Elbette ana akım medya gazete sitesi olmadığımız için böyle başlık atmayacağız :) Evet, her sene olduğu gibi zamanı geldi ve yine yeni bir Call of Duty oyun incelemesi ile karşınızdayız. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama yılın bu zamanında yüzbinlerce oyuncu Call of Duty'nin en son oyununu kütüphanelerine ekliyor. Her sene yeni bir satış rekoruna imzalar atılıyor ve en çok oynanan online listelerine giriyor. İşte tam da bu yüzden son dönemde çok fazla kan kaybeden Sony, bu markayı da kaybetmemek için rakibi Microsoft’un Activision Blizzard satışını durdurmak için her kozunu oynuyor.
Bu çekişmeyi heyecanla takip etmeye devam ediyoruz elbette ama şimdi gelelim yeni COD oyunu Modern Warfare II’ye. Call of Duty hakkında çok şey söylenebilir. Xbox 360 dönemindeki bölümleri tercih edenler olabilir, Treyarch'ın bölümlerini Infinity Ward'ınkilere tercih etme eğiliminde olanlar olabilir, sonra daha popüler modern ortam pahasına fütüristik veya İkinci Dünya Savaşı oyunlarının hayranları da olabilir. Ancak kesin olan tek bir şey var: Call of Duty bugüne kadar hep zirvedeydi ve her yıl piyasadaki en iyi oyunlardan biri olmayı da başarıyor. Bu yıl, 2019'da en son Modern Warfare ile getirilen mükemmel 2.0 hareketine yapılan ek ayarlamalarla her şey her zamankinden daha pürüzsüz ve daha hassas hissettiriyor. Kusursuz değil, ancak en kötü haliyle bile oynaması en eğlenceli FPS'lerden biri olmaya devam ediyor.
Neredeyse her yıl olduğu gibi, bu yılın Call of Duty paketi de ilk olarak karşımıza tek oyunculu senaryo, Spec Ops kooperatif modu ve ikonik Multiplayer ile çıktı ve 16 Kasım'da da Warzone 2.0 ve yepyeni Tarkov benzeri DMZ modu ayrı bir deneyim olarak eklendi. Şimdi ilk olarak benim için COD’un en önemli bölümü ve olmazsa olmazı senaryo modu ile başlayayım.
Foto gerçekçiliğin sınırındaki müthiş görsellik ve ses
Call of Duty: Modern Warfare II'nin özellikle hikayesiyle ilgileniyorsanız, ilk olarak mutlaka 2019 Modern Warfare'i oynamanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Çünkü buradaki olaylar tam olarak bıraktığı yerden devam ediyor ve ayrıca bizi Captain Price, Soap ve Ghost gibi birkaç tanıdık yüzle tekrar bir araya getiriyor. Spoiler vermeyeceğim, ancak son Modern Warfare'e benzer şekilde, oyunun; medyadaki savaş büyüsünü, ABD hükümetinin, müttefiklerinin ve bunlardan kâr eden özel kuruluşların askeri ve paramiliter operasyonlarının sinizmiyle bir arada tutmaya çalıştığını belirtmeden geçemeyeceğim. Sosyal veya politik bir eleştiri olarak çok yoğun değil, ama kesinlikle bu yeni üçlemenin ilham aldığı eski oyunlardan daha derin olduğu da kesin.
Senaryonun çok çizgisel bir yapıda olduğu doğru olsa da, bu zaten her zaman böyleydi ve aslında bu sınırlama, geliştiricilerin gerçekten foto gerçekçilik sınırındaki grafikleri hayata geçirebilmelerine imkân tanıdığı sürece bence hiç de sorun değil. Oyunun daha ilk saniyelerinde, 2020'de bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Kasım Süleymani'ye benzemesi ile olay yaratan General Ghorbrani saldırısı sahnesi, ardından etkileyici gece senaryoları ve muhteşem görünen birebir modellenmiş, yaşayan ve nefes alan bir Amsterdam meydanında geçen görev ile bunu açıkça görmek mümkün. Call of Duty, her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm sadeliğiyle, noktasına kadar büyüleyici olan bir FPS oyunu. Bu oyunu da yine Corsair’in Xbox’a özel Dolby Atmos destekli HS75 XB kulaklığı ile deneyimledim ve belirtmem gerekiyor ki pompalı tüfeklerden makineli tüfeklere kadar her silah, vuruş hissiyatının yanı sıra aslına sadık bir şekilde yansıtılan sesler ile beklediğimiz hissi veriyor.
