Dönem dönem Türkiye'de de fiyatı çok artılı seviyelere gelebilen salatalık, aslında yetiştirmesi en basit ve hızlı olan sebzelerden biridir.
Küçük bir tarladan ton ton toplanabilecek kadar verimi yüksek olan ve büyük oranda sudan oluşan, çok hızlı şekilde büyüyüp yenebilir duruma gelen salatalığın, dünyada tükenecek son sebze olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak İzlanda bunun tam tersi bir durum yaşıyor.
İzlanda'da mutfak tezgahın üzerine telefonunu koyarak kendi çapında yemek tarifleri veren bir genç, es kaza uydurduğu bir "hıyarlı" salata tarifinin milyonlarca kez izlendiğini görünce, bu tariflerin beğenildiğini düşünerek devamını da getirmeye başladı.
Temel olarak, salatalıkları dilim dilim doğrayarak plastik bir kutunun içine atan, ardından üzerine bol şekerli endüstriyel soslar ve Çin tuzu (MSG: Monosodyum glutamat) basarak güya sağlıklı salatalık tarifi verdiğini iddia eden bu kardeşimiz, takipçisi olan diğer kullanıcılara bu salataların çok lezzetli olduğunu ballandıra ballandıra anlatınca, TikTok ve YouTube shorts videolarında hayatın anlamını arayan TikTok neslinin yüksek coşkulu kullanıcıları koşa koşa marketleri talan etmeye ve buldukları her salatalık paketini yarın yokmuşçasına satın almaya başladı.
Türkiye İzlanda'ya yardım gönderecek mi?
Bu krizin ardından ülkede salatalık bulmanın çok güçleştiğinden şikayet eden İzlandalı yetişkinler şu anda çoban salatasını salatalık olmadan yemek zorunda kalmanın katlanılmaz çaresizliği için çırpınıyorlar.
Buradan Tarım ve Orman Bakanlığımıza bir çağrı yapmak isteriz. İzlandalı dostlarımıza bu zor günlerinde destek olmak adına, pazarlarda fiyatı düşmesin diye aracılar ve tekelci kabzımallar tarafından çiftçilerimizden ucuza toplanıp ormanlık alanlara dökülen ton ton salatalığımızı bu şekilde harcamak yerine, İzlanda'ya göndererek zor durumdaki bu mazlum halka yardım elimizi uzatamaz mıyız?