak için çok çalışıyor ve ürün gamını sürekli olarak güncel tutuyor. Firma faaliyet gösterdiği her alanda olduğu gibi bu konuda da sürprizler yapmak konusunda oldukça başarılı ve neyle karşılaşacağımızı kestirmek pek kolay değil.
Sony a59
Sony A7 II'nin basın brifinginde söyledikleri gibi, Sony hala Alpha SLT serisi ve Alpha lenslerine konsantre durumda. Eğer öyleyse, en azından giriş seviyesinden bir model 2015 yılı içinde yenilenecek demektir. Sony'nin en şaaşalı modeli olmasa da Sony a58 yeni başlayanlar için son derece başarılı bir kameraydı ve neredeyse iki yaşına basmak üzere, fiyatı da oldukça ucuzlamış durumda.
Giriş seviyesi bir kamerada her hangi bir baş döndürücü teknolojik gelişme beklemesek de Sony belli alanlarda bazı geliştirmelere gidecektir. Örnek vermek gerekirse 24 megapiksellik daha yüksek çözünürlük sağlayan bir sensör, 10fps sürekli çekim hızı ve daha yüksek çözünürlükte eğimli ekran gibi... Tüm bu özellikler a65 modelinde de bulunmakta, bu yüzden yüksek ihtimalle a65 modelinin satıştan çekileceğini söylemek mümkün.
Elbette sizlere kesin bir doğrulukla, 2015 yılında şu kameraları göreceksiniz, şu kamera çok satacak, şu kamera şu özellikleri sayesinde bir çığır açacak diyemiyoruz. Yine de söylentileri, güvenilir kaynaklardan yakaladığımız bir kaç hikayeyi ve elbette kendi araştırmalarımızı ve tecrübemizi kullanarak 2015'te piyasaya çıkma ihtimalini yüksek gördüğümüz kameraları bir araya getirip bir liste oluşturduk. Listemizdeki pek çok kamera aslında duyurulmuş değil. Biz, bu listede piyasaya çıkması muhtemel kameralara kendi tahminlerimiz doğrultusunda isimler verdik; nasıl görüneceklerini tahmin etmeye çalıştık. Başka bir deyişle burada göreceğiniz kamera modelleri, aslında şu an duyurulmuş modeller değil. Ama gerçek olma ihtimalleri bir hayli fazla.
Öyle veya böyle, üreticilerin model gamı konusunda oturmuş belli tercihleri var ve (tıpkı Apple'ın ürünleri gibi) bu da bize bazı ipuçları veriyor. Üreticilerin kullandığı teknolojileri ve bunların yeni modellere nasıl adapte edilebileceğini, her ne kadar ne yapacaklarını bilemesek de ne yapmaları gerektiği tahmin edilebiliyoruz bu sayede.
Listedeki "tahmini kameraların" önemli bir bölümü halihazırda satılan modellerin güncelleştirilmiş ve tabir yerindeyse, evrim geçirmiş versiyonlarından ibaret. Bununla birlikte 2015'te göreceğimizi düşündüğümüz kameralar için çok fazla sayıda akla gelmeyecek olasılık ve bazı uçuk söylentiler de mevcut.
Gelin 2015 yılında bizleri neler bekliyor, kamera dünyasında neler olacak, birlikte fikir yürütelim, tahminlerimizi yapalım...
Pentax - Öngörüler & Tahminler
Pentax, CES fuarında referans ürünlerini sergilemiş olsa da bunların detaylı özellikleri hakkında çok fazla bir bilgiye ulaşmak mümkün olmadı.
Tanıtılan modelin en önemli özelliği APS-C formatındaki değiştirilebilir lense sahip olması. 18-50mm'lik bu katlanabilir lens Nikon'un D3300 modelinde gösterdiği gibi kameranın gövde/lens ikilisinin boyutunu küçülten daha kompakt ebatta bir lens ile geliyor. Vizöre sahip kompakt kameralar, amatör fotoğraf meraklılarına hitap eden DSLR makineler ile rekabet edebilmelerine rağmen DSLR makineler de boş durmuyor.
Pentax ayrıca "super-photo" ve "large diameter-photo" lenslerini de duyurdu ancak şimdilik ne özellikleri hakkında bilgimiz var, ne de ne zaman satışa sunulacakları konusunda...
Olympus - Öngörüler & Tahminler
Nikon - Öngörüler & Tahminler
Nikon'un son birkaç senesi DSLR pazarında kazandıkları başarının keyfini sürmekle geçti, ancak fikirlerin ve yeniliklerin tükenip tükenmediğini göreceğimiz çetin bir yıl onları bekliyor. Biz halen kendilerinden çok şey göreceğimizi düşünüyoruz, üstelik sadece DSLR pazarıyla da sınırlı değil bu beklenti.
Nikon CoolPix A II
Nikon'un pahalı, pek kimsenin dikkatini çekmeyen, ancak gayet başarılı kompakt kamerası CoolPix A iki yaşına girdi ve yenilenme zamanı geldi çattı. Eğer Nikon bu modeli yenileyerek bizlere sunmaya karar verirse muhtemelen D7100'de kullanılan 24 megapiksellik APS-C sensörü tercih edilecek ilk donanım bileşeni olacaktır.
