Balığın faydaları ne? Balığın araştırmalarla kanıtlanan 11 faydası

Balık gezegendeki en faydalı besinler arasında. Havaların soğumasıyla beraber balık önerileri de peş peşe geliyor. Peki, balığın hep konuşulan faydalarından hangileri araştırmalarla destekleniyor? Birlikte bakalım...

Balığın faydaları ne? Balığın araştırmalarla kanıtlanan 11 faydası


BİLİME GÖRE BALIĞIN 11 FAYDASI

1-Balık kaliteli protein, iyot gibi birçok önemli besin maddesi bakımından zengindir. Aynı zaman çeşitli vitamin ve mineraller içerir. Yağlı türleri ayrıca omega-3 yağını da içerir. (Kaynak)
2-Kalp krizi ve felç riskini azaltabilir. Birçok büyük gözlemsel çalışma, düzenli olarak balık yiyen kişilerin kalp krizi, felç ve kalp hastalığından ölüm riskinin daha düşük olduğunu buldu. (Kaynak)
3- Omega-3 yağ asitleri gibi gelişim ve büyüme sırasında çok önemli olan besinleri içerir.
4-Beyin sağlığını artırabilir
5-Depresyonu önleme ve tedavi etmeye yardımcı olabilir.
6-Balık ve balık ürünleri en iyi D vitamini kaynakları arasındadır. Somon ve ringa balığı gibi yağlı balıklar en yüksek miktarları içerir
7. Otoimmün hastalık riskinizi azaltabilir
8-Çocuklarda astımı önlemeye yardımcı olabilir
9-Yaşlılıkta göz sağlığı ve görüş kalitesine yardımcı olabilir.
10-Balık uyku kalitesini artırabilir.

BALIK HAKKINDA UZMAN GÖRÜŞÜ

Balığın yukarıdaki gibi bilimsel araştırmalarla desteklenen faydaları bulunuyor. Bu konuda bir de uzman yorumuna bakalım. Diyetisyen Gülçin Işık "Yasakların kalkması ile beraber balık sezonu açıldı diyoruz, ancak havanın geç soğuması, yağmurların yağmaması gibi etkenler balıkların mevsimini de kaydırdı desek yanlış olmaz. Şu anda havalar soğuması ile balık yağlanmaya, lezzetlenmeye ve hatta besleyiciliği de aynı ölçüde artmaya başladı. Ülkemiz konum itibariyle balık konusunda tam bir cennet" diyor.

Işık, 'neden balık tüketilmeli' sorusunu ise şöyle yanıtlıyor:

Yüksek protein kaynağı olmasının yanı sıra, büyüme gelişme, kemik sağlığı, kas inşası, kalp ve damar gelişimi, beyin gelişimi, organ bütünlüğü gibi konularda yüksek oranda olumlu etkileri bulunması balık tüketimini destekleyici faktörlerden yalnızca birkaç tanesidir. Balıkların türüne göre içerdiği besin değeri değişmektedir. Morina veya somon gibi balıklarda omega-3 içeriği yüksek iken; sarıkanat, karides, istiridye gibi balıklarda selenyum içeriği yüksektir.
Genel olarak bakacak olursak balıklarda omega-3 yağ asitleri, D vitamini, kalsiyum, selenyum, iyot, B12, fosfor, çinko, bakır, folik asit, E, A, K vitaminleri bolca bulunmaktadır. Dolayısıyla da;
• Kalp sağlığı,
• Beyin ve sinir gelişimi,
• Kas sistemi,
• Enzim metabolizması,
• Tiroid fonksiyonları,
• Zeka gelişimi,
• Bağışıklık sistemi,
• Göz sağlığı,
• Hücre onarımı vb. konularda oldukça etkili bir besindir.

