Tabletler ve telefonlar artık dijital dünyaya ulaşmak için daha sık kullanılıyor olabilir ancak bilgisayarların hayatımızdaki yerini kimse inkar edemez.
Bilgisayar dendiğinde aklımıza tabii ki, öncelikle laptop ve masaüstü modeller geliyor. Tarih boyunca pek çok farklı laptop ve masaüstü bilgisayar piyasaya sürüldü. Kimisi kısa sürede yok olup gitti ama bazıları, asla unutulmadı.
Galerimizde, bazıları çok eski, bazıları ise yakın geçmişte karşımıza çıkan 10 bilgisayarı bulacaksınız. Bu 10 bilgisayarın en büyük ortak noktaları ise, farklı tasarımlarıyla asla unutulmayacak olmaları.
İşte fark yaratmak için farklı tasarıma ihtiyaç duyulduğunu ispatlayan, 10 unutulmaz bilgisayar...
Apple'ın ilk kez beş renkli elma logosunu kullandığı bilgisayaro Apple 2, monitörü, disk sürücüleri ve döneminin tasarım anlayışına göre elegant kalan klavyesi ile 70'li yıllarda iş dünyasında büyük ilgi görmüştü.
Bugün artık çoğumuz IBM'in laptop ürettiği günleri hatırlamıyoruz bile zira IBM, Laptop birimin 2000'li yılların başında Lenovo'ya satarak bu alandan çekildi. Ancak öncesinde, IBM laptopları, bugünün iPad'leri gibi, çok popüler ve prestijli cihazlar olarak kabul görüyordu.
Laptopların alamet-i farikası ise, tuşların arasında yer alan kırmızı küçük toptu. Kullanıcı bu minik top ile ekranda imleci kolayca kontrol edebiliyordu. Lenovo hala Thinkpad ailesinde bu kırmızı ikonik mouse topunu kullanmaya devam ediyor.
Oyun PC'si deyince akla ilk gelen Alienware markası, bu ününü farklı tasarımlarına borçlu. Alienware'ın en çok dikkat çeken modellerinin başında ise Area 51 geliyordu. Güçlü bir oyun PC'si olan Area 51, çok karmaşık teknik bilgiye sahip olmadan ve donanım toplamak zorunda kalmadan bir PC satın alıp tüm oyunları oynamak isteyenlerin rüyasına giren bir cihaz olarak tarihte yerini aldı.
Eğer ikonik bir PC tasarımından bahsediyorsak, Apple'ın laptoplarını liste dışı bırakamayız. İnce ve sade tasarımlarıyla, Windows laptopların aksi yönde ilerlemeye ısrar eden Apple MacBook modelleriyle o kadar büyük beğeni topladı ki, sonunda Windows laptop üreticileri de sade ve ince tasarımlara sahip laptoplar üretmek zorunda kaldılar. Hatta bugün laptoplardaki klavyerin, büyük oranda Apple MacBook klavyelerinden esinlendiğini kimse inkar edemez.
286'nın ne olduğunu çoğunuz hatırlamıyordur. Intel'in Pentium işlemcilerinden önce IBM'in 286, 386 ve 486 tabanlı işlemcileri vardı ve IBM bu işlemciler üzerine kurulan PC'leri, Microsoft'un DOS işletim sistemiyle donatarak piyasaya sürüyordu.
İşte o PC'ler, siyah ekran üzerinde DOS yazan işletim sistemleriyle yıllarca soğuk iş makineleri olarak göründü ve evlerin salonlarına değil, ofislerin karanlık köşelerine yerleştirildi. Ancak IBM'in PC'lerinin işlerini ne kadar kolaylaştırdığını fark eden iş adamları, kısa sürede daha fazlasını talep etmeye başladı.
Bir de, o makineli tüfek gibi ses çıkaran yazıcıları hatırlıyorsanız, insanların bir zamanlar PC'lerden niçin haz etmediğini daha kolay anlayabilirsiniz.
