Ekran çözünürlüklerini tarif eden farklı standartların olması, bunun yanında farklı ekranlar için farklı çözünürlüklere ihtiyaç duymamız gibi faktörler "çözünürlük" konusunu karışık bir hale getirebiliyor.
Çözünürlüğü tarif etmek üzere kullanılan rakamların ne anlama geldiğini bilerek ekranlar arasındaki farkı çok daha iyi anlayabilirsiniz. Sizlerle paylaşacağımız bilgiler, ekranlar arasında bir seçim yapmanız gerektiğinde de size yardımcı olacak.
Genişlik x yükseklik
Bilgisayar monitörlerinin çıkabildiği en yüksek çözünürlük, genellikle genişlik x yükseklik şeklinde anlatılır. Laptop ekranlarının çoğu 1280x800 civarlarında çözünürlüklere sahipken, büyük PC ekranları 1680x1050'den yüksek çözünürlüklere sahip olabilir.
Çözünürlüklerde gördüğünüz rakamlar, piksel sayılarını belirtir. Bazı ekranlar, daha yüksek bir piksel yoğunluğuna sahiptir. Dolayısıyla belirli bir çözünürlük için ekranın boyutunun aynı olması beklenmez.
SD, HD Ready veya Full HD
SD, yani Standart Definition, genellikle PAL veya SECAM bölgelerindeki 576i ekranları veya NTSC bölgelerindeki 480i ekranları tarif etmekte kullanılan bir terimdir. SD ekranlar, 480p, 720p veya 1080p değildir.
Full HD, 1080p çözünürlüklü ekranları tarif etmekte kullanılır. HD Ready ile Full HD arasındaki fark, bölgeden bölgeye değişmektedir. Bir televizyonun HD Ready etiketini taşıyabilmesi için Avrupa'da 720 yatay çizgiyi gösterebilmesi gereklidir.
720p, 1080p ve 1080i karşısında
720p, 1080p ve 1080i karşısında
Modern televizyonlarda kullanılan bu terimlerde harften önce gelen sayı, ekranda gösterilebilen yatay çizgi sayısını gösterir. 720p, 720 yatay çizgiye, 1080p ve 1080i ise 1080 yatay çizgiye sahiptir.
16:9 ekran oranına sahip bir 1080p ekran, 1920x1080 piksel çözünürlüğüne sahip olacaktır.
1080p ve 1080i arasındaki fark
1080p ve 1080i arasındaki fark, resimleri gösterme biçimine dayanır. 1080p, resimleri göstermek için "progressive" yöntemini, 1080i ise "interlaced" yöntemini kullanır.
Progressive ekranlar, çerçevelerden faydalanır. Bir çerçeve, tam anlamıyla işlenmiş bir resimden oluşur. Görüntüyü durdurduğunuzda, sadece bir kareye bakarsınız. Yani 25FPS'lik bir görüntüde 25 farklı resim gösterilir.
Interlaced ekranlar ise oldukça farklı bir çalışma mantığına sahiptir. Bu ekranlarda tüm resim yerine resimdeki çizgilerin yarısı yenilenir. Bu ekranlarda saniyedeki kare sayısından bahsetmek pek anlamlı değildir, çünkü ekran hiçbir zaman "tam bir kare" göstermez.
Progressive ekranlar, teorik olarak interlaced ekranlardan daha iyidir ancak bu gerçek hayata pek yansımaz. İlk olarak progressive ekranlar, interlaced ekranlarla eş bir tazeleme oranına sahip değildir. Bunun yanında interlaced ekranlar, her yenilemede çizgilerin yarısını gösterse de, progressive ekrana göre iki kat daha sık yenilenir. Buna ek olarak TV yayınları da interlaced videoları kullanmaktadırlar.
Dolayısıyla interlaced görüntüler, interlaced olmayan eş görüntülere göre daha akıcı bir görüntü sunarlar. Progressive görüntülerin yeniden boyutlandırılması, duraklatılması ve düzenlenmesi ise daha kolaydır. Bu sayede görüntü, farklı ekranlara kalite kaybı olmaksızın daha kolay adapte edilir.