Fuji - Öngörüler & Tahminler
Fuji'nin yeni bir sensör, teknoloji veya kamera dizaynını önümüzdeki yıl bizlerle tanıştıracağına dair bir beklentimiz olmamasına rağmen halihazırda güncellenme potansiyeli oldukça yüksek ürünleri var. Gelin bir göz atalım...
Fuji X-M2
Fuji X-A1'i satış reyonlarında bolca bulunabildiği günlerin üzerinden epey vakit geçti ve diğer kompakt kamerası X-M1'in bulunabilirliği de giderek düşmeye başladı. Bunlar yeni modelin yolda olduğuna dair oldukça kuvvetli işaretler.
Fuji'nin X serisi, üst segmentte büyük başarılar kazanıp firmanın amiral gemisi haline gelse de, yeni veya cüzdanı daha az kabarık kullanıcıları X serisine çekebilmek için alt segmente de yeni ürünler sunulacağı çok açık. Ayrıca bir üst sınıftaki X-E2 modeli de artık stoklarda bulunmuyor ve elektronik vizör / X-Trans CMOS II sensörü üzerine geliştirilen bu model de yenilenmeyi bekliyor. Fuji bu iki modeli iki ayrı, elden geçirilmiş model ile yenileyebileceği gibi ikisinden doğan boşluğu tek bir model ile kapatma yoluna da gidebilir. Bizim tahminimiz X-M2'nin ilk kez bu seriden ürün satın alacak kullanıcıları hedefleyeceği, X-Trans CMOS II sensörüne sahip olacağı ancak elektronik vizör içermeyeceği yönünde. Böylece hem X-M1'e göre yeterince ileri adım atılmış olacak hem de X-E2'ye göre fiyat düzeyleri arasındaki denge korunacak.
Fuji yetkililerinin verdiği röportajlarda bazı dikkat çekici ayrıntılar da mevcut; daha büyük sensörler (tam kare olabilir) ve imaj kalitesi gibi konular hakkında... Bu da daha büyük lensler, daha büyük kameralar ve daha yavaş AF performansı anlamına geliyor. Ayrıca X-Trans teknolojisini de geliştirmeye devam ediyorlar.
Canon EOS-1D x Mark II
Canon daha yüksek çözünürlüklü sensörlerin eli kulağında olduğunu duyurduğundan beri, 4.5 yaşındaki EOS-1D x modeli bunun için ideal platform olarak gözüküyor. Üstelik D800 modelini satışa çıkardığından beri Nikon'un bu segmenti nasıl ele geçirdiğini düşünürsek Canon'un cevap vermesi için gerekli zaman geldi de geçiyor bile.
Bununla birlikte geçtiğimiz yıllar içinde yüksek çözünürlüklü tam kare Canon makineler üzerinden öyle "geyikler", öyle şehir efsaneleri üretildi ki, hemen hiç birinin gerçeğe dönüşmediğini varsayarak kulağımıza gelenleri bir kenara atmakta sakınca görmüyoruz.
EOS-1D x artık yaşlandı ve Canon'un 46 megapiksellik yeni tam kare sensörünün geliştirilmekte olduğunu ve eğer daha iyilerse Canon'un başka üreticilerden bu sensörü edinebilme opsiyonunu da reddetmediğini hatırlamak gerek.
Canon EOS 6D Mark II
Sıradaki kamera Canon'un tam kare (full frame) kamera ailesinin başlangıç üyelerinden EOS 6D. 2012 yılında piyasaya çıkan kameranın takipçisinin, zaten kullanılmış 7D adını değil de muhtemelen Mark II takısını kullanmasını bekliyoruz. Canon'un çok başarılı olmuş modellerin başarısının ekmeğini yemek için ilk kez yaptığı bir şey değil bu.
Canon çıkacak yeni model ile EOS6D / 5D Mark III arasında ciddi bir özellik ve fiyat farkı olabileceğini belirtmişti bilindiği gibi. 6D'nin özelliklerinin oldukça basit kaldığı göz önüne alınırsa Canon'un bu sensörü 5D Mark III modelindeki 22.3 megapiksellik imaj ünitesi ile değiştirmesi oldukça mantıklı gözükmekte. Diğer taraftan 5D Mark III'ün 61-noktalı karmaşık otofokus sistemini kullanmasını beklemiyoruz.
Canon'un stratejisini değiştirip, bu modeli 6D ve 5D Mark III arasına yerleştirerek, dahili WiFi ve GPS'e sahip, adeta EOS 70D'nin tam kare özellikli modeliymiş gibi piyasaya sürmesi de ihtimal dahilinde ki bu kamera pazarında gündem yaratacak bir girişim olabilir.
Canon EOS 750D/Rebel T6i
Canon'un üst-başlangıç DSLR serisinde yer alan EOS 700D yaklaşık 2 yıl önce piyasaya çıktı ve şirketin bu sınıftaki iki yeni model arasına en fazla 18 ay koyduğunu göz önüne alırsak, yeni model (klasik Canon isimlendirmesiyle 750D/T6i diyeceğiz) şimdiden gecikmiş durumda.
