iPhone X'in "tamamen ekrandan" oluşan ön yüzü, telefonun en önemli özelliği. 5,8 inç'lik Super Retina ekranı farklı yapan bir şey daha var. Ekran, OLED teknolojisini kullanıyor.
iPhone 8 ve 8 Plus dahil bugüne kadarki tüm iPhone'lar, LCD (likit kristal ekran) teknolojisini kullanıyordu. Apple'ın bazı rakipleri ise yıllar önce OLED'e geçmişlerdi. 2010'da çıkan ilk Galaxy S, OLED ekranla geldi ve bundan sonra çıkan tüm Samsung amiral gemileri, bu teknolojiyi kullandı. 2017'de ise Galaxy S8, Google Pixel 2 ve OnePlus 5T gibi telefonların tamamı OLED'e geçti.
Bir başka deyişle Apple, OLED partisine biraz geç kaldı. Peki OLED tam olarak nedir ve Apple neden bu kadar zaman sonra OLED'e ilgi göstermeye başladı?
OLED nedir?
OLED'in LCD'ye göre birkaç avantajı bulunuyor. OLED'de arka ışık bileşeninin olmaması, bu ekran panellerinin daha ince, daha hafif ve esnek olmasına izin veriyor. Üstelik OLED pikselleri tek tek yanabildiği için gerçek siyahlar ve çok daha yüksek bir renk kontrastı elde edebiliyorsunuz.
LCD ekranlarda bulunan arka ışık, gerek duyulmadığında dahi her pikseli aydınlatıyor. Bu nedenle tam olarak siyah görünmesi gereken yerler, griye yakın bir tonda görünebiliyorlar. OLED'de ise böyle bir şey söz konusu değil, siyahlar gerçekten siyah görünüyor.
Bu nedenle OLED ekranların kontrast oranı LCD'ye göre çok daha yüksek. Apple, iPhone X'in 1.000.000:1 kontrast oranına sahip olduğunu söylüyor. iPhone 8 Plus'ta bu oran, yalnızca 1300:1. OLED ekranlar bu nedenle daha canlı ve zengin renklere sahipler.
Son olarak OLED ekranlar, genellikle LCD'ye göre daha az enerji tüketiyorlar.
Apple OLED'e geçmekte neden geç kaldı?
Apple, iPhone X'teki OLED ekranın "iPhone standartlarına ulaşmış ilk OLED ekran" olduğunu iddia ediyor. Firma tanıtım etkinliğinde de önceki OLED ekranların bazı fedakarlıklarda bulunduğunu söylemişti. Bunlar arasında OLED'in LCD'ye göre daha düşük bir parlaklık sunması var. Bu durum, direk güneş ışığında yaşayacağınız ekran tecrübesini olumsuz etkileyebiliyor.
iPhone X'in OLED ekranı, Apple'ın iddiasına göre 634 nit parlaklığa ulaşabiliyor. Samsung'un en iyi telefon ekranını üzerinde barındıran Galaxy Note 8 ise 560 nit'e ulaşabiliyor.
Buna ek olarak Apple, OLED ekranların aşırı canlı renkler sunduğunu düşünüyordu. Ancak bazı kullanıcılar bunun doğru olmadığını düşünüyorlar. Samsung'un renk isabetiyle ilgili sorunları en son amiral gemilerinde çözdüğünü de biliyoruz.
Bununla birlikte OLED ekran üretmenin kolay bir iş olmadığını Google Pixel 2 XL'nin LG tarafından üretilen OLED ekranında çıkan sorunlardan anlıyoruz. Apple'ın OLED'e geçmekte geç kalmasının en önemli nedenlerinden bir başkası, bu ekranlarda Samsung'a bağlı olması. iPhone X'in ekranı bugün yalnızca Samsung tarafından üretiliyor. Bununla birlikte Apple, tasarım ve diğer süreçlerin çoğunda söz sahibi ve ekranların kalibrasyonunu fabrikadan çıkmadan önce tek tek yapıyor.
OLED'e ilişkin Apple'ın bahsetmediği bazı sorunlar devam ediyor. Bunlar arasında OLED ekrana belirli bir açıyla baktığınızda renk tonlarının değişebilmesi ve ekranların "yanma" sorunu yaşayabilmesi. Yanma sorunu, ekrandaki öğelerin ekranda kalıcı izler bırakması anlamına geliyor. Apple, bu etkileri azalttığını iddia ediyor.
iPhone X'in ekranı, iPhone 8 ve 8 Plus'a kıyasla gerçekten de çok daha iyi. Analistere göre Apple'ın gelecek senenin tüm iPhone'larında OLED'e geçme ihtimali var. Ancak burada tüm ekranları Samsung'un üretmesi, Apple'ın bu hamleyi yapmasına engel olabilir.