Fujitsu'nun düzenlediği ve Avrupa'nın en büyük bilişim teknolojileri etkinliği olan Fujitsu Forum bu yıl 7 ve 8 Kasım tarihlerinde yapıldı.
Türkiye'deki teknoloji yayınları arasında sadece CHIP Online'ın yerinde izlediği ve binlerce kullanıcı tarafından ziyaret edilen bu büyük etkinlikte Fujitsu İş Çözümleri Grubu Müdür Yardımcısı Rupert Lehner ile buluştuk ve Türkiye'de gerçekleştirilen ve dünyaya örnek olan dev güvenlik projeleri konusunda bilgi aldık. Röportajımızı haberimizin dördüncü sayfasından itibaren okuyabilirsiniz.
"Bilişim Teknolojilerini Yeniden Şekillendirmek, İş Dünyasını Yeniden Şekillendirmek" sloganı ile yapılan etkinlikte bilişim teknolojilerinin geleceğini aydınlatan çok önemli yeni ve stratejik teknolojilerin tanıtımı yapıldı. Bunlar arasında veri merkezi uygulaması FlexFrame'in yeni bir versiyonu ve Fujitsu Kişisel Bulut da yer aldı. Ayrıca PC'ler, ince istemciler ve monitörler için çarpıcı yeni bir tasarım ile şirketlerin Avrupa Birliği'nin enerji konusundaki yönetmeliklerine uyumunu sağlayan bulut tabanlı bir aracı da tanıtıldı.
Kişisel Bulut ile iş uygulamalarına ve veriye kolay erişim
Bugünün yönetilen iş ortamlarına kıyasla önemli bir tasarruf sağlayan Kişisel Bulut kavramı Fujitsu bünyesinde bir pilot uygulama ile hayata geçecek. Fujitsu Global Bulut Platformu'na dayanacak iç pilot uygulama sayesinde kullanıcılar iş ortamına ve iş uygulamalarına kendi Fujitsu Kişisel Bulut'ları ile erişebilecekler.
Ağı bulunan herhangi bir aygıttan erişilmesi mümkün olan Fujitsu Kişisel Bulut klasik iş dünyasının koşulları ile günümüzde hızla yaygınlaşan işle ilgili bilgilere erişme eğilim ve ihtiyacı arasındaki boşluğu gideriyor. Aynı zamanda araç yönetimi ve güvenlik maliyetlerini, ayrıca kişi başı yönetim ve bakım masraflarını azaltarak tasarruf yapılmasını da sağlıyor. Projenin sonuçlarına bağlı olarak, Fujitsu müşterileri için saha testleri ile yapılıp yapılmaması konusunda karar verecek.
Yeni donanım trendleri
Hepsi bir arada Fujitsu X Serisi, yeni bir PC, ince istemci ve monitör modelleri ailesi için özdeş ve çok şık bir görünüm sunuyor. Yenilikçi ve geleceği kucaklayan teknolojilere sahip olan X serisi, masaüstü teknolojisini tekrar ön plana çıkartırken, şirketlerin iş ortamlarını yeniden şekillendirmesine de yardımcı oluyor. X Serisi yarının ofis bilgi işlem teknolojilerinin neleri mutlaka içermesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bunlar arasında interaktif dokunmatik ekranlar, sezgisel uyum desteği, çoklu platform ve araçlar üzerinden kolay bir kullanıcı deneyimi yer alıyor.
Fujitsu Eco Track ile Avrupa Birliği'nin enerji düzenlemelerine hızlı ve etkin bir şekilde uyum
Bulut tabanlı yeni bir çözüm olan Fujitsu Eco Track, şirketlerin Avrupa Birliği'nin yürürlüğe koyacağı yeni enerji uyum gerekliliklerine uyum sağlamasına yardımcı olacak. Gelecek yılın başlarında Fujitsu Bulut Mağazası'nda satışa sunulacak olan Fujitsu Eco Track, Avrupalı şirketlerin enerji uyumlarını kolay ve hesaplı bir şekilde gerçekleştirmelerini sağlayacak. Avrupa Birliği Enerji Verimliliği Yönetmeliği kısa bir süre içinde enerji uyumunu tüm şirketler için zorunlu kılacak.
