Periscope, her geçen gün gerilemeye devam ediyor. Uygulama, Ocak ayında iOS listelerindeki 23. sırada olan uygulama, şu anda 441. sıraya gerilemiş durumda. Twitter'ın Periscope'un canlı yayın yeteneklerini kendi uygulamasına eklemesi de, işleri kolaylaştıracak gibi görünmüyor.
Bu karar, belki de en başta alınması gereken bir karardı. Oldukça hızlı hareket eden canlı yayın piyasası ve Twitter'ın canlı videonun geleceği olduğu ısrarı düşünülürse, yayınlama özelliğinin Twitter'a eklenmesi için 21 ay harcamak pek de doğru olmasa gerek.
Twitter, 2015'in başlarında satın aldığı Periscope'u, Facebook'un Instagram ile yaptığı gibi, bağımsız bir şekilde çalıştırmaya çalıştı. Ancak Facebook ve Instagram için çalışan bu yöntemde, Twitter ve Periscope için büyük problemler bulunmaktaydı. Periscope kendi bağımsızlığını hak etse de, bu durum Twitter'ın yayın hizmetini tweet özelliğine eklemesini engellemeyebilirdi.
Instagram'ın sahip olduğu ve Periscope'ta bulunmayan etkenlere bakıldığında ise, bunların en başında var olan bir topluluk farkı belirtilebilir. Periscope, Twitter tarafından satın alındığı sırada henüz sağlam bir kullanıcı tabanı bulunmuyordu. Instagram'ın ise Facebook tarafından yaklaşık olarak on katı fiyata satın alındığı sırada 30 milyon kayıtlı iOS kullanıcısı ve 5 milyon Android kullanıcısı bulunmaktaydı.
Twitter, Periscope'u satın aldığı sırada herhangi bir canlı yayın özelliği yoktu ama bunu geliştirmeye çok uygun görünüyordu. Facebook ise zaten gelişmiş bir fotoğraf özelliğine sahipti ancak iki ortam arasında algoritma farkı bulunmaktaydı ve bu yüzden de uygulamaların ayrı çalışmaları mantıklıydı.
Periscope, Twitter'ı Da Kurtarabilir Miydi?
Dahası, Periscope'un yayınlanması, kendisine öncü mobil yayın uygulaması olarak bir yer edinmiş olan Meerkat'in kısa süre sonrasına denk gelmekteydi. Meerkat kısa bir sürede ortadan kaybolsa da, çok zaman geçmeden Facebook'un zaten popüler olan uygulaması içerisinde Facebook Live kendisini gösterdi. Bu da Periscope için rekabetin hiçbir zaman bitmemesi anlamına gelmekteydi.
Ayrıca Instagram'ı satın aldığı sırada Facebook büyümesine devam ediyordu ve bir önceki yıl yaklaşık olarak 200 milyon aylık aktif kullanıcı kazanarak, 900 milyon kullanıcıya ulaşmıştı. Firmanın zaten işe yarayan ve değiştirilmesi gerekmeyen bir formülü bulunmaktaydı. Twitter ise, Periscope'u almadan önceki yıl 50 milyon aylık kullanıcı kazanarak 302 milyona ulaşmıştı ve büyüme grafiği, oldukça uzun ve neredeyse yatay bir çizgiye benzemekteydi. Periscope'un getirebileceği fazladan enerjiye ve kullanıcı, işini kolaylaştırabilirdi.
Fotoğraf çekip Instagram'da paylaşmak, herkesin zaten bildiği ya da kolay bir şekilde öğrenebildiği bir şeydi ancak fotoğraf paylaşımına adanmış özel bir mobil sosyal ağ bulunmuyordu ve sadece Hipstamatic gibi yaratım araçları ile Flickr gibi arşivler bulunmaktaydı. Instagram, yeni bir sosyal ağ olarak gelişmek için alana sahipti. Canlı yayın ise oldukça yeni bir kavram ve herkesin hemen kavradığı bir şey değildi. Ayrıca bu alanda başarılı olabilmek için oldukça büyük bir çaba ve yetenek gerekmesinin yanı sıra, çoğu kişi düzenli bir şekilde yayın yapmak için bir ihtiyaç duymuyordu. Bu yüzden de Periscope, kendisini mutlaka sahip olunması gereken bir uygulama olarak tanıtmakta zorlanmaktaydı.
Bütün bu etkenler birleştiğinde de Periscope'un neden bağımsız bir ağ olarak çalışmasının zor olduğu daha rahat anlaşılabilmekte.
Ayrıca canlı yayın, Facebook Live'da olduğu gibi, Twitter içerisinde daha iyi bir şekilde çalışabilirdi. Twitter, Periscope yayınlarını doğal olarak izleme imkanını bu Ocak ayında, Periscope'u açma seçeneğini Mayıs ayında ve direkt olarak Twitter'dan yayın yapabilme seçeneğini ise henüz eklemiş durumda. İkinci bir uygulama ile şansını deneyen Twitter, geride kalmayı kabul edemeyeceği iki yıllık bir süreyi neredeyse boşa harcamış oldu.
Instagram, 500 milyon aylık aktif kullanıcıya ulaşırken Periscope, 2015 Ağustos tarihinde 10 milyon kayıtlı kullanıcıya ulaştığından beri bir duyuru yapmış değil.
Ancak eğer uygulama tamamen Twitter'ın içerisine yerleştirilmiş olsaydı ve sadece yoğun kullanıcı arayüzü için özel bir uygulamaya sahip olsaydı, bu sayının bir önemi olmayacaktı. Bunun yerine önemli olan sayı, toplam izleme süresi olacaktı ve firma, Mart ayında bu sürenin günde 110 yıla ulaştığını duyurduğundan beri bir güncelleme yapmış değil.
Belki de Twitter'ın Periscope'u satın almasının tek yolu, bağımsız bir uygulama sözü vermesiydi. Ancak bunun masraflı bir taviz olduğu rahatlıkla söylenebilir. En azından Twitter'ın, satın almayı gerçekleştirir gerçekleştirmez Periscope'u ana uygulamaya entegre etmesi çok daha iyi olabilirdi.
Ne yazık ki Twitter, video yüklemelerini 2015'in başında uygulamasını ekledi ve alt yapısı, tamamen doğal bir canlı yayın hizmetini destekleyemeyebilirdi. Twitter, 2014 ve 2015 yıllarını liderlik değişimleri ve kararsızlık içerisinde geçirdi ve uygulaması için önemli olan değişimleri yapmakta hep geç kaldı. Tabii ki bu değişimler için büyük bir mühendislik çabası gerekmekteydi ancak 3.000'in üzerinde çalışana sahip olan firmanın zaman planlaması oldukça yavaş gözükmekte.
Ancak artık önemli olan soru, Twitter'ın bütün rekabete rağmen Periscope'u hayatta tutup tutmayacağı veya kendi uygulamasının canlı yayın meşalesini taşımayı başarıp başarmayacağı . Neyse ki en azından şimdilik, bir Periscope sözcüsünün söylediği üzere, Vine'de olduğu gibi Periscope'u kapatma planı bulunmamakta...