Yine de sadece dümdüz bir shoot-em-up olarak tanımlamak doğru olmaz. Birkaç gizlilik bölümü, araba kovalamacaları ve daha fazlası da var. Elinizdekiler ve birçoğunu düşmanlarınızın elinden alabileceğiniz geniş bir silah yelpazesi ile 7-8 saatlik senaryo modunu tamamlarken sıkılmak mümkün değil. Her zaman olduğu gibi, kaçırdıklarınızı aramak ve daha yüksek zorluklarda denemeler yapmak için daha önce oynanmış seviyelere geri dönmek yine mümkün, ancak elbette çizgisel hikayenin uzun vadede çok fazla tekrar oynanabilirliği de yok. Tadı damaklarda kalıyor.
Görevleri olan bir Spec Ops modu!
Spec Ops, her zamankinden biraz farklı. Eski Modern Warfare'de alışık olduğumuzdan farklı olarak burada hikayesi olan, tek başına veya bir arkadaşınızla çevrimiçi olarak co-op oynanabilen gerçek saldırı ve savunma görevleri bulunuyor. Nasıl senaryo klasik Call of Duty oyunlardaki en iyilerin bir derlemesi ise aynı şeyi Spec Ops için de söylemek mümkün. Burada her şeyden biraz var: gece gizlilik bölümleri, araç bölümleri, saldırılar, helikopterle çıkarmalar vb. Ancak elbette daha açık bir yaklaşım izleniyor ve haritalar da daha büyük. Yani görevlerin üstesinden gelmek için daha fazla yol kat edeceksiniz anlamına geliyor.
Bu modda ilk etapta yalnızca üç harita mevcut, ancak diğer yandan ilerledikçe kilidini açabileceğimiz bir dizi silah yükseltmesi ve hedefimiz de bulunuyor. Sonuç olarak, her şeyi %100 tamamlamak isteyenler biraz uğraşmak ve aynı seviyeleri birkaç kez yeniden bitirmek zorunda kalacaklar. Neyse ki, en azından, daha açık yapısı senaryoya kıyasla tekrar oynanabilirliği artırıyor. Kısacası, 2019'daki reboot’ta gördüğümüz eksik ve sorunlu Spec Ops bu sefer biraz kısa olsa da daha eğlenceli ve iyi işlenmiş bir mod haline getirilmiş.
Çok oyunculu modlara gelecek olursak..
Kesinlikle bir önceki Modern Warfare (2019) formülünün üstüne koyduğunu söyleyebilirim. Mükemmel vuruş hissiyatı daha da geliştirilmiş, çift sprint, siper alma, nişan almayı iyileştirmek için yüzeyleri kullanma ve daha düşük geri tepme geri dönmüş. İyi ya da kötü, her şeyden önce artık daha doğal bir yapıya sahip haritalarımız var. Üç şeritli sistemden (3-lane-system) bir kez daha uzaklaşarak, her haritaya kesinlikle daha organik ve gerçekçi bir his veriyor, çok katlı binalar, siperler ve daha fazlası genellikle oldukça rastgele görünüyor. Bu, çatışmaları daha çeşitli hale getiriyor, ancak aynı zamanda bazı haritaların takım modlarında diğerlerinden daha dengesiz olmasına neden olduğu da açık.
Modlardan bahsetmişken, Call of Duty: Modern Warfare II; Team Deathmach, Domination, Search and Destroy ve 6v6 mücadeleler gibi tüm klasikleri yeniden sunuyor: Ayrıca Rainbow Six Siege'e göz kırpan Hostage Rescue adında yepyeni bir mod da var. Search and Destroy'a çok benziyor, ancak yerleştirilecek veya tetiklenecek bir bomba yerine kurtarılacak bir rehine var. Bir de 32'ye karşı 32, 64 oyunculu dev bir Domination oyunundan başka bir şey olmayan Battlefield benzeri bir mod olan Terran Warfare var. Ancak hepsinden önemlisi, bir takımın zincirleme hedefleri ele geçirmesi ve diğerinin de onları savunması gereken yeni İstila modu var. Bu durumda oyunculara, örneğin Titanfall'da olduğu gibi, yollar, çok katlı binalar ve daha fazlasıyla dolu zaten kaotik olan haritayı doldurmak için zayıf yapay zekalı çok sayıda NPC asker de eşlik ediyor. Tabii ki burada jeep, helikopter gibi araçları kullanmak da mümkün.
