1987, Commodore'un yılıydı: 30 sene geçse de hala unutulmayan bilgisayar Amiga 500, 90'lı yıllarda tüm dünyanın en sevilen oyun cihazı olmuştu.
30 yıl önce, Avrupa'da, özellikle İngiltere ve Almanya'da, Commodore, ucuz Amiga 500 ev bilgisayarıyla bir başarı hikayesi yazdı. 8-bit jenerasyonunun yerine geçen Amiga 500, özellikle de genç müşterilerden aldığı güçle Atari ST ve IBM PC gibi güçlü rakiplerini geride bıraktı ve 90'ların pazarına egemen oldu.
Amiga 500'ün tek eksiği TV bağlantısıydı; Amerikalı kullanıcılar bir adaptör ya da monitör alıp bu sorunun üstesinden gelirken Avrupalı kullanıcıların televizyonlarında hali hazırda bulunan scart bağlantısı ile Amiga 500'ün parlak RGB görüntüsü televizyona yansıyordu. Amiga 500'üne 512KB - 1MB arası ek hafıza koyanlar ise göreceli olarak daha ufak bir para karşılığında rakipsiz ve geleceğe yönelik bir bilgisayara sahip oluyorlardı.
Üstün bir oyun bilgisayarı
1988'den itibaren Amiga 500'ün yolculuğuna yığınla yüksek kaliteli yazılım da eşlik etti. Hali hazırda pek çok Amerikan firması Commodore'dan dönüp PC'ye yanaşmaya başlamışken, özellikle Psygnosis, British Telecom'un alt firması Rainbird ve geliştirme takımlarından Bitmap Brothers ve Sensible Software gibi İngiliz firmaları sıradışı oyunlara imza attılar. Kısa bir süre sonra Fransız, Alman ve İskandinav programcılar da A500 trenine katıldılar. 80'lerin sonunda Amiga 500 için 1000'den fazla oyun piyasaya sürülmüştü ve bunların pek çoğu da sadece bu platforma özeldi.
Yasal yazılım pazarının yanında bir de hacker'ların yarattığı pazarda popülerleşen korsan oyunlar, gençliği tekno akımına yakınlaştırdı. Amiga yazılımlarının "kırılması (crack)" sayesinde bu yazılımlar çok daha büyük kitlelere ulaştı fakat hala bunun Commodore'un sonunu mu hazırladığı yoksa Amiga'nın başarısında temel sebep mi olduğu tartışılır.
Kitleler için bilgisayar
Şurası kesin ki, yazılım kırılma ve bu sayede yazılımların okullarda arkadaşlar arasında takası olmasaydı pazar bu kadar hızlı ve güçlü büyüyemezdi. 80'lerin sonuna doğru Amiga en popüler bilgisayar haline gelmişti; hatta Bayern Münih oyuncuları bile Commodore formalarıyla sahaya çıkıyorlardı. Yani Amiga 500, Commodore'u, tarihin en büyük bilgisayar üreticilerinden biri haline getirmişti.
Ne yazık ki Amiga 500, aslında Commodore'un son parlak fikri oldu. Kompakt bilgisayarların pazara hakim olmasıyla birlikte donanım geliştirmekte geri kaldı Commodore. Belki de elindekini yeterli sanmak gibi bir yanılgıya düştü. Ama sonun başlangıcı çoktan gelmişti bile...
Amiga 600: Sonun başlangıcı
Üst seviye modeller Amiga 2000, A3000 ve A4000, DOS-işletimli PC filosunun karşısında duramadı. Daha sonra düşük fiyata alt seviye modeller piyasaya sürmeyi deneyen Commodore, bu hamlesiyle de geri dönmeyi ek başaramadı.
Birkaç uyumluluk sorunu dışında (yeni işletim sistemi eski oyunların hepsini tanımıyordu) dış görünüş olarak hiç değişmeyen Amiga 500+'nın ardından 1992 senesinde Amiga 600'ü tanıttı Commodore. Amiga 500'ün çevre birimleriye uyumlu olmaması, yüksek fiyatı ve nümerik olmayan klavyesiyle Amiga 600, hayranlarının beklentilerini yarı yolda bıraktı. Üstelik tamamen lehimli yapısı ve bu yapının soketlerde yaşattığı sorun, donanım güncellemesi yapmayı da çok zor hale getirdi. Ayrıca işletim sistemi yine pek çok oyunla uyumlu değildi.
Bir çağ sona eriyor
Yine 1992 yılında, Amiga 600'ün çıkışından sadece birkaç ay sonra, Commodore azalan prestijini ve popülaritesini toparlamak için Amiga 1200'ü piyasaya sürdü. Görünüş olarak Amiga 500'e benzeyen fakat yeni AGA-çipsetini kullanan, teknik ve grafik olarak Amiga 600'den çok daha üstün olan Amiga 1200, dahili sabit disk ile yükseltilebiliyordu. Fakat ne yazık ki Commodore'un bu hamlesi çok geç kalmıştı; market Sega ve Nintendo, IBM ve Apple arasında güç yarışmasına dönüşmüştü bile... Böylece Commodore'un çağı da sona ermiş oldu.
Amiga öldü, efsanesi yaşıyor
Amiga CD32 isimli konsolla CD-ROM piyasasına atılmayı da deneyen Commodore, pazarın yenilmez liderleri Sega ve Sony'den pay kapmaya çalıştı fakat sadece birkaç yüz bin CD32 cihazı satabildi. 29 Nisan 1994 tarihinde ise, şirket resmi olarak kepenklerini indirdi.
