ABD ordusunun 4 Şubat günü vurarak düşürdüğü ve bir Çin casus balonu olduğunu iddia ettiği balon, gözleri eski bir teknoloji olan balonlara çevirdi. Çin, bu balonun bir meteoroloji balonu olduğunu söylerken, ABD'li yetkililer casusluk için kullanıldığını iddia ediyor.
Ama gerçek her ne olursa olsun, balonların bir kez daha gündemde olduğu gerçeği değişmiyor. Peki, casus balonları tam olarak nasıl çalışıyor?
Elektronik istihbarat, uydular ve casus balonları
Bunu anlamak için, öncelikle önemli bir kavramı bilmemiz şart. Elektronik istihbarat (ELINT veya SIGINT), konuşmalardan, yazılı mesajlardan, silahlardan veya radar sistemlerinden gelen verilerden oluşabilen elektronik verileri ifade eder. SIGINT normalde uydular tarafından toplanır.
Normalde, SIGINT toplayan uydular alçak Dünya yörüngesinde (LEO), yani 500 ila 1.000 km arasında bir irtifada veya çok daha yüksek irtifa olan 36.000 km'de durağan yörüngede konumlandırılır. Bu tür istihbaratın uydular tarafından toplanması verimli ve oldukça etkili olmasına rağmen, bazı sınırlamaları bulunur.
LEO'daki bir uydu, Dünya etrafındaki yörüngesini 70 ila 100 dakikada tamamlar, ancak yüksekliğine bağlı olarak Dünya üzerindeki aynı noktadan 14 ila 20 saat boyunca tekrar geçmez. Bunun nedeni gezegenimizin de hareket etmesidir. Ayrıca bu yolculuk sırasında bir nokta üzerinden en fazla 20 dakika boyunca görülebilecektir ve buna “bekleme süresi” denir. Daha fazla uyduya sahip olmak bu sınırlamayı aşmaya yardımcı olsa da, kapsama alanında hala büyük zaman boşlukları olacaktır.
Sabit uydular teorik olarak bu sınırlamayı çözüyor olsa da, Dünya yüzeyinden yaklaşık 36.000 km uzakta bulunduğundan dolayı, önemli ancak zayıf olan sinyalleri toplayamayabilir.
ABD ordusu, yakalanma olasılığı düşük olan sinyaller - elektronik veri aktarımları - geliştiriyor. Bu, hem Çin hem de Rus casus uyduları tarafından SIGINT toplamayı zorlaştırıyor.
Balon gibi araçlar da işte bu noktada devreye giriyor. Çin, yukarıda bahsettiğimiz açıkları kapatmaya çalışıyor. 2020'de ülke, Chuangxin-5 (CX-5) olarak adlandırılan daha geniş bir ağın veya "takımyıldızın" parçası olarak Yaogan-30 serisinden üç yeni keşif (casus) uydusunu 600 km'lik bir yörüngeye fırlattı. Ağdaki uydu sayısı 21'e yükseldi.
Kısa bir süre önce vurulan balon ve diğer üç tanımlanamayan cismin yörüngesini takip eden bir inceleme, bu nesnelerin yolunun birkaç önemli ABD savunma üssü üzerinden geçtiğini belirtiyor. 20 - 30km irtifada yer alan ve kolay bir şekilde fark edilmeyen balonlar, Dünya yüzeyine yakınlıkları sayesinde zayıf sinyalleri de yakalayabilerek - eğer gerçekten casusluk için kullanılıyorlarsa - elektronik istihbarat toplamak için ideal aracılar haline geliyor. Son 200 yıldır pek çok farklı ülke istihbarat için balonları kullanıyor ve bu yüzden bunun yeni veya deneysel bir fikir olduğunu da söyleyemeyiz. Sadece son yaşananlardan sonra gündeme geldiği gerçeğinden bahsedebiliyoruz.
Günümüzdeki istihbarat araçlarının önemli bir süre fark edilmeden havada durabilme yeteneği belki de en önemli özellikleri olduğu için, balonlar gibi bazı eski teknolojiler yenilenerek tekrar karşımıza çıkabiliyor. Bir diğer örnekte mikro-dronlar gibi çok ufak hava araçları kullanılarak istihbarat toplanıyor.
Peki ABD'nin düşürdüğü balon gerçekten bir casus balon muydu? Bunu enkazı bulunan balonun incelemesi tamamlandığında anlayabileceğiz.