Endüstri 4.0 ya da 4'üncü Sanayi Devrimi ile bilişim teknolojileriyle endüstrinin yeni bir revizyona girmesi, 5G'nin tüm dünya çapında büyük yankı uyandırarak IoT, yani Nesnelerin İnterneti'ni alevlendirmesi ve elbette robot yatırımları ile robotik otomasyonun özellikle önümüzdeki yıllarda daha fazla hayata katılacak olmasıyla beraber aslında oldukça heyecanlı bir geleceği her beraber paylaşıyoruz.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu gelişim içinde olan teknoloji çağından yüksek oranda faydalanıyor ve yeni gelişmeleri takip ederek, bazen ise var olan çalışmaları rol model seçerek ülkemize katma değer sağlamak üzere uyarlayarak Türkiye'de önemli startup projeleri geliştiriyoruz. Elbette bu startup projeleri için önemli yatırımlar gerekiyor ve bu noktada da gözler melek yatırımcılara çevriliyor. Özellikle ülke olarak yoğun bir genç nüfusa sahip olduğumuz ve eğitim teknolojileri alanında önemli yatırımların olduğunu göz önüne aldığımızda, startup yatırımlarının önemi bir hayli büyük.
CHIP olarak zaman zaman gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızda bu kez konuğumuz, melek yatırımcı dendiğinde Türkiye'de akla gelen ilk isimlerden Gamze Sart. Bu röportajımızda biz sorduk, Gamze Sart cevapladı. Kendisiyle ülkemiz için son dönemin önemli yatırımlarından Endüstri 4.0'a, eğitim teknolojilerinden üretken gençlerin neler yapması gerektiğine kadar çok sayıda konuyu ele aldık.
CHIP: Gamze Sart kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Gamze Sart: Aslında Gamze Sart çok yönlü biridir diyebiliriz. Hem bir akademisyen hem bir iş kadını hem bir melek yatırımcı hem bir öğretmen hem bir eğitimci. Lisansımı Boğaziçi Üniversitesi'nde tamamladıktan sonra Harvard ve Boğaziçi üniversitelerinde yüksek lisansımı tamamladım. Stanford ve Boğaziçi üniversitelerinde doktoraya devam ettim. Şu an ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'da, Yüksek Öğretim ve Yüksek Öğretimin İnovasyon ve Teknoloji Odaklı Geleceği Hakkında doçent olarak akademik çalışmalarıma devam etmekteyim ve Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesinde (HAYEF) görev almaktayım. Aynı zamanda Proje ve Teknoloji Ofisi Patent Kurulu'nda yönetim kurulu üyesiyim. AB Horizon 2020 kapsamında özellikle Biyoteknoloji ve IT gibi alanlardaki Kümelenmeler üzerinde Patent ve Lisanslama Direktörü olarak çalışmaktayım. Bu alanların yanı sıra Kieretsu Melek Yatırımcı Ağı yönetim kurulu üyesiyim. Maker Hareketi başta olmak üzere Genç Araştırmacılar Akademisi ve İnovasyon için Eğitim Vakfı kurucuları arasında yer alıyorum.
CHIP: Gamze Hanım, Türkiye'de startup'lara yatırım yapan 20 kadın girişimci içinde yer alıyorsunuz. "Yatırımcı"nın kelime karşılığı, gelecekte bir finansal getiri beklentisi ile yatırım yapan ve bunun karşılığında da birtakım kazanımlar elde eden kişi olsa da, gelecek vadettiğine inandığı yenilikçi iş fikirlerine yalnızca sermaye sağlayarak değil, sektörel ve mesleki tecrübesi ile iş bağlantılarını da paylaşarak, startup projesini hayata geçirmekte aktif rol oynayan birey olarak tanımlamanın daha doğru olacağına inanıyoruz. Bu ince çizgi, yatırımcı ve melek yatırımcı arasındaki farkı ortaya koyarken, siz kendinizi nasıl tanımıyorsunuz ve bu bağlamda, startup'lara yatırım yapan 20 kadın girişimci içinde yer almak size nasıl bir motivasyon sağlıyor?
