Bir bilim insanı, su altında 95 gün yaşadıktan sonra ömrünü yüzde 20 artırdığını iddia ediyor. Emekli bir deniz subayı olan 55 yaşındaki Joseph Dituri, 95 gündür Atlantik Okyanusu'nun dibinde 100 metrekarelik bir kapsülün içinde yaşıyor ve basınçlı bir ortamın insan vücudunu nasıl etkilediğini araştırıyor. Görev aynı zamanda su altında yaşam rekorunu kırmak üzere tasarlandı. Bir önceki su altında en fazla kalış süresi 73 gündü. Dituri'nin planı ise 100 günü tamamlamak.
Dituri, doktorların Mart ayından Haziran ayına kadar vücudunun nasıl değiştiğini görmek için, kromozomların sonunda bulunan ve yaşla birlikte kısalan bileşikler olan telomerleri ölçen testler de dahil olmak üzere testler yaptıklarını söyledi. Şu anda yüzde 20 daha uzun olduklarını ve Mart ayında su altı kapsülüne ilk taşındığı zamana göre 10 kat daha fazla kök hücreye sahip olduğunu söylüyor.
Dituri, her gece yüzde 60 ila 66 oranında derin REM uykusu deneyimliyor ve kolesterolü 72 puan düşmüş durumda. Bilim insanı telomerlerinin nasıl ölçüldüğüne dair ayrıntı vermedi, ancak kan örneklerinden uzunluklarını ölçen test hizmetleri bulunuyor. Sonuçların çıkması ise yaklaşık iki hafta sürüyor.
Yaşlanma sürecini geri döndürme çabası
Tel Aviv Üniversitesi tarafından 2020 yılında yapılan bir araştırma, sağlıklı yaşlanan yetişkinlerde hiperbarik oksijen tedavilerinin (HBOT) kan hücrelerinin yaşlanmasını durdurabildiğini ve yaşlanma sürecini tersine çevirebildiğini ortaya koydu. Her katılımcı, tedavilerin başlangıcında, tedavi sırasında ve tedavilerin sonunda kan örnekleri verdi. Araştırmacılar daha sonra kandaki çeşitli bağışıklık hücrelerini analiz etti ve sonuçları karşılaştırdı. Tel Aviv Üniversitesi'nin basın açıklamasına göre, katılımcıların telomerlerinin yüzde 38'e kadar uzadığını tespit etti.
Kök hücreler, yaşlanmanın gözle görülür belirtilerini tersine çevirmek için umut verici bir çözüm olabilir ve Stanford Üniversitesi, yaşlı insan hücrelerinin kök hücrelerle gençleştirilebileceğini bulduğunu belirtiyor.
Sualtı kulübesi küçük olsa da, kapsülde bir çalışma alanı, mutfak, banyo, iki yatak odası, çıkış ve giriş görevi gören küçük bir yüzme havuzu ve okyanus manzaralı bir pencere bulunuyor. Yemek pişirmek için kullanılabilecek tek şey küçük bir mikrodalga fırın. Dituri, üzerinde küçük bir ranza bulunan iki kişilik bir yatakta uyuyor. Kendisini ziyaret eden bilim insanları ise bitişikteki odada aynı düzende uyuyor.