Bir webmaster olarak günlük hayatta en çok duyduğumuz kelimelerden biridir SEO. Peki ne anlama gelmektedir? Nasıl işlemektedir? En iyi nasıl verim alınır? Bunlar web sitesi olan hemen hemen herkesin aklındaki sorulardır. Birçok kişi internette bu sorulara kendince cevap verir. Kimisi doğru kimisi yanlıştır cevapların fakat ortak olan bir nokta varsa o da SEO'nun çok önemli olduğudur...
Esas sorumuza yani SEO'nun ne olduğu konusuna dönelim. Açılımı "Search Engine Optimization" yani arama motoru optimizasyonudur. Bu optimizasyon ile arama motorlarında üst sıralara çıkabilirsiniz. Arama motorlarında üst sıralara çıkmak kulağa hoş geliyor peki ama bu neden gerekli dediğinizi duyar gibiyim. Bu konuyu istatistikler ile açıklayalım.
İnternette kutsal olarak kabul edebileceğimiz büyük ve kaliteli bir kitle aradıkları siteye ulaşmak için arama motorlarından faydalanmaktadır. Yandaki tabloda da hangi arama motoruna ne kadar ilgi var görebilirsiniz. Tablodan anlaşıldığı üzere en büyük pay yani "aslan payı" nı Google almaktadır. Hele bir de yaklaşık oranı %10 olan AOL'un da arama sonuçlarının Google destekli olduğunu düşünürsek bu pay epey bir yükselecektir.
İşte bu noktada bize bu aslan paylarından nasibimizi almak düşüyor. Arama motorunu kullanan bir kişi nette bir şey arıyor demektir. Mesela aradığı şey yumurta diyelim. Arama motoruna giriyor ve kutucuğa yumurta yazıyor ve çıkan sonuçlara göre yoluna devam ediyor. Tam burada sizin bir yumurtacı olduğunuzu varsayalım. Aramalarda sizin siteniz en üstte çıkıyor ve kişi sizin sitenize gelerek ihtiyacı olan yumurtaları alıyor ve bundan sonrası için sizin dükkânınızı aklında tutuyor. Ne kadar güzel değil mi? Hem yumurta sattık para kazandık ve devamlı müşteri kazandık yani yine para kazandık. Para kazanmak deyince içinizin geçtiğini tahmin ediyorum. Hele yıllarca internetle uğraşıp hiç para kazanamamış veya beklediğinizden çok az para kazanmışsanız. Fakat arama motorlarında üst sıralarda görünmek ve müşterinin ilk sizin dükkânınıza gitmesi o kadar da kolay bir işlem değildir. Kitabı yazma amacımız size bunun yolunu göstermektir yani kendi tabirimle buna "SEO OYUNU" dersek bu oyunun kahramanı olan biz webmasterlara oyunu kazanma yolunu öğretmek hedefindeyiz.
Yazar: Deniz Coşkun
Plan, program ve pazarlama
Müthiş bir site hazırladınız. Tasarım ve kodlama dört dörtlük, içerik deseniz yeme de yanında yat türden fakat sitenizi kimse ziyaret etmiyor. Nerede bu ziyaretçiler? Hâlbuki ne kadar güzel planlamıştık. Dünya kadar para ve emek harcayarak bir site yapmıştık ve ziyaretçiler de kendiliğinden sitenize gelecekti. Hatta siteyi hazırlama sırasında yorulduğunuz zaman kendinizi teselli etmek için hep sitenize gelecek ziyaretçileri düşünmüştünüz. Ama maalesef gerçekler böyle değil! Dünyanın Hiçbir tarafında hiç kimsenin sitesine havadan ziyaretçi gelmez buna sizinki de dâhil.
Siz ister dünyanın en gerekli ürünü satıyor olun, ister kansere bulduğunuz çareyi sitenizde anlatıyor olun, ister insanlara milyoner olmanın yollarını anlatıyor olun sitenizi tanıtmazsanız kimse sitenize gelmez. Çünkü sitenizi bilmezler. Türkiye'de bir radyoda reklamlar yayınlanırken insanların radyoya reklam vermelerini teşvik etmek için şöyle bir slogan yapmışlar "Tavuk bile doğururken yumurtasının reklamını yapıyor, bağırıyor.". Evet ne kadar komik olsa da bu bir gerçek ve sizin de elinizde isterseniz dünyanın en önemli şeyi olsun reklamını yapmadıkça bir işe yaramayacaktır.
Eskilerin bir lafı vardır "Türk gibi başla İngiliz gibi bitir" diye. Bu lafın üzerinde Türkiye'nin önde gelen kişisel gelişim uzmanı Mümin Sekman uzun uzun düşünmüş ve bu sözü biraz değiştirmiş: "Başarılı olmak istiyorsanız Amerikalılar gibi düşünün, çünkü Amerikalılar bilgi işlemekte çok iyi. Japon gibi planlayın, çünkü Japonlar sabırla en ince ayrıntıları planlayabiliyorlar. Türk gibi başlayın, çünkü Türkler pratik zekâlıdırlar ve aniden harekete geçebilirler. Alman gibi sürdürün, çünkü Almanlar iç disiplini çok yüksek olan bir toplumdur ve son olarak İngiliz gibi bitirin, çünkü İngilizler de sonuç odaklıdır ve neticeye bakarlar, mazeretlere asla hoşgörü göstermez, başarıyı sonuç almakla ölçerler."
