Norveç'te bir buz tabakasının erimesi, yaklaşık 1.300 yıldır el değmeden duran inanılmaz derecede iyi korunmuş bir çift kayak tahtasını ortaya çıkardı. Bu keşfi yapan arkeologlar, tarih öncesi dönemden bugüne kadar keşfedilmiş en iyi korunmuş kayak tahtası çifti olabileceklerine inanıyorlar.
Kayak tahtalarının ilki, yedi yıl önce Norveç'in Innlandet ilçesindeki Digervarden buz yamacında, uzun süredir kayıp hazineler için geri çekilen buz tabakalarını araştıran bir buzul arkeologları ekibi olan Secrets of the Ice tarafından keşfedilmişti. Uydu görüntüleri, bu buz parçasının bu yaz bir kez daha büyük bir miktarda geri çekildiğini ortaya çıkarmıştı, bu nedenle ekip 20 Eylül'de geri döndü ve orijinal buluntu alanından sadece 5 metre uzakta ikinci bir tahtayı keşfetti.
İkinci kayak tahtasını buzdan çıkarmak biraz zorlayıcı oldu. Ekip, kazmalar ve su kaynatmak için ekipmanla donanmış olarak havanın daha iyi olduğu bir gün geri döndü. Sonunda, ikinci kayak tahtası da ortaya çıkartıldı.
Kayak tahtası, 187 santimetre uzunluğu ve 17 santimetre genişliği ile keşfedilen ilk örneğinden yaklaşık olarak 17 santimetre daha uzun ve biraz daha geniş olarak ölçüldü. Ancak, üç bükülmüş huş ağacı bağından, bir deri kayıştan ve tahta bir tapadan yapılmış olmaları sebebiyle her ikisinin de bir çiftin parçası olduğu görülebiliyor. Bunun yanı sıra ayak kısmından kayağın sıklıkla kullanıldığına işaret eden onarım izleri ve muhtemelen yüzyıllar boyunca meydana gelen hasar sebebiyle eksik olan bir sırt kısmı olduğu da görülüyor.
Bunun gibi Demir Çağı kayaklarına dair kanıtlar nadir olsa da, İskandinavya'da kayak tarihinin en az 4.000 yıllık bir geçmişi olduğu biliniyor. Eğlenceyi seven avcı-toplayıcılar için eğlence amaçlı bir spordan ziyade, muhtemelen karla kaplı ovalar ve tepeler arasında seyahat etmenin pratik bir yolu olarak geliştiği tahmin edilebilir.
Arkeologlar, özellikle, yaklaşık 1.300 yıl önce Digervarden Dağı'nda bu tahtaların terk edilmesine neden olan şeyi merak ediyor. Eski kayakçı, aşırı bir kar yağışı nedeniyle aniden seyahatinden vaz geçmek zorunda kalsaydı, bölgeye döndüklerinde fark edilmesini kolaylaştırmak için kayaklarını büyük olasılıkla karda dik bırakmış olurdu. Ayrıca, bir Demir Çağı avcı-toplayıcısının, tamamen gerekli olmadıkça, bu tür zanaatkarlık ve değere sahip bir nesneyi terk etmesi pek olası görülmüyor.
Bu kayak tahtaları düzensiz, kaotik bir şekilde bırakılmıştı. Bu, iki seçenek olasılığını gündeme getiriyor: Ya tahtalar küçük bir çığ tarafından dağıldı ya da kayakçı ölümcül şekilde yaralandı. Araştırmacılar henüz emin değil, ancak talihsiz bir kayakçı kalıntısı için Digervarder Dağı çevresindeki buzu yakından izleyerek inceleme yapacaklarını söylediler.