Avrupalı oyun geliştiricileri Amiga'nın tecrübesinden yararlandı ve daha sonraları teknik olarak benzer Sega Mega Drive konsolu piyasaya sürüldü. 80'lerin ve 90'ların grafik programlama uzmanları, Amiga'nın programlanması için kullanılan geliştirme araçları ve ara yazılımlar Playstation Co. tarafından devralındı. Peter Molyneux ve Jez San'dan David Perry'e, DMA, Codemasters ve Factor 5'ten Reflections'a kadar 21. yüzyıla damgasını vurmuş sayısız oyun ve üretici, ilk ünlerini Amiga 500'de kazanmışlardı...
1988'den itibaren Amiga 500'ün yolculuğuna yığınla yüksek kaliteli yazılım da eşlik etti. Hali hazırda pek çok Amerikan firması Commodore'dan dönüp PC'ye yanaşmaya başlamışken, özellikle Psygnosis, British Telecom'un alt firması Rainbird ve geliştirme takımlarından Bitmap Brothers ve Sensible Software gibi İngiliz firmaları sıradışı oyunlara imza attılar. Kısa bir süre sonra Fransız, Alman ve İskandinav programcılar da A500 trenine katıldılar. 80'lerin sonunda Amiga 500 için 1000'den fazla oyun piyasaya sürülmüştü ve bunların pek çoğu da sadece bu platforma özeldi.
Yasal yazılım pazarının yanında bir de hacker'ların yarattığı pazarda popülerleşen korsan oyunlar, gençliği tekno akımına yakınlaştırdı. Amiga yazılımlarının "kırılması (crack)" sayesinde bu yazılımlar çok daha büyük kitlelere ulaştı fakat hala bunun Commodore'un sonunu mu hazırladığı yoksa Amiga'nın başarısında temel sebep mi olduğu tartışılır.
Şurası kesin ki, yazılım kırılma ve bu sayede yazılımların okullarda arkadaşlar arasında takası olmasaydı pazar bu kadar hızlı ve güçlü büyüyemezdi. 80'lerin sonuna doğru Amiga en popüler bilgisayar haline gelmişti; hatta kimi Bayern Münih oyuncuları bile Commodore formalarıyla sahaya çıkıyorlardı. Yani Amiga 500, Commodore'u, tarihin en büyük bilgisayar üreticilerinden biri haline getirmişti.
Ne yazık ki Amiga 500, aslında Commodore'un son parlak fikri oldu. Kompakt bilgisayarların pazara hakim olmasıyla birlikte donanım geliştirmekte geri kaldı Commodore. Belki de elindekini yeterli sanmak gibi bir yanılgıya düştü. Ama sonun başlangıcı çoktan gelmişti bile...
Üst seviye modeller Amiga 2000, A3000 ve A4000, DOS-işletimli PC filosunun karşısında duramadı. Daha sonra düşük fiyata alt seviye modeller piyasaya sürmeyi deneyen Commodore, bu hamlesiyle de geri dönmeyi ek başaramadı.
Birkaç uyumluluk sorunu dışında (yeni işletim sistemi eski oyunların hepsini tanımıyordu) dış görünüş olarak hiç değişmeyen Amiga 500+'nın ardından 1992 senesinde Amiga 600'ü tanıttı Commodore. Amiga 500'ün çevre birimleriye uyumlu olmaması, yüksek fiyatı ve nümerik olmayan klavyesiyle Amiga 600, hayranlarının beklentilerini yarı yolda bıraktı. Üstelik tamamen lehimli yapısı ve bu yapının soketlerde yaşattığı sorun, donanım güncellemesi yapmayı da çok zorhale getirdi. Ayrıca işletim sistemi yine pek çok oyunla uyumlu değildi.
Yine 1992 yılında, Amiga 600'ün çıkışından sadece birkaç ay sonra, Commodore azalan prestijini ve popülaritesini toparlamak için Amiga 1200'ü piyasaya sürdü. Görünüş olarak Amiga 500'e benzeyen fakat yeni AGA-çipsetini kullanan, teknik ve grafik olarak Amiga 600'den çok daha üstün olan Amiga 1200, dahili sabit disk ile yükseltilebiliyordu. Fakat ne yazık ki Commodore'un bu hamlesi çok geç kalmıştı; market Sega ve Nintendo, IBM ve Apple arasında güç yarışmasına dönüşmüştü bile... Böylece Commodore'un çağı da sona ermiş oldu.
Amiga CD32 isimli konsolla CD-ROM piyasasına atılmayı da deneyen Commodore, pazarın yenilmez liderleri Sega ve Sony'den pay kapmaya çalıştı fakat sadece birkaç yüz bin CD32 cihazı satabildi. 29 Nisan 1994 tarihinde ise, şirket resmi olarak kepenklerini indirdi.
Avrupalı oyun geliştiricileri Amiga'nın tecrübesinden yararlandı ve daha sonraları teknik olarak benzer Sega Mega Drive konsolu piyasaya sürüldü. 80'lerin ve 90'ların grafik programlama uzmanları, Amiga'nın programlanması için kullanılan geliştirme araçları ve ara yazılımlar Playstation Co. tarafından devralındı. Peter Molyneux ve Jez San'dan David Perry'e, DMA, Codemasters ve Factor 5'ten Reflections'a kadar 21. yüzyıla damgasını vurmuş sayısız oyun ve üretici, ilk ünlerini Amiga 500'de kazanmışlardı...