Apple'ın 2013'te tanıttığı masa üstü PC'si Mac Pro, uzun süre herkesin alay konusu oldu. Siyah silindirik yapısı, bu cihazların ofiste şık bir çöp kutusu ile karıştırılmasına dahi neden oldu ancak Apple tasarım tercihinden ödün vermedi ve sade, şık, kompakt tasarımıyla Mac Pro kısa sürede beğeni toplayıp diğer PC üreticilerine örnek oldu.
Lenovo, IBM'in laptop birimini satın aldıktan sonra ikinci dönüm noktasını Yoga 3 Pro ile yaşadı desek yanlış olmaz.
Laptopların ve tabletlerin artık birleşmesinin gerektiği bir noktada ortaya çıkan Yoga 3 Pro, diğer üreticilerin ortaya koyamadığı başarılı bir tasarımla laptopları ve tabletleri birleştirmişti.
Bu tasarım aslında ilk defa ortaya çıkmamıştı. Microsoft yıllar önce, laptoptan tablete dönüşen Windows tabanlı benzer tasarımlar piyasaya sürmüştü ancak o dönem için çok ileri bir teknoloji olan dokunmatik ekranlı/ tablete dönüşebilen laptopların fiyatını ancak 4-5 bin dolara kadar indirebilmiş ve haliyle fazla satamamıştı. hatta Microsoft'un en büyük müşterisinin, bir bilimkurgu dizisi olan StarGate Atlantis olduğunu söylemek bile mümkün zira Microsoft'un tabletleri, StarGate Atlantis dizisindeki bilim insanlarının, dünyadaki yıldız kapısından geçecek başka bir galaksiye giderken yanlarında götürdükleri, "bilimkurgu" bilgisayarlar olarak ekrana yansımıştı. Bill Gates'in ikisi bir arada laptop/tablet hibrid tasarım hayali, ancak yıllar sonra Lenovo sayesinde pratik kullanım alanı buldu.
Microsoft, Bill Gates'in tablet/laptop hibrid cihaz hayallerini ancak uzun yıllar sonra, Surface Pro ile başarılı bir ürüne dönüştürmeyi başardı. Klavyeli kılıfıyla birlikte gelen Surface Pro aslında bir tablet olarak satılıyor olsa da Intel işlemcisi ve masa üstü Windows işletim sistemiyle, bir laptop'tan farksız çalışıyor. Üstelik uygun fiyatıyla da rakip tabletlerle yarışabiliyor.
Tabletler henüz piyasayı domine etmeden önce herkes hafif ve pratik bilgisayar ihtiyacını Netbook'larla karşılıyordu. 10 inçlik ince, küçük, disk sürücüsüne sahip olmayan ve pratik olarak internete ulaşmayı sağlayan bu minik laptoplar çok ilgi görüyordu. Sony'nin Vaio modelleri de ince, hafif ve güçlü modeller olarak bu furyada büyük beğeni topladı. Hatta pantolonların arka cebine sığacak şekilde tasarlanmış 8 inçlik mini Sony Vaio netbook'u, bugünün 7-8 inçlik mini tabletleriyle karşılaştırmak mümkün.
Sony'nin Vaio serisinin 1997 senesinden beri yaklaşık 20 yıldır devam ettiğini de unutmamak gerekiyor. Ancak ne var ki, Sony'nin başkanı geçtiğimiz günlerde, Sony'nin yakında laptop üretmeyi bırakabileceğine dair bir demeç verdiğinden, Vaio markası da son bulabilir veya başka bir üretici tarafından satın alınabilinir.
BBC Microcomputer
BBC microcomputer, Türkiye'de pek tanınmıyor ancak İngiltere'de BBC tarafından üretilen bu eski PC, okul çağındaki çocukların eğitimi için tasarlanmıştı ve neredeyse her İngiliz'in çocukluk anılarında önemli bir yeri olduğunu kabul etmek gerek. Televizyona bağlanan bilgisayar, aynı Commodore 64 veya Amiga gibi, oyunlar ve ders programları çalıştırabiliyordu, kodlama yapma imkanı sağlıyordu.