5 Nisan 2011 tarihinde Roma'da gerçekleştirilen Toshiba World 2011'i CHIP Online olarak sizler için izledik. Etkinlik firmanın 3D TV ve bilgisayar - TV - tüketici elektroniği sistemleri yakınsaması planlarının tüm detayları ile anlatıldığı bir teknoloji şovuna dönüştü. Toshiba World 2011 özellikle yeni TV teknolojisinin neler yapabileceğini sergilemesi açısından yeni ufuklara işaret etmesiyle öne çıktı.
Toshiba Avrupa müdür yardımcısı Toshi Hiro Ikeda tarafından gerçekleştirilen açılış konuşması beklenildiği gibi Japonya'daki büyük felakete göndermelerle başladı.
Toshiba 2011 boyunca dijital eğlence konseptine yoğunlaşacak gibi görünüyor. Dijital eğlencenin ayrılmaz bir parçası olan veri depolama bölümünü NAND flash bellek teknolojisinin üreticisi Toshiba yarıiletken bölümü ile güçlendiren firma dijital eğlencede birazdan detaylarından söz edeceğimiz CEVO teknolojisini TV serisine entegre ederek yeni ufuklara açılıyor.
Yeni bir TV deneyimi
Toshiba'nın "Dreams Come True" yani "Hayaller Gerçek oluyor" sloganı ile tanıttığı yeni TV deneyiminde TV sadece karşısına oturulup seyredilen, tek yönlü bir iletişim aygıtı olmaktan çıkıyor ve kullanıcısını tanıyan, onun istek ve ihtiyaçlarına kendiliğinden cevap vermeye çalışan bir aygıta dönüşüyor. Toshiba World 2011'de gerçekleştirilen sunumlarda gördüğüm kadarı ile, TV'nin görüntü kalitesini artırmak yeni dönemde rekabette kendi başına çok büyük bir fark yaratmayacağı için TV'ye gömülü interaktif servislerin artırılması ve özelleştirilip geliştirilmesi yoluna gidilmiş.
CEVO farkı
TV'nin merkez teknolojisi olan görüntü işleme motoru 7 çekirdekli bir işlemciden oluşuyor. Özel görüntü algortimaları için yardımcı işlemci de içeren CEVO 9,6 Gbps bant genişliğine sahip. Resim kalitesini artırmak için otomatik ve manuel kalibrasyon seçenekleri içeren CEVO aynı zamanda 3D dünyasında da iddialı. 3D uygulamalarda bir devrim niteliği taşıyan yeni seçeneklerle Toshiba özellikle 2D içeriği 3D olarak görüntüleme imkanı sunarken sanal 3D derinliğini izleyicinin görmek istediği seviyeye göre değiştirme seçeneği de veriyor.
Farklı "kişiler" için Kişiselleştirilmiş bir TV
Günümüzde ortalama bir insan evde TV başında 3 saatini geçiriyor. 3 saat boyunca TV izlemek evdeki her kullanıcı için aynı zevkler ve aynı ayarlarla yaşanacak bir deneyim olmaktan çıkıyor. Kişiselleştirilmiş ayarlar uzaktan kumandanın renkli düğmeleri ile yapılabileceği gibi TV'ye entegre edilmiş olan bir kamera ile de gerçekleştirilebiliyor. Toshiba'nın CEVO destekli TV'lere entegre ettiği yüz tanıma teknolojisi sayesinde TV'nin karşısına kimin geçtiğini tespit edebilen televizyon evde o kişi için özelleştirilmiş olan ayarları, kanalları ve öncelikleri hizmete sokabiliyor. Bu sayede, kullanıcının TV kumandası ile özel bir kombinasyon girmesi veya buna benzer bir efor sarfetmesi gerekmiyor.