Ülkemizde balık çeşitliliği çok fazladır. Çipura, levrek, palamut, hamsi, istavrit, barbunya, mezgit, mercan, uskumru, kalamar, tekir, lüfer, karides, somon vb. balıklar ülkemizde avlanmaktadır. Bunları tuttuktan sonra mutlaka buzda bekletilmeli, sıcak-soğuk işleme maruz bırakılmadan soğuk şekilde muhafaza edilmesi gerekir. Aksi takdirde bozulması söz konusu olabilir.

Balığı ne kadar tüketilmeli?

Işık bu soruya ise şu yanıtı vermiş: Balığın içerisinde bulunan yüksek miktardaki omega-3, folik asit ve D vitamini; özellikle çocuklarda, büyüme çağındaki gençlerde ve gebelerde, emziren annelerde eksik olmaması gerekir. Bu nedenle de balık tüketimi haftada 1-2 olacak şekilde planlanmalıdır. Omega-3 takviyelerine baktığımızda çoğu yağlı balıklardan elde edilerek üretilmişlerdir. Bunun haricinde keten tohumu, ceviz, chia tohumu gibi besinlerde de omega-3 bulunsa da balığın yerini tutmayacaktır. Kişilerin takviyelerden ziyade balık tüketmeleri, bunu doğal kaynaklarından almaları bu besin öğelerinin eksikliğini engelleyecektir.

Yine tiroid rahatsızlığı olan kişilerde iyot, selenyum, çinko gibi minerallerin eksikliği halinde metabolizmada bozulmalar görülebilir. Bunun önüne geçmek için balık tüketmek yerinde olacaktır.

Balık tam bir kalp dostudur. İyi kolesterolün artırılmasına yardımcı olup, kötü kolesterolün de düşürülmesi için balık tüketmek gerekir. Tansiyon ve şekerin de kontrollü olmasına yardımcı olan bu besin kronik rahatsızlığı olan kişilerin tüketmesi için muhteşem bir besindir.

Kimler balık tüketmemeli?

Hamile kadınlarda cıva içeriği yüksek balıklara karşı dikkatli olmaları gerekir. Çok sık tüketmemeleri önerilir. Konserve balıklarda, köpek balığı, iri uskumru, kılıç balığı, balina gibi balıklarda cıva içeriği yüksektir. Bunları gebeler ve 3 yaş altındaki çocukların sık tüketmemeleri gerekmektedir.
Gördüğünüz gibi zaten bizim denizimizde yetişen balıklarda cıva içeriği düşük olduğu için gebelerin ya da çocukların deniz balığını tüketmelerinde bir sakınca yoktur. Gönül rahatlığı ile hamsi, istavrit, levrek, lüfer, palamut vb. yiyebilirler.

Yetişkin bir birey haftada 1-2 porsiyon olacak şekilde balık tüketebilir ve tüketmelidirler. Haftada 250-300 gram olacak şekilde balık tüketmek gereken omega-3 kaynağını sağlamak için yeterli olacaktır.

Bunun haricinde metabolik problemleri olanlar (PKU hastaları gibi) ya da alerjisi olan bireylerde tabi ki balık tüketmeleri yasaksa bunun olumsuz etkileri ile karşılaşabilirler. Bu özel hastalık durumlarında doktorunuzu dinleyip, beslenmenizi ona göre planlamanızı öneririz.

Balık en sağlıklı nasıl pişirilir?

Ne şekilde pişerse pişsin faydalı gibi düşünülebilir. Bu yanlıştır. En sağlıklı balık; fırın, ızgara, buğulama şeklinde pişirilendir. Derin yağda kızartılan balıkların içerisindeki faydalı öğelerin bir kısmı kaybolur. Bu durum kalp sağlığı olumlu etki yerine olumsuz etkiye sürükleyebilir. Siz siz olun; balığı tüketirken pişirme tekniğinize de önem verin. Kızartmalardan uzak durun, ızgara, fırın ya da buğulama tercih edin. Balığın besin değerini düşürmeyin.