ABD ve Çin arasında hızla tırmanan ticaret savaşı küresel dengeleri sarsarken, Çin'in 1,5 milyar nüfusu halen ABD'li şirketlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Meta’nın Çin pazarına giriş için her türlü bedeli ödemeye hazır olduğu ise bir kez daha gözler önüne serildi.
Eski bir Meta yöneticisinin Senato komitesine yaptığı açıklamalar, bu durumu çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Meta CEO'su Mark Zuckerberg’in, sosyal ağı Çin’e açmak için neredeyse her şeyi göze aldığını belirten yönetici, Amerikalı kullanıcıların verilerini ifşa etmenin dahi bu planın bir parçası olabileceğini dile getirdi.
Meta'nın Çin açılımı ve Aldrin Projesi
Senato Adalet Komitesi’nin Suç ve Terörle Mücadele Alt Komitesi'ne konuşan Sarah Wynn-Williams, Meta'nın Çin'deki faaliyetleri hakkında kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini ve Çin Komünist Partisi'ne, Amerikalılar da dahil olmak üzere kullanıcı verilerine erişim izni verme noktasında istekliliğini ifade etti. Wynn-Williams ayrıca, Meta’nın bu gizli planını "Aldrin Projesi" olarak adlandırdıklarını ve yalnızca sınırlı bir grubun erişimine açık olduğunu açıkladı. Meta’nın, Çin ile ABD’yi adeta birbirine bağlayan dijital bir boru hattı kurduğunu öne sürdü.
Türk kullanıcılar ve küresel veri güvenliği sorunu
Bu iddialar ışığında, Çin yalnızca Amerikalıların değil, Türk vatandaşlarının da Facebook, Instagram ve WhatsApp gibi platformlardaki verilerine erişim sağlamış olabilir. Daha da ötesi, Meta’nın Türk kullanıcıların verilerini koruma konusundaki ihmalleri, platformun ABD merkezli olması nedeniyle tüm bilgilerin ABD'nin elinde olduğu gerçeğini de unutturmuyor.
Rusya’nın, kendi vatandaşlarının verilerinin yalnızca ulusal sunucularda tutulmasını zorunlu kılan yasasıyla bu tür risklere karşı önlem aldığı biliniyor. Bu yasaya uymayan ABD merkezli şirketlerin Rusya’dan çıkmak zorunda kalması, bu stratejinin etkili bir örneği.
"Çin ya da ABD benim bilgilerimle ne yapabilir?" sorusu da bu noktada akla gelebilir. Ancak, WhatsApp mesajlarınızda yer alabilecek en ufak bir "sakıncalı" ifadenin bile gelecekte bir yurt dışı gezinizde sorun yaratabileceği ve sınır kapısında ülkeye girişinize engel olabileceği unutulmamalı. Özellikle ABD ya da Çin merkezli bir şirketle rekabet eden bir iş insanıysanız, ticari sırlarınızın çalınarak rakip firmalara iletilmesi riski oldukça gerçekçi bir senaryo.
Sonuç olarak, ticari casusluk ve veri güvenliği, modern dünyada silahsız bir toplumsal yıkım aracı olarak giderek daha büyük bir tehdit haline geliyor.