Toshiba World 2011 sırasında sohbet etme fırsatı bulduğumuz Toshiba Bilgisayar ve Görüntü Sistemleri Türkiye Distribütörü TNB AŞ Genel Müdürü Aytaç Biter, bu sistemi şu örnekle açıkladı:
"Diyelim ki o anda televizyonu evin babası seyrediyor. Televizyon onu tanıyor ve onun en çok seyrettiği kanalları favoriler listesinde öne alıyor, babanın ayarlamış olduğu renk, ses vs. ayarları otomatik olarak yapıyor. Bununla da kalmıyor, eğer başka bir kanalda aynı saatlerde evin annesinin düzenli olarak seyrettiği bir dizi veya benzer bir program varsa, onu otomatik olarak içindeki sabit diske kaydediyor. Baba televizyonun başından ayrılıp anne televizyonun başına geçtiğinde, televizyon bu durumu otomatik olarak algılıyor ve annenin kendisi için kişiselleştirilmiş ayarları yapıyor, en sık seyrettiği kanalları listede öne alıyor ve ekranda bir uyarı görüntülüyor. Düzenli olarak seyrettiğini tespit ettiği kanaldaki diziyi kaydettiğini belirtiyor. Anne isterse uzaktan kumandasının ek bir dokunuşuyla o saatte baba TV seyrederken kaçırmış olduğu diziyi hemen izlemeye başlayabiliyor. Bu, hem teknoloji hem de akıllı programlamanın eğlence dünyasına getirdiği en büyük yeniliklerden biri olarak değerlendirilmeli."
Tasarımdan ödün yok!
Japonların yaratıcı teknolojisi Danimarka'nın tasarım gurusu ile buluştu. Ele aldığı konseptlerin tasarımını ve kullanılabilirliğini yeni bir düzeye çıkartması ile ünlü olan Danimarka'lı tasarımcı Jacob Jensen ile işbirliğine giden Toshiba, bu işbirliği sonucu Jensen'in ortaya çıkardığı "Floating Design" sloganı ile ürettiği yeni YL, ZL ve WL serilerinde üst seviye 3D deneyimini işlevsel bir tasarım ile yaşatıyor.
Jacob Jensen tarafından Toshiba'nın yeni TV serisi için geliştirilen Floating design tasarımıyla üretilen 500 GB sabit diskli Zl1 serisi. Bu ürün Cebit 2011'de IF tasarım ödülünün sahibi oldu.
Gözlüksüz 3D teknolojisi
Bir zamanlar tasarım aşamasında, deney aşamasında olarak değerlendirilen gözlüksüz 3D izleme çok kısa bir süre sonra hayatımıza girecek gibi görünüyor. Şu anda halihazırda Japonya'da zaten satılmakta olan 20 inçlik gözlüksüz 3D görüntüleyebilen televizyonlar, Toshiba ürünleri arasında dolaşırken yakaladığımız bir yetkilinin ağzından kaçırdığına göre bir - iki yıl içerisinde Avrupa pazarında da görülmeye başlanacak gibi. Demo salonunda izlediğimiz büyük ekranlı gözlüksüz 3D televizyonu (her ne kadar fotoğraftan 3D olduğunu anlaşılamıyorsa da) enine boyuna inceledik ve son derece başarılı bir ürün olduğunu tespit ettik. Zaten Toshiba yetkililerinden aldığımız bilgiye göre bu ürün üretilir üretilmez Japonya'dan paketlenip test için Hollywood stüdyolarına gönderilmiş. İlk izlenimler son derece olumlu. Stüdyolar sonucun "hiç beklemedikleri kadar başarılı" olduğunun altını çizmişler.
ZL serisi gözlüksüz 3D TV'ler doğru açıdan baktığınızda hem gözleri yormuyor hem de 3D derinliğini tam anlamı ile hissetmenize imkân veriyor. Gözlük kullanılmadığı için karanlık sorunu da yaşatmıyor (gözlükle 3D izlerken ister istemez sahneler biraz karanlık izleniyor).