Assassin's Creed serisi yedinci yaşına, yeni bir oyunla girdi. Sevilen oyun serisi bu kez tarihin önemli bir dönüm noktasını, Fransız İhtilali'ni konu alıyor ve son dönemde oyuncuların eleştirilerini ciddiye almış olacak ki, oynanışı da olumlu yönde geliştirmiş.
Assassin's Creed: Unity, aslında büyük sorunlarla beraber piyasaya çıktı. Ne yazık ki oyun piyasasının başına bela olan "Erken satın alma" özelliğini sağladığı sıcak ve güzel paranın tadına varan oyun firmaları, artık oyunlarını daha bitirmeden satıyor ve Ubisoft gibi büyük oyun firmaları da bu erken satışlardan yüz milyonlarca dolar kazanabiliyor. Elbette onca oyuncuya belli bir tarih verip yüzlerce milyon dolar değerinde oyun sattıktan sonra oyunun çıkışını ertelemeyi de göze alamayıp, oyundaki sorunlar henüz çözülmeden söz verdikleri tarihte resmi yayını yapıyorlar ancak binlerce bug'la dolu olan oyunu çıkış tarihinden sonra yamalayarak düzeltmeye çalışıyorlar.
Assassin's Creed: Unity de bu handikaptan kurtulamadı ve piyasaya çıktığı ilk günlerce büyük tepkiler aldı zira oyundaki pek çok sorunun yanında insan modelleri yüklenirken çoğunlukla kas dokusu yüklenmiyordu ve iskelet suratlı karakterler etrafta dolaşıyordu. Buna benzer birçok komik ve acıklı sorun nedeniyle oyuncular büyük isyan çıkarınca Ubisoft sorumluluğu önce grafik kartı üreticilerine atsa da sonrasında hatasını kabul edip herkesten özür diledi. Neyse ki, Ubisoft köklü bir firma ve oyundaki hataları kısa sürede yamamayı başardı ve Assassin's Creed: Untiy gibi güzel bir oyun heba olmaktan kurtuldu.
Fransız İhtilali'nin yardıma ihtiyacı var
Oyun bu kez oyuncuyu Fransız İhtilali'nin ortasına götürüyor. Dünyanın en kuvvetli monarşilerinin başında gelen Fransa, dev askeri gücü ve çaresiz bırakıp açlıktan, hastalıktan kırdığı halkı ile isyan geçirmez bir görüntü veriyordu. Ancak Paris'e doluşturulmuş milyonlarca aç, hasta, çaresiz vatandaşların her geçen gün lüks içinde yaşayan monarşiye karşı bilediği dişleri artık görünmeye başlamıştı.
Bu halk hareketini zafere götürecek gizli güç ise elbette monarşinin kilit noktasındaki güçlü isimleri tek tek avlayıp yok edecek olan kiralık katillerimizdir. İşte burada devreye giriyorsunuz ve halk hareketini zafere ulaştırmak için görevlere çıkıyorsunuz.
Oyundaki karakterinizi genç yaşından itibaren kontrol etmeye başlıyorsunuz ve minik görevlerle yıllar içindeki gelişimine şahit oluyorsunuz. Ubisoft'un burada artık oyuna RPG öğeleri eklemiş olduğunu fark ediyorsunuz. Aslında aksiyon odaklı bir açık dünya oyunu olan Assassin's Creed son bir iki oyununda belli belirsiz RPG öğelerini kullanmaya başlamıştı ancak yeni oyununda, RPG öğeleri daha da belirginleşmiş. Oyun boyunca kazandığını yetenek puanlarını çeşitli yetenek dallarına dağıtarak bildiğiniz RPG formatında bir oyun oynuyorsunuz. Elbette aksiyon dozu hala çok baskın ve RPG neymiş, aksiyon neymiş gibi detayalr hakkında çok kafa yormayan bir insansanız, eski oyunlarla arasındaki farkı hissetmeyebilirsiniz.
İş adamı olarak suikastçiler!
Assassin's Creed'in, en ilginç özelliklerinden biri olan, esnaf-suikastçi formatı bu oyunda da bulunuyor. Dünyanın en zengin adamlarını, krallarını, politikacılarını yataklarında uyurken kesip de aynı yatak odasındaki kasayı açıp büyük serveter değerindeki altın keselerini almayı akıl edemeyen sevgili kiralık katillerimiz yine para kazanmak için esnaflık işine giriyor ve Paris sokaklarında kafe-tiyatro işletebiliyor. Böylece oyuncu düzenli para kazanmaya başlıyorlar ve elbette o paracıklar bomba oluyor, kılıç oluyor, tabanca oluyor, zırh oluyor.
Oyundaki ekipmanları oyun içi para birimiyle satın alabiliyorsunuz ancak eğer isterseniz, gerçek para harcayarak da bazı silah ve ekipmanları satın alabilirsiniz, lakin iyi bir oyuncunun prensip olarak oyun-içi satın almalara karşı olması gerektiğini unutmayın. Zaten para vererek satın aldığınız bir oyunun içinde yok kılıçmış, yok bıçakmış, yok okmuş, yok botmuş satın almak için bir daha para ödemek zorunda bırakılmanız, etik değil. Ancak oyun firmaları bu yolla yine on milyonlarca dolar kazandıkları için, etik metik dinlemez oldular. Elbette tercih sizin...
Oynamaya değer mi?
Assassin's Creed: Unity, yedi senedir yapılan Assassin's Creed oyunları arasında en başarılılar listesinin tepesine rahatça yerleşebilir. Oyunun ufak tefek sorunları hala devam ediyor ancak yamalar da çıkmaya devam ediyor. Çok kalabalık NPC'lerin bulunduğu bölgelerde oyun hala kasılmaya devam edebiliyor ancak Ubisoft'un çözemeyeceği bir sorun yok ortada.
Oyunun grafik kalitesi zaten her zamanki etkileyici özelliğini koruyor, seslerin de son derece çarpıcı olduğunu söylemeye gerek yok. Ubisoft'un her oyunla birlikte hatalarından ders aldığını ve oyunu geliştirmek için doğru adımlar attığını da söyleyebiliriz zira Assassin's Creed RPG türüne çok yakışacak bir oyundu ve nihayet 7 sene sonra bu yönde bir gelişme görmek de çok güzel. Sözün özü, oynarken güzel vakit geçireceğiz bir oyun ve seriye henüz başlamadıysanız, önceki oyunları pas geçmenizi de önermeyiz ancak Unity de başlangıç için çok iyi bir seçenektir, aklınızda olsun.