Fujitsu Ltd. Kurumsal Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Uluslararası İş Başkanı Rod Vawdrey şu değerlendirmeyi yaptı:
"Geleceğin iş yerinin nasıl görüneceğini mi merak ediyorsunuz? Buluta güç veren veri merkeziyle mi ilgileniyorsunuz? İşinizde teknolojiden daha fazla nasıl yararlanabileceğinizi mi araştırıyorsunuz? Bütün bu soruların yanıtı Fujitsu Forum'da... Veri merkezinden masaüstüne, buluttan outsource edilmiş sistem yönetimlerini desteklemeye kadar her konuda Fujitsu Forum bugün var olan en kapsamlı çözümleri tanıtıyor. Fujitsu olarak müşterilerimize sadece bugünkü acil teknolojik sorunlarını çözmekte yardımcı olmakla yetinmiyoruz; aynı zamanda onlarla işbirliği yaparak bilişim teknolojilerinin yeniden şekillenmesine yardımcı oluyoruz. Böylece hem gelecekteki iş süreçlerinin hız ve etkinliğini artırıyor, hem de değer yaratıyoruz."
Biz de oradaydık!
Geçtiğimiz yıl SGK ile gerçekleştirdikleri dev proje ile hastaları ellerinden tanıyan ve birçok problemi bir kerede halletmeyi planlayan bir sistemi hayata geçiren Fujitsu, geleceğe dair planlarını 6-8 Ekim 2012 tarihleri arasında Almanya'nın Mucih kentinde gerçekleştirdiği Fujitsu Forum 2012'de paylaştı. Türkiye'deki teknoloji yayınları arasında sadece CHIP Online'ın yerinde izlediği ve binlerce kullanıcı tarafından ziyaret edilen bu büyük etkinlikte Fujitsu İş Çözümleri Grubu Müdür Yardımcısı Rupert Lehner ile buluştuk ve Türkiye'de gerçekleştirdikleri bu projenin ayrıntılarını ve geleceğe yönelik genişletilebilecek uygulama alanlarını konuştuk.
CHIP Online: Bize Türkiye'de hayata geçirilen PalmSecure sistemini kısaca tanıtabilir misiniz? Okuyucu gelen kişiyi tanımlamak için nasıl bir teknoloji kullanıyor?
Rupert Lehner: PalmSecure şu anda kullanılan en karmaşık biyometrik algılayıcı. Kızılötesi ışığa yakın bir spektrumda insanın elinin içindeki damarların yerleşimini tarıyor. Toplardamarlardan geriye dönen oksijen seviyesi düşük kan PalmSecure tarafından yayılan ışığı emiyor ve PalmSecure kamerası tarafından damarların ayrıntılı olarak görülmesini sağlıyor. PalmSecure kamerası tarafından böylece alınan görüntü direkt olarak algılayıcı içerisine AES teknolojisi ile şifreleniyor. Şifrelenmiş olan görüntü özel bir yöntemle bir biyometrik şablona dönüştürülüyor. Bu şablonun büyüklüğü 850 bayt ile 3 KB arasında tutuyor. Üretilen bu şablon tekrar AES ile şifreleniyor ve bir veritabanına veya eğer istenirse akıllı kart veya özel bir yongaya kaydedilebiliyor.
CHIP Online: Klasik el veya parmak izi okuyucuları ile PalmSecure arasında ne fark var?
Rupert Lehner: en büyük fark damar bilgisini okuması ve damarların da insanın bedeninin içinde gizli olması. Parmak izi veya gözdeki iris tabakasını okuyan güvenlik sistemlerini aldatmak mümkün, çünkü bunlar sonuçta bedenin dışında yer alan parçalar. Bu açıdan bakıldığında PalmSecure ile şifrelenen verilerin doğruluğu ve güvenlik seviyesi piyasadaki diğer sistemlere oranla çok daha yüksek. Diğer güvenlik teknolojilerinin aksine PalmSecure her insanda (elbette eğer eli varsa) kullanılabiliyor.
Türkiye'ye getirilen katma değer
CHIP Online: Donanım bileşeni böyle. Peki yazılım tarafında PalmSecure için neler üretildi?
Rupert Lehner: PalmSecure sistemini kullanan birçok uygulama hazırlandı. Bunları kısaca özetlemeye çalışayım. Öncelikle istemci-sunucu sistemleri için giriş doğrulamasında kullanılıyor. Akıllı kartlar veya kredi kartları ile kullanıcısını eşleştirmek için kullanılabiliyor. Sadece kartlar değil belli bazı aygıtları sadece yetkili kişinin elleri tarafından kullanılacak şekilde ayarlamak mümkün oluyor. Gizlilik seviyesi yüksek belgeleri tararken veya kağıda dökerken güvenlik onay mekanizmasında kullanılabiliyor, ve doğal olarak da medikal sistemlerde hasta kimliği tanımlamak için geniş çapta kullanılıyor.