Gamze Sart: Bir melek yatırımcı olarak açıkçası girişimcilere göre daha kolay risk aldığımız bir gerçek. Ama buradaki motivasyonum özellikle yeni kurulmuş, hatta yaratıcı fikirlerle kurulan şirketlerin gelişip başarılı olduğunu görme isteği, özellikle de gençler tarafından. İnsan kaynağı bakımından çok zengin olduğumuza inanıyorum ve gençlere bu anlamda bir değer katmak ve onlarla birlikte değer üretmek en temel motivasyonum oluyor kimi zaman.
CHIP: Şu an kaç farklı projede rol alıyor ve yatırımda bulunuyorsunuz? Bunlar arasından en önemlileri hangileri ve hangi alanlarda?
Gamze Sart: Birçok alanda yer almaya çalışıyorum, ama özellikle eğitim, tarım, beslenme ve biyoteknoloji alanlarında olan girişimlerin gelecekte daha değerli olacağı inancındayım.
CHIP: Endüstri 4.0'ı nasıl tanımıyorsunuz ve Türkiye'yi Endüstri 4.0'da nerede görüyorsunuz?
Gamze Sart: Endüstri 4.0'a dair birçok tanımlama mevcut esasen. Dördüncü Endüstriyel Devrim olarak andığımız Endüstri 4.0; önceki mekanizasyon, seri üretim ve otomasyon devrimlerini takip ediyor ve fiziksel nesneleri dijital ağlara bağlayarak fark yaratıyor. Endüstri 4.0'ın en önemli amacı, üretime dahil olan kaynaklarının dinamik optimizasyonu için bir platform sağlamak. Özellikle üretim sektörünü etkilese de her anlamda iş dünyasının bakış açısını değiştiriyor. Nesnelerin İnterneti'nde de olduğu gibi Endüstri 4.0, şirketler ve diğer organizasyonlar için yepyeni bir iletişim deneyimi sunuyor.
Türkiye de dünyadaki bu değişime uyum sağlıyor. Kurumsal olarak henüz eksikler olsa da idealist öğretmenler düzeyinde laboratuvarlar kurularak gençlerin birlikte çalışmaları için uygun alanlar yaratılıyor. Bazı anaokullarında kodlamanın ilk adımları atılmaya başlanıyor. Hatta Milli Eğitim Bakanlığı'nın son dönem açıklamaları, 1. sınıftan başlamak üzere 12. sınıfa kadar müfredatta kodlama derslerine yer verileceğine işaret ediyor. Böylece çocuklar bilgisayarda oyun oynamak veya internette gezinmek dışında pek çok şey yapabileceklerini erkenden fark ediyorlar. Bunun sonucunda kendilerini geliştirmek için iş hayatına atılana kadar önlerinde upuzun yılları oluyor. Bu büyük bir avantaj!
Elbette, mevcut durumun daha çok geliştirilmesi ve gençlerin bu yönde eğitilmesi gerekiyor. İşlevsel kodlama dersleri uygulanması, daha fazla maker laboratuvarlarının kurulması bu açıdan çok önemli. Türkiye'de ve dünyada sürecin nerelere evrileceğini hep birlikte göreceğiz.
CHIP: Globalde eğitim teknolojilerine yapılan yatırımlarla Türkiye'de yapılan yatırımları karşılaştırdığınızda ortaya nasıl bir tablo çıkıyor? Ülkemiz genel eğitim seviyesini ve dijitalleşmeye dair yapılan çalışmaları anlatır mısınız?
Gamze Sart: Bu bağlamda Türkiye eğitim teknolojilerinde ileride diyebiliriz yatırımlar konusunda. Bu konuda çeşitli alanlarda kendisini göstermekte. Eğitim teknolojilerine ilgi büyümekte ülkemizde ve yatırım yapan şirketler de hızla büyümekte. Covid-19'dan sonra eğitimde dijitalleşme hız kazandı diyebiliriz; yüz yüze eğitimden çıkarak başka bir boyu kazandı mesela.
CHIP: Türkiye'de en çok hangi alanlara yatırım yapılıyor ve 2020 ile beraber yatırım trendleri neler?
