İlk olarak 2007'de kullanıma sunulmasından bugüne kadar olan yolda uzun bir süredir en çok tercih edilen mobil işletim sistemi olmayı başaran Android, her zaman için güçlü, açık ve özelleştirilebilir bir platform olmayı başardı. En yeni sürümlerle birlikte çok daha işlevsel bir hale gelen Android'in Apple'ın işletim sistemi iOS'la arasındaki rekabet de her zaman için ilgi odağı oldu.
Yıllar içerisinde Apple'ın iOS'ta kullanmak üzere Android'den etkilenerek "ödünç aldığı" birçok özellik söz konusu oldu. Fakat elbette iOS'un da birçok alanda Android'den daha iyi işler çıkardığı ya da Android'de hiç bulunmayan özellikleri mevcut.
İki işletim sistemi arasında rekabetin giderek arttığı bu günlerde, Android'de de olmasını istediğimiz beş iOS özelliğini bir araya getirdik.
Süreklilik
Android bir cihazla birçok görevi yerine getirmeniz mümkün, fakat telefonunuzdan bir tablete ya da bir bilgisayara geçmek istediğinizde seçeneklerinizin bir anda sınırlandığı da malum. Zira kullanıcılar, örneğin akıllı telefonlarının numaralarını kullanarak kolaylıkla bir tableti ya da bilgisayarı arayamıyor ya da SMS gönderemiyor.
Oldukça kapalı bir yapısı olduğu yönündeki eleştirilere rağmen iOS, en azından kendi ekosistemi içerisinde Continuity (Süreklilik) özelliği aracılığıyla farklı cihazlar arasında kolayca hareket etmenize olanak tanıyor.
Karakteri olan bir asistan
Google Now, her ne kadar son derece işlevsel bir araç olsa da ve Now on Tap gibi yeniliklerle giderek daha da iyi bir hale gelse de halen bazı şeyler eksik gibi. Zira, Siri'nin size şiirler okuyabildiği, şakalar yapabildiği ve sorularınıza sanki yaşayan biriymiş gibi cevaplar vermesi, Google Now'ın bütün becerilerine rağmen biraz "ruhsuz" ya da renksiz durmasına neden oluyor.
Google'ın bu tabloyu yeni Pixel telefonlarda biraz değiştirmeyi hedeflediğini görüyoruz, zira yeni Google Assistant çok daha karakterli bir araç, fakat öyle görünüyor ki Siri'ye göre halen çok daha sınırlı.
Kilit ekranı widget'ları
Android, widget'lar açısından halen iOS'tan çok daha güçlü, fakat bu fark daha çok ana ekrandayken hissediliyor. iOS'da ise kullanıcılar ekran kilitliyken bile birçok widget'a rahatlıkla erişebiliyorlar. Bunun da temelde iki önemli avantajı var. İlki, kullanıcıların birçok durumda widget'lara erişimini daha hızlı hale getirmesi, ikincisi de ana ekranınızın çok dağınık durmaması. Android'in ana ekranındaki widget'lardan bu haliyle de memnun olsak da onları kilit ekranına da aktarma seçeneğine sahip olmak istiyoruz. Özellikle bir dönem bu özelliği sunduğu ama sonrasında iptal ettiği düşünülürse...
iCloud
Artık neredeyse her alanda kullandığımız akıllı telefonlar açısından en büyük korkularımızdan birisi de orada sakladığımız bütün fotoğraflarımızı ya da metin dosyalarımızı kaybetmek. Fakat iCloud, bu korkuyu son derece yersiz bir hale getiriyor. iCloud, sadece fotoğraf ve metin dosyalarını değil videoları, cihaz ayarlarını, uygulama verilerini, ana ekran ve uygulama organizasyonu, zil seslerini, sağlık verilerini, sipariş geçmişini, HomeKit yapılandırmasını da yedekliyor.
Dolayısıyla Android'de de böyle zenginleştirilmiş bir yedekleme özelliği stok halinde yer alsaydı, bundan oldukça memnun kalırdık, yeni bir telefona geçtiğimizde de çok daha kolay bir süreç yaşardık.
Güncelleme garantisi
Yeni bir iOS cihazı aldığınızda şundan eminsiniz: Telefonunuz en azından birkaç yıl boyunca bütün güncellemeleri daha ilk günden almaya devam edecek. Fakat Android açısından böyle bir garanti maalesef bulunmuyor.
Nexus ve Pixel cihazları son yıllarda güncellemeleri hızlı bir biçimde alıyor olsa da, iOS cihazlarında bu durum artık bütün versiyonlar için bir standart haline gelmiş durumda. Öyle ki, 2012 model iPhone 5 bile iOS 10'la çalışabiliyor.
Özellikle üst düzey cihazlar açısından, uzun bir süre desteklenmesini beklediğiniz durumlarda bu oldukça önemli bir sorun. Google Pixel modelleriyle birlikte Android'in de artık yeni modellerde bütün bu güncellemeleri garanti altına almasını umuyoruz.