Bu laf inanılmaz derecede doğrudur. Bir webmaster olarak sizin bu özelliklerin her birisine sahip olmanız gerekiyor. Eğer gerçek bir başarıya ulaşmak istiyorsanız Japon gibi planlayıp, Türk gibi başlayıp, Amerikan gibi pazarlayıp, Alman gibi sürdürüp, İngiliz gibi bitirmeniz gerekmekte...
Konumuza geri dönersek size bu sözü vermemin sebebi sitenizin reklamını nasıl yapacağınızdı. Dünyadaki en iyi pazarlamacılar Amerikalılardır. Bu noktada arama motorlarının çoğu da Amerikalılara aittir. Sitenizi bir Amerikalı gibi pazarlayın derken amacım buydu. Bir Amerikalı size çok kötü bir malı çok iyiymiş gibi gösterip onu size rahatlıkla pazarlayabilir.
Bir Alman gibi iç disiplini ile sitenizi daima çağa uydurarak onu yenilemelisiniz. İkinci Dünya Savaşı'ndan harabe olarak çıkan Almanya kısa zamanda yine Avrupa'nın en iyisi olmayı böyle başardı.
Bir İngiliz gibi sonuç odaklanın. İşte burada sitenizden geri dönüşüm almak sizin hedefiniz olmalı. Bu geri dönüşümü siz belirleyeceksiniz. Ne istiyorsunuz? Para, şöhret, arkadaş veya hepsi mi? Sonuç alamamak sizin için başarısızlık olmalı ve hep daha iyi çalışıp mazeretleri kafanızdan silmelisiniz.
Ve bir Türk gibi başlamak. Japonlar bize neden hayran biliyor musunuz? Çünkü onlar bizi tanıyorlar hem de belki bizden daha iyi. Türk milleti olarak aşırı pratik zekâlı bir toplumuz. İstanbul'un Fethi'nde karadan yağlı kızaklarla gemi geçirmeyi başka kim düşünebilirdi? İnanın Türk olmanın nimetini kitabın ilerleyen sayfalarda tadacaksınız. Bir Türk olarak sizi diğerlerinden daha üst noktalara getirecek fikirler üreteceksiniz.
Arama motorlarının önemi
Müthiş pazarlama dehaları olan Amerikalıların geliştirdikleri Arama Motorları internette aradığınız bir şeyi bulmanıza yardımcı olurlar. Şimdi kendinizi bir düşünün yabancı bir yerdesiniz ve alışveriş yapmanız gerekiyor. Marketin yerini kime sorardınız. Tabi ki bilen birine. İşte arama motorları netin bilge kişileridir. Aradığınız kelimeleri veritabanında yani hafızasında kayıtlı bilgilerden seçerek size sunar. Bu sunma arama motoruna göre en iyiden en kötüye şeklinde olmaktadır.
Mesela siz bilge kişimize yani arama motorumuza en yakın ve en kaliteli marketin yerini sordunuz. Web Dünyasında mesafe kavramı olmadığı için size en kaliteli marketi gösterecektir. Peki bu en kaliteli nasıl belirlenir yani arama motorlarının gözünde en iyi kimdir? Bu soruyu yine güncel hayata dönerek verelim. İyi bir marketi nasıl tanımlarsınız? Hadi hep birlikte iyi bir marketin özelliklerini tanımlayalım:
* Uzun bir geçmişi olması yani deneyimli olması
* Başkaları tarafından çokça tavsiye edilmesi
* İçinin ve dışının iyi bir görüntüye sahip olması yani göze hitap etmesi
* İçinde yolunuzu rahatlıkla bulmanız için tasarlanmış tezgâhlar
* Aradığınız ürünü daha rahat bulabilmeniz için levhalar
* Manav tezgâhının yanında deterjanların bulunması gibi saçmalıkların olmaması
Evet arkadaşlar arama motorları da sizden farklı düşünmezler çünkü onları da insanlar yapmıştır. Bu maddelerin internete uyarlanmış şekillerini ileriki başlıklarımızda ayrıntılı göreceğiz. Bu maddeler SEO'nun temel taşlarını oluşturuyorlar...
Arama motorları internetin en çok ziyaret edilen siteleridir ve diğer sitelere de en temiz ve en sadık ziyaretçileri gönderen sitelerdir. Arama motorları arasında ise en meşhuru ve en iyisi özellikle Türkçe bir site için Google'dır. Google bir webmasterın en iyi dostudur. Çünkü en çok ziyaretçisini o göndermektedir, ayrıca değişik hizmetler ile para kazanmasını sağlamaktadır ve ücretsiz reklamını yapmaktadır. Şimdi isterseniz Google'a biraz daha yakından bakalım.
