Hacker'lar hangi şekle, boyuta, inanca veya renge sahip olursa olsun hepsi, normal insanlarda pek bulunmayan yeteneklere sahipler. Felsefe ve ahlak yapısı bakımından ise en tutucusundan özgürlükçüsüne her türü var. Bir kimsenin ileride hacker olup olmayacağını anlamanın ise kesin bir yolu yok.
Ancak hacker'ları diğer insanlardan ayıran önemli bir şey var. Hacker'lar, her şeyi daha farklı görürler. Dünya ve onu oluşturan parçalar hakkında çok farklı görüş açıları vardır. Hacker'lar, bir şeyi doğru veya ideal olarak kabul etmeden önce "neden" diye sorarlar. Hacker'lar, bir şeyi parçalarına ayırarak onun nasıl çalıştığını veya çalışmadığını bilmek isterler.
Hacker'lar birçok teknolojik alanda mevcuttur. Bilgisayar hacker'ları en popüler hacker'lar iken, yazılım hacker'ları, tüketici elektroniği hacker'ları ve dahası gibi türleri var.
Hack'lemeyle ilgili komik olabilecek bir gerçek ise onun çok değerli bir yetenek olması. Birçok yalnız hacker, gerçekleştirdikleri saldırıların ardından kendilerini uluslararası dev şirketlerin kadrosunda bulurlar. NASA ve CIA'i hack'leyen bir çok hacker, diğer hacker'lara engel olmak üzere tam zamanlı iş teklifleri alırlar. Bazı hacker'ların işlediği suçlar ise bilgisayarlara ve hatta iPod gibi dijital cihazlara bile dokunmalarının yasaklanmasıyla sonuçlanır.
Bu makalemizde unutulmaz 5 hacker'a, yaptıklarına ve şu an oldukları yerlere göz atacağız. İsterseniz ünlü hacker Kevin Mitnick'ten başlayalım.
Kevin Mitnick
1979 ve 1995 yılları arasında aktif olan Kevin Mitnick, ağ hack'leme konseptini tepelere taşımıştı. Mitnick, çok büyük çapta hack saldırıları yapmamıştı, ancak iki buçuk sene FBI'dan kaçmayı başarmış ve tüm bunlar, tam internetin popüler hale geldiği zaman yaşandığından bir hacker süperstarı haline gelebilmişti. Resimde gördüğünüz belge, Mitnick'in "aranıyor" posterinin ta kendisi.
Toplam 5 sene hapis yatan Mitnick, 8 ay boyunca yalnız başına hapsedilmişti. Bunun nedeni ise hakimin Mitnick'in "ankesorlü telefona ıslık çalarak bir nükleer savaş başlatabileceğine" karar vermesiydi. 2000'de hapisten çıkan hacker, 2003'e kadar izlendi ve ardından kendi bilgisayar ve ağ güvenliği danışmanlığını kurdu.
Jonathan James
Florida'lı 25 yaşındaki genç Jonathan James, 2008'de kendini öldürdü. Bıraktığı notta, ABD adalet sistemine tüm inanıcını kaybettiğini ve hayatını tekrar denetlemeninin tek yolunun onu bitirmek olduğunu yazmıştı.
Jonathan, 2000'de 16 yaşındaken hapse düşmüştü. Belki de bunu haketmişti zira içinde ABD Savunma Bakanlığı'nın ve NASA'nın da olduğu sayısız sistemi çökermişti. İlk başta 6 ay ev hapsi yatması öngörülen Jonathan, 21 yaşına kadar da gözetlenecekti. Ancak göz hapsi kurallarını çiğneyen genç hacker, kendini federal hapisanede buldu.
Gözetleme süresinin bitmesinin ardından 2007'de TJX, BJ's ve Barnes & Noble gibi şirketlere yapılan ve milyonlarca kredi kartı numarasının çalındığı saldırılarda ismi geçti. Jonathan, olaylarla ilgisi olmadığını söylese de Gizli Servis evini, kardeşine ve kız kardeşine ait evleri bastı. 2008'de yapmadığı suçların cezasını çekeceğini düşünen Jonathan, kendi canına kıydı.
Robert Tappan Morris
Tim Berners-Lee, 1988'de Web'i icat etmeden bir sene önce Robert Tappan Morris, kendi kendini değiştiren ve dağıtan bilgisayar virüsünü ortaya çıkardı. Morris, aynı zamanda Bilgisayar Dolandırıcılığı ve Kötüye Kullanma yasasının ilk mahkumuydu.
Morris solucanı olarak tanınan solucan, aslında büyük bir zarar vermiyordu. Ortaya çıkartılma amacı gelişmekte olan ağların boyutunu ölçmekti. Ancak yapısındaki bir açık, dağıtıldığı sistemlerin yavaşlamasına da neden oldu.
Morris, bugün Massachusetts Institute of Technology'de öğretim üyeliği görevini sürdürüyor. Robert Tappan Morris, Unix işletim sisteminin yapımcılarından Robert Morris'in oğlu.
Julian Assange
Julian Assange, ünlü sızıntı sitesi Wikileaks'i kurmadan önce ülkesi Avustralya'da popüler bir hacker'dı. 1987'den itibaren sistemlere hasar vermeden girmenin yollarını denemeye başlamıştı. 1991'de tutuklandı ve 3 sene sonra hüküm giydi. Ancak kefalet karşılığı serbest bırakıldı.
Assange, 2006'da Wikileaks'i kurdu. Sitede sızdırdığı bilgilerle uluslararası çapta büyük skandal ve krizlere yol açtı. Pek çok davada suçlu bulundu ve sonunda, Ekvador'dan sığınma talep etti. Talebi kabul edilse de, İngiltere'den çıkmasına izin verilmedi. O zamandan beri, Londra'daki Ekvador büyükelçiliğinde yaşıyor ve dışarıya bile çıkmıyor. Çünkü çıktığı an tutuklanacağını biliyor.
Steve Wozniak
Listemizin sürpriz ziyaretçisi ise Apple'ın meydana getirilmesinde büyük rolü olan Steve Wozniak. Wozniak, aslında bir bilgisayar hacker'ından ziyade "telefon hacker'ı" idi.
Bilgisayarlar ticari olarak kullanılmaya başlanmadan önce ve hack'leyecek bilgisayarların olmadığı zamanlarda, dev boyutta bir telefon ağı bulunuyordu. "Pheraking" olarak bilinen telefon ağlarında dolaşmak veya onları hack'lemek, oldukça heyecan verici bir işti ve Wozniak, tam anlamıyla bir "Phreaker"dı.
Kendi blue box'unu (telefon operatörünün çevirme konsolunu taklit eden bir cihaz) meydana getiren Wozniak, Steve Jobs ile beraber bedava uzun mesafe aramaları yapıyordu.
Wozinak'ın bir keresinde blue box'u ile Vatican City'yi arayaıp telefona Papa'yı istediği ve kendisinin Henry Kissinger olduğunu söylediği biliniyor. Ancak bu sırada Papa, malesef uyuyormuş.
Telefon hack'lemenin o günlerde sıkça yapıldığını söylememizde fayda var. Zira bunun için sadece bazı ses tonlarını üreten bir kutuya ihtiyaç duyuluyordu. Ancak Wozniak'ın telefon hack'lemeye olan ilgisi, belki de Apple I ve kişisel bilgisayarların ortaya çıkmasında rol oynamıştı.
Wozniak şu anda emekliliğin tadını çıkartıyor; hakkında herhangi bir tutuklama ya da göz altı kararı yok.