Çekoslovakyalı edebiyatçı Karel Capek, robot kelimesini literatüre kazandıran isim olarak biliniyor. Bu kelime, 1923 yılında resmi olarak sözlüklere girdi. 1950 yılında ise Isaac Asimov, "I, Robot" adlı unutulmaz eseri ile robotların uyacakları kanunları belirlemişti.
Fakat 1979 yılında robotların eline ilk kez kan bulaştı. Asimov'un "kurallarını göz ardı eden" bir robot, Ford fabrikalarında 26 yaşındaki işçi Robert Williams'ı öldürdü. Aslında olayda robotun suçlu olduğunu iddia etmek haksızlık olur. Zaten olayın ardından sonra kurulan mahkeme de yeterli güvenlik önlemleri almamış olduğu gerekçesi ile Ford'u 10 milyon dolar ceza ödemeye mahkum etmişti.
Olay nasıl gerçekleşti?
Williams, beş katlı bir robot olan parça alma sisteminin üç operatöründen biriydi. Robot, Flat Rock tesisindeki yüksek yoğunluklu depolama raflarından dökümleri almak için tasarlandı. Makinenin bir kısmı, dökümleri raflara ve raflardan taşımak için mekanik kollarla donatılmış kauçuk tekerlekler üzerindeki arabalar olan bir tonluk transfer araçlarını içeriyordu.
Robot hatalı envanter okumaları verdiğinde, Williams'tan parçaları manuel olarak almak için raflara tırmanması istendi. O da depolama rafının üçüncü katına tırmandı. Ancak bu sırada devre dışı bırakılmamış olan robot kollarının biri tarafından arkadan vuruldu ve ezildi. Talihsiz işçi o anda hayatını kaybetti. Cesedinin, ortadan kaybolmasından endişe duyan işçiler tarafından keşfedilene kadar 30 dakika rafta asılı kaldığı rapor edildi.
Tabii ki Terminator filmlerinden farklı olarak robotun karşısındaki insanı öldürmek gibi bir arzusu olmamasının ötesinde, o insanın varlığını bile tanımlayabilecek donanıma sahip değildi. Bugün de robotlar üretim aşamalarında görev alıyorlar, mayın temizliyorlar, Mars'ta yürüyorlar... Onlar geliştikçe kaza riskleri de azalıyor ama bu kez de endişe robotların insan işçilerin işlerini ellerinden alması şeklinde öne çıkıyor...