ABD'nin Çin'e yönelik suçlamalarının Çin Komünist Partisi'ni mutlu ettiği söylenemez. ABD'li yetkililer, Çin'i Exchange Server saldırılarının arkasındaki suçlu olduğunu iddia etmesinden bahsediyoruz. Çin yönetimi, Microsoft Exchange Server'ın hack'lenmesinde herhangi bir rolü olduğunu reddetti ve ABD ve müttefiklerinden gelen siber saldırı iddialarını "uydurma" olarak nitelendirdi.
Çin devlet medyası Global Times, Beyaz Saray'dan gelen suçlamaları "çok utanmaz" ve "kibirli" olarak nitelendirdi. Haberde belirtilene göre Çin, büyükelçiliklerine ev sahibi ülkelerden bilgisayar korsanlığı suçlamalarıyla ilgili kanıt sağlamalarını isteme talimatı vermeyi planlıyor. Dahası, Çin'in ABD'nin etkisi altında "bir sözde bağımsız soruşturmaya" izin vermeyeceğini açıkça belirtiyor.
Bir başka Pekin sözcüsü Xinhuanet, siber saldırı iddialarını Çin'in insan hakları kayıtlarına yönelik suçlamalar kadar "temelsiz" olarak nitelendirdi. Tabii ki Xinhuanet yerine The New York Times ve BBC'nin haberlerine güveniyorsanız, bu iddiayı kabul etmenin zor olacağını söyleyebiliriz. Çin web sitesi, Çin'in başından beri ABD siber saldırılarının kurbanı olduğu iddiasını desteklemek için Çin Ulusal Bilgisayar Ağı Acil Müdahale Teknik Ekip Merkezi'nin bir raporundan alıntı yapıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, düzenlediği basın toplantısında ABD'yi dünyanın en büyük "hack imparatorluğu" olarak nitelendirdi. ABD'deki Çin büyükelçiliği tarafından yayınlanan yazıya göre Zhao Lijian, ABD'nin sadece düşmanlarını değil, müttefiklerini de gözetlediğini iddia etti. ABD hükümetinin Alman Şansölyesi Angela Merkel'i dinlemekle suçlandığı bir skandala dikkat çekti.
Siyasi karışıklıktan bir miktar uzaklaştığımızda ise Microsoft Tehdit İstihbarat Merkezi (MSTIC), Exchange Server Saldırısının sorumluluğunu "yüksek güvenle" Çin devlet destekli siber casusluk grubu HAFNIUM'a yüklemiş durumda. Şimdilik, yazılım devine Çin'den henüz doğrudan bir yanıt verilmiş değil.