Gamze Sart: Aslını isterseniz üniversitelerin yürüttüğü faaliyetlerin, melek yatırımcıların, risk sermayesi fonlarının, kuluçka merkezleri ve teknoparkların çoğalmasıyla birlikte 2020 yılında inovatif yatırımlarda bir yükseliş söz konusu diyebiliriz. Nesnelerin interneti, yapay zeka ve biyoteknoloji alanında ekosisteme dayalı alanların trend olduğunu düşünüyorum.
CHIP: Sosyal medya sizce yeni neslin önünde engel mi, yoksa itici bir güç mü? Elbette iletişim kanallarının doğru kullanıldığında doğru aksiyonlar sağlanabilmesi açısından önemli olduğu aşikar, ancak sizce çocuklar ve gençler teknolojiyle nasıl bir ilişki kurmalı?
Gamze Sart: Açıkçası artık yeni nesil teknolojinin pasif kullanıcısı olmaktan çıktı, yaratıcı yönleri de bu bağlamda gelişiyor. Bu tamamen itici güç olarak da kullnılabilir tam tersi de olabilir, bu biraz da ne şekilde kullandığınızla da ilgili. Meraklı, araştıran ve bilgiye kolay ulaşabilen bir nesil söz konusu. Bu şekilde genç neslin Ar-Ge ve inovasyon konusunda algıdaki seçiciliği artırmasına dönük bir şekilde bir ilişki kurulabilir ya da bu sağlanabilir, gençler bu şekilde yönlendirilebilir.
CHIP: Genç girişimciler için bir tavsiye olarak sizce teknoloji dünyasında hangi yaratıcı fikirler yatırım almaya daha uygun ve bu fikirler nasıl planlanmalı?
Gamze Sart: Genel olarak yaşam bilimleri alanında olacağına inanıyorum yatırımların. Özellikle şu an maruz kaldığımız virüs karşısında çaresizliğimizin bizi biraz daha bu tarafa yönelticeğine inanıyorum, örneğin biyoloji, özellikle biyoteknoloji ve sağlık alanında olacaktır.
CHIP: Girişim noktası bir yana, artık teknoloji ile birlikte meslekler de değişmeye yüz tuttu. Geleceğin meslekleri konusuna değinelim. Gençler hangi alanlara eğilmeli? Önümüzdeki 10 yıl için eğitim ve iş modelleri konusunda öngörüleriniz neler?
Gamze Sart: Teknoloji gerçekten bildiğimiz her şeyi başka bir şeye evirdi. Artık akıllı şehirler, akıllı ulaşım gibi kavramlar duyuyoruz. Bu bağlamda mimarlar ve mühendislere ihtiyacımız var. Bunun yanında psikoloji de ön plana çıkmakta. Ama sosyal bilimler dahil her öğrencinin olmazsa olmazı kodlama gibi görünüyor.
CHIP: Her şey bir kenara, background'unuzda önemli bir yer tutan Psikoloji, Antropoloji ve Nöropsikoloji alanlarına ilişkin son olarak şunu sormak istiyoruz ki, özellikle gençler için önemli bir soru olduğuna inanıyoruz: Modern çağın getirisi stres ve bu yalnızca eğitim, iş hayatı ve özel hayat değil, en basitinden sokakta yürüdüğümüzde bile karşımıza çıkıyor. Stres ile beraber ruhsal hastalıklar başta olmakla beraber, obezite, mide ve bağırsak hastalıkları, damar sertliği ve neticesinde kalp krizi riski de artıyor kuşkusuz. İnsanlar bununla nasıl yüzleşmeli ve bu sorunu nasıl yönetmeli? Modern çağı tehdit eden böylesi büyük bir konu için anahtar niteliğinde bir öneriniz var mı?
Gamze Sart: Meditasyon, mindfulness modern çağın insanına iyi geldiğini düşünüyorum. Aslında insanın kendine bakması, kendisiyle ilgilenmesi ve kendine yatırım yapmasının insanların ruhuna iyi geleceğine ve daha sağlıklı yaşayacaklarına inanıyorum.