Canon'un eski modeldeki 18 megapiksellik APS-C CMOS sensörünün yerine EOS 70D modelindeki Dual Pixel AF sensörünü kullanmasını, ancak iki modelin birbirinin pazarını karıştırmaması için Canon'un 750D modelinde bazı bonusları olacağını tahmin ediyoruz. Bu 6 fps'ye kadar bir seri-çekim hızı artışı da olabilir, Full HD video çekimlerinde 50p/60p çekim seçenekleri veya 19 noktalı otofokus sisteminde bir iyileştirme de...
Canon EOS-M 3
Canon'un yeterince sevimli, ancak hala bir SLR kompakt kameranın olabileceği kadar küçük ebatlı olmayan EOS 100D modeli ile devam edeceğini düşünüyor muyuz? İşte bu da diğer senaryo, EOS-M 3.
Evet, Canon yeni aynasız kameraların üzerine para yatırmak için daha iyi bir seçenek olduğunu, önünün açılma zamanının geldiğini düşünebilir ve işte sonuç: EOS M sınıfı aynasız kameraların DSLR stilindeki son üyesi, EOS-M 3. Öngörülerimiz doğru çıkarsa bu EOS 100D'nin ürün hattının üretimden çekilmesi demek.
Bir önceki modelde kullanılmasını öngördüğümüz 20.2 megapiksellik Dual Pixel CMOS AF sensörü bu kamera için de en uygun aday. Bu sensörün hibrit otofokus sistemi basit AF sistemlerine göre çok daha hızlı olsa da, aynasız kameraların phase-detection özellikli otofokus sistemleriyle baş etmesi mümkün değil; bu da aynasız kameralara göre önemli bir geri adım.
Bunlar olası ihtimaller; özellikle de Canon'un geçtiğimiz yıl iki söyleşide yetkili ağızlardan aynasız kameralardaki gelişimler ve bir sonraki Canon Rebel DSLR kameranın elektronik vizöre sahip olacağını belirttiklerini göz önüne alırsak...
Açıkçası Canon'un bir DSLR gövdeli kamerada optik vizörden vazgeçebileceğini düşünmek biraz tuhaf geliyor ve DSLR body stilinde ve elektronik vizöre sahip, daha üst sınıfa hitap eden bir EOS-M modeli üretmesi çok daha mantıklı gözüküyor.
Canon EOS 150D/Rebel ES2
Canon'un küçük boyutlu DSLR kamerası EOS 100D artık neredeyse iki yaşına girdi ve üzerinde bulunan 18 megapixel'lik APS-C CMOS sensörü kendisinden bile daha yaşlı. Bize göre EOS 100D'de kullanılan Hybrid CMOS AF II sistemi, yeni EOS 70D'de bulunan Dual Pixel CMOS AF sistemi için sadece bir kilometre taşıydı ve Canon'un başlangıç seviyesi DSLR kameralarının geleceği bu yeni sensörün elinde.
Canon'un klasik numaralandırma esasına göre isimlendirdiğimiz EOS 150D / Rebel ES2 modelinde, işte bu EOS 70D modeline hayat veren 20.2 megapixel'lik Dual Pixel CMOS AF sensörünün bulunacağını düşünüyoruz. Bu, aslında devamlı çekim hızında gelişim göstermek ve klasik 9 noktalı Autofocus sistemini geliştirmek dışında bir şeye ihtiyacı olmayan Canon için yeterince büyük bir adım.
Canon - Öngörüler & Tahminler
Son yıllarda DSLR türü kameralarda liderliğini kaptıran ve EOS-M serisi aynasız kompakt kameraları ile de istediği başarıya ulaşamayan Canon için 2015 yeniden yükselişin başladığı yıl mı olacak?
Canon PowerShot GX
Canon'un Hong Kong sitesi, halihazırda PowerShot G 7X'in de bulunduğu duyuruda firmanın geniş imaj sensörlü, yüksek zum kapasiteli ve kompakt gövdeli kamera geliştirdiğini belirttiğine göre, evet, Canon'dan yeni bir büyük sensörlü Powershot geliyor olması çok olası.
Bu model Canon'un G1 X Mark II ve G7 X'ten sonra ürün gamındaki üçüncü büyük imaj sensörlü model olacak ve biz bu kameranın Sony RX10 ve Panasonic FZ1000'e direkt olarak rakip olacağını tahmin ediyoruz. Bu iki model de 1 inç'lik imaj sensörleri kullanıyorlar ve Canon bu ebattaki sensörleri G7 X'te zaten tecrübe etmiş durumda.
Klasik Bridge kameralarda extra zum yetenekleri bilindiği gibi sadece 1/2.3'' inç gibi son derece küçük lenslerin kullanımıyla mümkün olabiliyor. Sony ve Panasonic ise bu konuda risk aldı ve imaj kalitesini, uzun çekim menziline tercih etti, gözüktüğü kadarıyla Canon da aynı yolu izleyecek.