Her ayrıntısıyla değiştirilebilen silahlar
Son bölümlerin vazgeçilmezi olan Gunsmith modu aynen devam ediyor ve her silah için mevcut düzinelerce seçenek arasından sayısız modifikasyon eklemenize olanak tanıyor. Özelleştirilebilir nişangahlar, daha büyük şarjörler, geri tepme azaltma aparatları ve daha fazlası. Üstüne bu yıl Infinity Ward bunu bir adım öteye taşıyarak, ilerledikçe kilidini açabileceğiniz çok sayıda önceden ayarlanmış versiyon içeren gerçek bir silah platformu da sunuyor. Silahın ön ve arka ağırlığını, nişangahların dengesini ve çok daha fazlasını değiştirmenize olanak tanıyan bireysel istatistiklerin ayarlanması bile var.
Teknik olarak neredeyse kusursuz
Call of Duty: Modern Warfare II şu anda piyasadaki teknik olarak en çarpıcı oyunlardan biri. Elbette, her yıl seriye harcanan kaynak miktarı korkutucu ki bu da fiyata yansıyor, ancak özellikle senaryodaki grafikler foto gerçekçiliğin sınırında. Çoklu oyuncu modlar kesinlikle daha az etkili, ancak özelleştirilebilir FOV ve düzinelerce çevrimiçi oyuncuyla saniyede 120 kare hızında akıcı bir şekilde çalışabildiğini düşündüğünüzde, Infinity Ward'ın mühendislerine şapka çıkarmak gerekiyor.
Call of Duty: Modern Warfare II ile Infinity Ward tüm oyunu ve motorunu temizlemiş, optimize etmiş ve daha iyi yapılandırmış. Bu, menülerde ve genel oyun deneyiminde zaten görülebilir. Ayrıca, desteklenen TV ve monitörlerde 120hz modu, HDR, özelleştirilebilir FOV, çapraz oyun ve bir dizi erişilebilirlik seçeneği de var. Call of Duty bu yönleriyle de pazar liderlerinden biri olmaya devam ediyor.
Sonuç
4K, HDR, 120hz modu ve Dolby Atmos gibi teknik iyileştirmelerle birlikte, Call of Duty: Modern Warfare II, 2019’daki ilk oyunun tüm olumlu yönlerini alıyor, kötü şeylerin çoğunu ortadan kaldırıyor. Serinin "en iyileri" kokan bir senaryo, eğlenceli ama yenilik konusunda çığır açmayan bir Spec Ops, ama hepsinden önemlisi, son yılların talihsiz tasarım seçimlerinden bazılarını taşısa bile, her şeyin sorunsuz çalıştığı çok eğlenceli, çok oyunculu modlar. Tüm bunlar, giderek daha çarpıcı hale gelen bir teknik altyapı ile tamamlanıyor. Piyasadaki en iyi FPS'lerden biri ve Warzone 2.0 yine çok oynanacak. Keşke fiyatı biraz daha makul olsaydı.
Call of Duty önümüzdeki yıl hak ettiği bir ara verecek ve bir sonraki oyunun 2024'e kadar çıkması beklenmiyor. İster Modern Warfare II'nin doğrudan bir devamı isterse tamamen farklı bir hikaye olsun, Call of Duty serisinin geçmiş nesilleri geride bırakan ve mevcut nesil donanıma yönelik bir oyun geliştirmek için gerçekten zamana ihtiyacı var. O zamana kadar, umarız geliştirme ekibi, önümüzdeki 24 ay boyunca bize vay be dedirtecek birçok yeni harita, silah ve operatör üzerine çalışmaya devam eder.
80
Geliştirici: Infinity Ward
Yayıncı: Activision
Platform: Xbox Series S/X, PS5,PS4, PC
Tür: FPS, macera
Web: www.callofduty.com/modernwarfare2