CHIP Online: Fujitsu'nun bulut bilişim alanında öncü firmalardan biri olduğunu biliyoruz. Bulut bilişimde PalmSecure'ün uygulama alanları nasıl bir entegrasyon süreci yaşatabilir?
Rupert Lehner: Bulut teknolojilerinde PalmSecure'ü bir giriş noktası olarak düşünüyoruz. IT altyapısına yetkili girişlerinde, online bankacılık işlemlerinde ve önemli ve gizlilik seviyesi yüksek verilerin uzun dönem bulutta arşivlenmesinde kullanım alanları bulunuyor. Elbette, zamanla yaygınlaşan bu teknoloji beraberinde yeni çözümleri de getirecektir.
PalmSecure Türkiye pazarında
CHIP Online: Bir süre önce SGK ile beraber ülke çapında çok büyük bir projeyi hayata geçirdiniz. Projenin nasıl ortaya çıktığını, ana hatlarını ve uygulama sürecini bize anlatır mısınız?
Rupert Lehner: Türkiye güvenlik çözümleri konusunda çok büyük bir pazar ve hem özel sektör hem de kamu sektörü bu alandaki yaratıcı çözümlere yatırım yapmak istiyorlar. PalmSecure Türkiye pazarına ilk defa 5 yıl önce geldi. Bu süreçte özellikle finans sektöründe büyü bir başarı yakaladık. Bu başarı öyküleri bize SGK projesini hayata geçirirken referans oldu. SGK hasta giriş sisteminin PalmSecure üzerinden onaylanması projesinde yaratıcı ekip iki yıl boyunca programlama, donanım tasarımı, uygulama, pilot uygulamalar ve benzeri konularda çok sıkı bir çalışma gerçekleştirdi. Bu projenin ülke için en büyük önemi donanım bileşenlerinin (Fujitsu patentli olanlar dahil) büyük bir kısmının Türkiye'de, yerli üreticiler tarafından üretiliyor olması. Buna ek olarak yazılım konusunda da Türkiye'de yerli bir firma ile ortak çalışma yoluna gittik.
CHIP Online: Sağlık alanında PalmSecure geniş bir uygulama seçeneğine sahip. Buna ek olarak, başka hangi sektörlerde ve alanlarda PalmSecure uygulamalarını görmeyi bekleyebiliriz?
Rupert Lehner: Şu anda global ölçekte birçok PalmSecure uygulamasını hayat geçiriliyor. Havaalanları giriş çıkış denetimleri, banka ATM'lerinden para çekme, sosyal güvenlik, medikal uygulamalar, IT altyapılarına güvenli giriş, onlin bankacılık, müşteri onaylama, vergi sistemi, fiziksel erişim kontrolü, kasada ödemeler, otomobil ve diğer araçlarda yetkili kullanım, veri merkezlerine giriş – çıkış, casino, gym vs. gibi eğlence alanlarına giriş olayı ve burada sayamadığım birçok alan...
CHIP Online: Şimdi geleceğe bir bakış atalım. Çok uluslu firmaların veya organizasyonların bulut üzerinden giriş çıkışlarının yapıldığı, yurtdışı temsilciliklerin tek bir ortak sisteme giriş yaptıkları bir yapı kurulabilir mi?
Rupert Lehner: Böyle bir senaryo çok akla yakın. Şu anda Türkiye'de kurduğumuz sistem 80 milyon kişinin güvenlik kontrolünü sadece 2 saniyede gerçekleştirebiliyor. Tüm bunlar bugün burada, Fujitsu Forum 2012'de görebileceğiniz donanımlar sayesinde yapılabiliyor. Kurduğumuz sistem ölçeklenebilir olduğu için istediğiniz kadar büyütmeniz mümkün. Elbette bu kadar büyük bir veritabanını kurup yönetmek, farklı ülkelerin farklı güvenlik politikaları olduğu için son derece zorlu bir proje olacaktır. Ama neden olmasın?
CHIP Online: Zaman ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için okurlarımız adına çok teşekkür ederiz.