Yıllar boyunca Venüs hakkındaki karar belliydi: Gezegen zehirli, aşırı sıcak ve hiçbir şeyin yaşayamayacağı kadar yıkıcı, cehennem gibi bir yer. Ancak Güneş'e oldukça yakın olan bu komşu gezegenimiz, en azından bulutları adına ikinci bir bakışa hak kazanmış gibi gözüküyor.
Yakın zaman önce başlatılan bir araştırma, mikrop yaşamının Venüs'ün bulutları arasında çok uzun bir süre hayatta kalabileceğini öneriyor. Eğer bu hipotez doğrulanırsa, evrende yaşam arama şeklimiz ve aradığımız yerler ciddi ölçüde değişebilir.
Her ne kadar Venüs'ün yüzeyi muazzam bir basınca ve 426 derece gibi aşırı bir sıcaklığa ev sahipliği yapsa da, atmosferinin bazı katmanları oldukça olumlu gözüküyor. Hatta NASA, şartları Dünya'nın yüzeyine oldukça benzer olan 50 kilometre irtifasında süzülecek bir aracı Venüs atmosferine göndermeyi bile düşünüyor.
Bazı ölçümler, alışkın olduğumuz basınç ve sıcaklık dolayısıyla, Güneş Sistemi'nde Dünya dışında Venüs atmosferinin bazı katmanlarının en yaşanabilir noktalar olduğunu öneriyor. Yine de solunabilir bir hava söz konusu değil ve atmosferdeki sülfürik asidin solunum sistemimize ve diğer yaşamsal organlarımıza zaman içerisinde vereceği zarar söz konusu.
Tabii ki kimse Venüs'ün bulutlarında büyük, insansı bir varlığın uçuyor olmasını beklemiyor. Ancak yine de önemli bir soru bulunuyor: Neredeyse görünmez olan mikroplar, bilinen en kötücül gezegenlerden birinde tehlikenin sınırında süzülerek bir yaşam sürdürüyor olabilir mi? Tardigrad (su ayısı – suda ve yosunlarda yaşayan bir tür mikroskobik canlı) gibi dayanıklı organizmalar radyasyon, aşırı sıcaklıklar, açlık, susuz kalma ve hatta uzay boşluğu gibi şartlarda yaşamaya devam edebiliyorlar. Bu da Venüs'te yaşayan kuzenlerinin olabileceği ihtimalini ortaya çıkarıyor.
Venüs'te Yaşam Hakkında İlk Fikirler
Carl Sagan, 1967 yılında Venüs'ün bulutlarında olabilecek yaşam hakkında tahminlerde bulunmuştu ve sadece birkaç yıl önce de araştırmacılar, gezegene morötesi aralıkta bakılırken görülen garip, biçimsiz desenlerin atmosferdeki alg veya bakteri gibi bir şey ile açıklanabileceğini önermişlerdi.
Son Araştırma, Venüs'te Yaşamın Nasıl Olabileceğini Ortaya Koyuyor
Daha yakın bir zamanda – geçtiğimiz ay – Astrobiology dergisinde öncü astronomlardan biri olan MIT'den Sara Seager tarafından yayımlanan bir araştırma da, Venüs'ün üst kısımlarında yaşamın nasıl olabileceği hakkında bazı öngörülerde bulunuyor. Seager, yirmi birinci yüzyılın dış gezegenler, biyolojik işaretler ve bizimkine benzeyen dünyalar hakkında araştırmaların liderlerinden biri olarak görülüyor. Kendisi şu anda NASA'nın Transiting Exoplanet Survey Satellite görevi (kısaca TESS - Geçiş Yapan Dış Gezegen İnceleme Uydusu) dahilinde bilimsel yönetici yardımcılığı yapıyor.
Seager ve çalışma arkadaşları, mikropların Venüs atmosferinde yaşamaları için en yüksek olasılığın sıvı damlacıkları içerisinde olduğunu söylüyor. Ancak yağmur görmüş olan herkesin söyleyebileceği gibi bu damlacıklar sabit durmuyorlar. Bir süre sonra yer çekimi tarafından yere indirilecek kadar büyüyorlar. Venüs söz konusu olduğunda da bunun anlamı küçük canlı yaşamlarını içeren damlacıkların gezegenin daha sıcak, daha alçak irtifadaki katmanlarına çekileceği ve burada kuruyacakları oluyor.
Araştırmada önerilen sonsuz yaşam döngüsü de, sıvı mikrobik yaşamı içeren damlacıkların alçalmaları ve kurumaları sırasında küçük "sporların" Venüs atmosferinin durgun düşük sis katmanında durmaları ve burayı kısmi olarak canlandırmaları.
Bu kuru sporlar tardigradların yaptıklarına benzer bir şekilde bir tür kış uykusuna yatabilirler ve bir süre sonra atmosferin daha üst kısımlarına ulaşarak tekrar su kazandıklarında yaşama geri dönerek döngüyü devam ettirebilirler.
Tabii ki şu anda bu araştırma sadece tahminlerden oluşuyor. Neyse ki Venüs pek çok astronom ve cihazları tarafından yakın incelemeye tutulan gezegenlerden biri ve hatta NASA, yukarıda da belirttiğimiz gibi, 2026 yılı gibi kısa bir süre içerisinde Venüs'ü ve bulutlarını inceleme amacıyla yörüngeye girebilecek olan bir aracın gönderileceği, Veritas adlı bir görevi de göz önünde bulunduruyor.