Google nasıl indexler ?
Indexleme terimini belki ilk defa duyuyorsunuzdur. Bu yüzden bir açıklama yapalım. Buradaki indexleme arama motorlarının sizin sitenizi kendi veritabanına kaydetmesi demektir. Bu kısa bilgiden sonra Google'ın sitenizi nasıl indexlediğini yani veritabanına nasıl kaydettiğini açıklayalım.
Google arama motorunun 3 adet bilinen "bot" u vardır. Peki bot nedir? Bot arama motoru yazılımlarının bir parçasıdır. Sitenizin her sayfasına girer, kategorilendirir ve son olarak da veritabanına kaydeder.
Google'ın iyi bilinen 3 botu: Adsense Botu, FreshBot ve DeepCrawl...
Adsense Google'ın webmasterlar için sitelerinde içeriklerine göre reklam yayınlayıp para kazanabilecekleri bir sistemdir. Tahmin edeceğiniz gibi Adsense Botları bu reklamları yayınlayan siteler içindir. Sitenin içeriği değiştikçe veya yenisi eklendikçe Adsense reklamları içeriğe göre reklam yayınlamak için her değişmeden sonra 15 dk. içerisinde gelirler ve yeni yerleri indexleyip giderler.
Fakat bizi asıl ilgilendirenler FreshBot ve DeepCrawl botlarıdır...
Freshbot sitenizdeki en popüler ve yeni sayfalar ile ilgilenirler. Bunun bir veya binlerce olması önemli değildir. Amazon.com ve CNN.com gibi sitelerin sık sık güncellendiği ve çok talep aldığı Google tarafından fark edildiğinden beri bunun gibi siteleri her 10 dakikada bir ziyaret edip kaydeder. Diğer tipik sitelere bu botun uğrama sıklığı popülerlik ve güncelleme ile orantılı olarak 1 ile 14 gün arasında değişir.
Bir FreshBot sitenizi ziyaret ettiğinde sitenizdeki linkleri tek tek gezer ve onları bir veritabanına kaydeder. Bu sayede DeepCrawl sitenize geldiği zaman bu linkler ona yol gösterir ve işini yapmasına yardımcı olur.
DeepCrawl ise ayda bir sitenize uğrar ve sitenizdeki bütün bilgileri indexler. Bu sitenizdeki yeni bilgilerin Google sonuçlarında neden bir ay sonra çıktığının da göstergesidir...
Kısaca Google arama motorunun indexleme prensibini anlattık. Şimdi artık yavaş yavaş SEO ile ilgili daha detaylı konulara gireceğiz.
Nasıl internet star olunur?
Kimileri hayal sattığımı ileri sürerek internet star tabirini abartılı buluyorlar. Ben bu görüşe katılmadığımı belirterek internet star tabirinin tam arkasında duruyorum. Neden derseniz ben her konunun en iyisi olduğuna inanırım. Mesela en iyi aktör Nicolas Cage veya en iyi site gazete Zaman olabilir (Bu yazıyı yazarken ki en yüksek satış oranı göz önüne alınmıştır.). Sizin sitenizde konusunda internet star olabilir. Nasıl mı? Tabi ki konusu ile ilgili aramalarda en üst sırada çıkarak. Eğer arama motorlarında yumurta kelimesinde birinci sırada çıkıyorsanız siz "İnternet Yumurta Star" sınız demektir. Komik gelebilir yumurta sadece bir örnek siz kendi sitenizin içeriğini göz önünde bulundurarak o kısımı değiştirebilirsiniz.
Anlatmak istediğim kendinize bir alan seçin ve o alanda yürüyün. Gerekli taktikleri uyguladıktan sonra başarı kaçınılmaz. Tabi internette konunuzla ilgili star olmaz için önce bazı basit seo kurallarını uygulamanız gerekir. Hatırlarsanız iyi bir marketi tanımlamıştık. İyi bir site ise o sıralamaya göre gidecek olursak:
* Deneyimli ve uzun bir geçmişi olan
* Diğer siteler tarafından çokça tavsiye edilen ki biz buna back-link diyoruz
* Göze hitap eden güzel bir dizayna sahip olması
* Yolunuzu rahatlıkla bulabilmeniz için akıllıca düzenlenmiş navigasyon menüsü
* Aranılanların daha rahat bulunması için oluşturulmuş etiketler ki bunlara da meta-tag diyoruz
* Sağlam bir içerik ki ve site ile alakasız şeylerin sitede bulunmaması
diyebiliriz. Bunlar SEO oyunumuzun ilk ve en basit adımlarıdır. Ayrıca diğer bölümlere geçmek için olmazsa olmazlarıdır. Bunlarında detaylarına inip nasıl elde edileceklerine dair ipuçlarlarını ileriki başlıklarımızda vereceğiz. Şimdi isterseniz konumuzu biraz daha derinleştirelim...
Yazı dizimizin 2. bölümü 5 Mayıs 2007 tarihinde yayınlanacaktır.