Bir Cadılar Bayramı aksesuarının plastik parçalarının bir Akdeniz deniz kaplumbağasının karnına nasıl ulaştığını kesin olarak söylemek pek kolay olmasa gerek. Ama yeni bulgu, görünüşte zararsız olan plastik ürünlerin deniz ortamlarına nasıl girip, içlerindeki yaşamı trajik bir şekilde etkileyebileceğine dair korkunç bir görüntü çiziyor.
Exeter Üniversitesi’ndeki bilim insanları tarafından düzenlenen yeni bir araştırmada, Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs açıklarındaki balık ağlarına kazara yakalanan veya karaya vuran 135 Caretta Caretta kaplumbağası incelendi.
Kaplumbağaların yüzde 40’ından fazlası, çeşitli kaynaklardan gelen, 5 milimetreden büyük parçalar olan “makroplastik” içeriyordu. Tek bir kaplumbağanın vücudunda şaşırtıcı bir şekilde 67 parça bulunurken, toplamda 492 makroplastik parça bulundu.
Bir Caretta’nın bağırsak kanalına saplanmış olarak bulunan Cadılar Bayramı aksesuarına (plastik bir cadı parmağı) referansta bulunan Exeter Üniversitesi Ekoloji ve Koruma Merkezi’nden çalışmanın baş yazarı Dr. Emily Duncan, yaptığı açıklamada “Bu Cadılar Bayramı oyuncağının bir çocuk kostümünden deniz kaplumbağasının içine kadar olan yolculuğu, plastiğin yaşam döngüsüne büyüleyici bir bakış. Bu kaplumbağalar denizanası gibi jelatinimsi avlarla ve kabuklular gibi deniz dibindeki avlarla beslenirler ve bu öğenin nasıl bir yengeç pençesine benzediğini anlamak kolay” dedi.
Kaplumbağaların belirli plastik türlerini yeme olasılığının daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Makroplastiğin yaklaşık yüzde 62’si tabaka benzeri, yüzde 41’i şeffaf ve yüzde 25’i beyazdı. Ekip bir kez daha bunun nedeninin bu tür çöplerin avlarına, yani denizanasına daha çok benzemesinden kaynaklandığını düşünüyor.
Plastik kirliliği göreceli olarak çok yeni bir sorun olduğundan dolayı, deniz ortamlarında yaşayan hayvanlar arasında plastik kaynaklı hastalıkların ortaya çıktığını gösteren kanıtlar olmasına rağmen, bilim insanları bunun hayvan sağlığını tam olarak nasıl etkilediğinden emin değiller.
Duncan, “Makroplastiğin kaplumbağaların sağlığı üzerindeki tam etkilerini halen bilmiyoruz, ancak olumsuz etkiler arasında tıkanıklıklara neden olmak ve beslenmeyi sınırlamak yer alabilir” diye ekledi.
İnsanlık olarak bu sorunu çözmeye başlamamız için atılacak ilk adımlardan biri, bilim insanlarının dünya denizlerindeki farklı plastik kirliliği düzeylerini anlamalarını gerektiriyor ve talihsiz kaplumbağalar da bu araştırmalar için bir gösterge olabilir. Çalışma, deniz kaplumbağalarının araştırmacılar tarafından “biyo-göstergeler” olarak, plastik seviyelerini takip etmek için etkili organik sensörler olarak kullanılıp kullanılamayacağı sorusunu gündeme getiriyor.
Exeter Üniversitesi Denizcilik araştırma grubuna liderlik eden Profesör Brendan Godley, “Caretta carettaların etkili bir ‘biyogösterge’ tür olabilmesi için çok daha büyük numune boyutlarına ihtiyaç duyulacak ve biz, çalışmaların yeşil kaplumbağaları da içermesini öneriyoruz; bu da daha bütünsel bir resmin toplanmasına olanak tanıyor” diyor.
Yeni çalışma Marine Pollution Bulletin (Deniz Kirliliği Bülteni) dergisinde yayınlandı.