Artık üç yaşında olan klonlanmış bir maymun, yetişkinliğe kadar hayatta kalan ilk klonlanmış maymun olarak tarihe geçmeyi başardı. Retro olarak adlandırılan maymun, Çin’in önde gelen bilim akademisindeki bilim insanları tarafından klonlandı. Bu maymunun başarılı bir şekilde klonlanması ve yetişkinliğe kadar hayatta kalması, gelecekteki klonlama girişimlerini daha da ileriye taşımaya yardımcı olabilir.
Bilim insanları Retro’yu üç yıl önce klonladılar ve kendisi yaklaşık iki yaşındayken bulguları hakkında yazmaya başladılar. Ekip, Retro’nun başarılı bir şekilde doğması için geleneksel klonlama yöntemine ekstra bir adım eklemeleri gerektiğini söylüyor. Ayrıca, eğer Retro’yu tekrar klonlayabilirlerse ve daha fazla birbirinin aynısı klonlar yapabilirlerse, bu, klonlama çalışmasının çok daha kolay olmasına yardımcı olabilir.
Ayrıca South China Morning Post’a yaptıkları açıklamada ekip, Retro gibi klonlanmış maymunların, sonuçlara müdahale eden genetik farklılıklar konusunda endişelenmenize gerek kalmadan hastalıkların ve ilaç etkinliğinin daha iyi incelenmesine imkan sağlayabileceğini açıkladı. Retro, türünün ilk örneği ve şimdiye kadar zamana karşı dayanıklı olduğunu gösterdi.
Retro gibi al yanaklı maymunlar, insanlarla çok benzer bir genetik yapıya sahip oldukları için sıklıkla insan enfeksiyonlarını ve bağışıklık tepkilerini araştırmaya yardımcı olmak için kullanılıyor. Ancak insanlar gibi bu maymunlar da farklı genlere sahip olabilir ve bu da vücutlarının çeşitli hastalıklara farklı tepki vermesine neden olabilir. Bu nedenle, Retro gibi klonlanmış maymunlara daha istikrarlı erişime sahip olmak, çeşitli genlerin farklı hastalıklarla nasıl etkileşime girebileceği konusundaki endişeleri ortadan kaldırabilir ve böylece araştırmacıların tıbbi araştırmaları daha iyi kontrol etmesine olanak tanıyabilir. Ayrıca bu tür bir başarının insan klonlamasına kapı açma ihtimali de bulunuyor.
Elbette insanların klonlanmasıyla ilgili pek çok farklı endişe ve etik soru var. Ancak bilim insanlarının Retro ve maymunların klonlanması konusunda ne kadar büyük bir başarı elde ettikleri düşünülürse, insan klonlama olasılığının ortadan kalktığı söylenemez.