Vejetaryenleri biraz zora sokabilecek yeni bir çalışma, bitkilerin de bir tür zekaya sahip olduğunu öne sürüyor. Araştırmacılar, bitkilerin yakındaki başka bir bitkinin böcekler tarafından yenildiğini algılayarak, bu sorunu çözmek ve kendi sonlarını önlemek için yeni duruma uyum sağladıklarını keşfetti.
Pek çok bilim insanı zekayı, elektrik sinyallerinin bilgiyi işlemek için mesajları diğer sinirlere ilettiği merkezi bir sinir sistemine sahip olmak olarak tanımlar. Ancak bitkiler, hayvanlardaki sinir sisteminin aksine, büyümelerine yardımcı olmak için suyu, mineralleri ve besinleri taşıyan bir hücre ağı olan, özel bir damar sistemine sahiptir.
Artık bilim insanları, problem çözmeyi de bir işaret sayacak şekilde, zekanın yeniden tanımlanması çağrısında bulunuyorlar. Cornell Üniversitesi ekoloji ve evrimsel biyoloji profesörü Andre Kessler, “Zeka için yayınlanmış 70’ten fazla tanım var ve belirli bir alanda bile zekanın ne olduğu konusunda bir fikir birliği yok” diyor.
Daha önceki çalışmalar, bitkilerin, yapraklarının ve gövdelerinin zarar görmesi gibi çevresel strese maruz kaldıkları durumlarda yüksek frekanslı bir sıkıntı sesi çıkardığını bulmuştu. Ayrıca yeni çalışmada araştırmacılar, bitkilerin sayı sayabildiğini, karar verebildiğini, akrabalarını tanıyabildiğini ve hatta olayları hatırlayabildiğini öne sürüyor.
En son keşif, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da bulunan altın başak çiçeklerinin böcekler tarafından yenildiğinde nasıl tepki verdiğini inceleyen ekip tarafından gözlemlendi. Bitki, böceğe zarar gördüğünü ve zayıf bir besin kaynağı olduğunu bildiren bir kimyasal yayıyordu. Daha sonra yakındaki altın başakların da yenilmemek için aynı uçucu organik bileşik (VOC) savunma mekanizmasını ürettiği tespit edildi. Kessler, “Bu bizim zeka tanımımıza uyuyor” dedi ve ekledi: “Bitki, çevreden aldığı bilgiye göre standart davranışını değiştiriyor.”
Aynı zamanda ekip, 2021’de yaptıkları deneylerde altın başakların komşu bitkilerin yapraklarından yansıyan daha yüksek uzak kırmızı ışık veya gün ışığı oranlarını da tespit edebildiğini gösterdi.
Bir başka örnekte de komşu bitkiler yakındaki bir altın başak ağacının yenildiğini hissettikçe daha hızlı büyüyerek ve daha fazla savunma kimyasalı salgılayarak adapte oldukları görüldü.
Ek olarak, bitkilerin bir haşerenin varlığına işaret eden kimyasalın “kokusunu” aldıkları da tespit edildi. Kessler, “bir komşudan gelen uçucu emisyon gelecekteki otçulluğun habercisidir” dedi ve devam etti: “Gelecekteki bir durumu tahmin etmek için çevresel bir ipucu kullanabiliyor ve ardından buna göre hareket edebiliyorlar.”
Kessler, zeka kavramının bitkilere uygulanmasının, bitki kimyasal iletişiminin mekanizmaları ve işlevleri hakkında yeni hipotezlere ilham verebileceğini ve aynı zamanda insanların zekanın gerçekte ne anlama geldiğine dair düşüncelerini değiştirebileceğini düşünüyor.