Hüseyin Cem Köylü
Eğer gelecek nesil televizyon teknolojilerini yakından takip ediyorsanız, 4K sözcüğünü sık sık duymaya başlayacaksınız. İşte 4K hakkında bilmeniz gerekenler...
Televizyon teknolojileri hızla gelişmeye devam ediyor. HD Ready ve Full HD'den sonra şimdi de yeni bir HDTV teknolojisi olan 4K ile karşı karşıyayız. 4K geleceğin yüksek çözünürlük teknolojisi ve televizyon üreticileri, ürünlerinde bu teknolojiyi kullanmak için çalışmaya başladılar bile.
Fakat aynı 3D'de olduğu gibi, 4K'da da durum aynı. Donanım var fakat uygun içerik çok kısıtlı, hatta şu an tüketici için hiç 4K içerik bulunmuyor. Endüstriye soracak olsanız, ihtiyacınız olacak en son çözünürlüğün 4K olduğunu söylüyorlar. Peki nedir bu 4K? Yüksek çözünürlük (HD) ile arasında nasıl bir fark var?
Dijital çözünürlükler
Mevcut yayın ve içeriklerin sahip olduğu en yüksek çözünürlük olan 4K, zamanla yaygınlaşarak 1080p'nin filmlerdeki ve hatta televizyonlardaki yerini alabilir. "4K" yatayda 4.000 ve dikeyde 2.000 piksele sahip çözünürlüklerin genel adı, yani 1080p'nin tam 4 katı çözünürlük sunuyor. Nasıl ki HD çözünürlük dediğimiz zaman Full HD (1080p), 1080i ve HD 720p gibi farklı standartların toplamından bahsediyorsak, 4K'nın da farklı standartları var. Bunların arasında gelecekte kullanılmaya en yakın olanı, bu yıl çıkacak olan TV'lerde de göreceğimiz Quad HD. Tabi kıyasladığımız zaman 4K isminin daha çekici durduğu bir gerçek.
Mevcut televizyon programlarının büyük çoğunluğu ve tüm DVD'ler standart çözünürlükte (SD 480p) kodlanmış durumdalar. Full HD olarak lanse edilen HD TV kanalları ise, aslında 1080i'nin ötesine geçmiyor. Full HD, SD'nin tam 6 katı yüksek çözünürlük sunuyor.
Dijital sinemanın başlangıcı
4K'nın kökleri aslında sinemalara kadar uzanıyor. 90'ların sonuna doğru George Lucas Star Wars serisinin devam (her ne kadar başlangıcını anlatsa da) filmini çekerken, analog filmlerin yerini alacak dijital formatları denemeye karar verdi. Analog filmler üretim, nakliye ve depolama konularında hep çok yüksek maliyetlere sebep oluyorlardı. Eğer film dijital bir ortama kaydedilebilir ve gösterileceği yerde indirilip dijital bir projektör aracılığıyla gösterilebilirse, çok büyük miktarlarda tasarruf edebilirlerdi. Hele ki sinemaların, kablolu yayınlar ve film kiralama servisleriyle rekabette olduğu bu dönemde, bu tasarruf onlara büyük bir avantaj sağlayabilirdi.
"Star Wars: Episode I - The Phantom Menace" i bölüm bölüm HD çektikten sonra, "Star Wars: Episode II - Attack of the Clones" bütün olarak dijital 1080p çekildi. Fakat devasa sinema ekranları söz konusu olunca 1080p yetersiz bir çözünürlük olarak kalıyordu; özellikle de filmi ön sıralarda izleyenler pikselleşmeyi net bir şekilde fark ediyorlardı. Tabi bu, haliyle can sıkıcı bir durum oluşturuyordu.
Endüstrinin daha yüksek bir çözünürlüğe ihtiyacı vardı ve 2005 yılında 4K formatı ortaya çıktı. 4K standardını kullanan ilk film 1982 yapımı bir başyapıt olan "Blade Runner: The Final Cut"ın 2007 yılındaki yeniden çekilmiş versiyonuydu. Fakat bu sefer, filmi tam çözünürlükte gösterebilecek sinema sayısı çok azdı.
4K standardı
Endüstrinin tüm iyi niyetlerine rağmen hala tek bir 4K standardı yok, yaklaşık 4-5 farklı çözünürlük mevcut bu kategoride. Sinemalardaki projektörler DCI standartlarını temel alıyor.
Evde ise olay biraz daha basit. HDMI organizasyonu 1.4 ayarlamalarında iki 4K standardına daha destek vermeye başladı, Quad HD (3.840 x 2.160p) ve 4Kx2K (4.096 x 2.160p). Modern televizyon ekranlarının 16:9 standardına uyan ise Quad HD.
Buna rağmen, bazı uzmanlar 4K'nın evde kullanılmasının ne kadar gerekli olduğunu soruyorlar. Hem 4K içeriğin azlığı hem de bu yüksek çözünürlüğün hakkını verecek büyüklükte ekranların evlere uygun büyüklüğün çok üzerinde olması, bu teknolojinin gerçekten de gerekli olup olmadığı sorusunu sordurturuyor.
"SD ve HD arasında gerçekten büyük ve fark edilebilir bir boşluk vardı, fakat 1080p ve 4K'nın arasındaki fark o kadar da belirgin değil" sözlerini kaydediyor 3M Laboratuvarlarından Dr. Dave Lamb.
Tabi 32 ve 55 inç TV'lerin aynı çözünürlüğü sunması konusuna bakıldığında, 4K'nın 55 inç klasmanı TV'lere faydalı olabileceği gerçeğini inkar etmek olmaz.
4K standardı ve 3D
Eğer James Cameron'un çektiği "Avatar 3D" filmini izlediyseniz o zaman 4K'yı iş üzerineyken görmüşsünüz demektir. Cameron'un "dev mavi uzaylıları" anlattığı film tüm dünyada yüksek çözünürlüklü 4K Sony projektörler sayesinde izlendi. Avatar'ın ardından pek çok film firması da büyük miktarda 3D film piyasaya sürdü, tabi bunların çoğu 2D'den çevrilmeydi. Bu şekilde 3D sinemanın devamlılığı sağlandı.
Ne var ki, sinemaların bu başarısını evimizde 3D TV'ler yakalayamadı. "Üreticiler 3D'nin hiç olmadığı kadar etkili olmasını istediler, tıpkı LED gibi bir etki yaratmasını istediler. Fakat bu işe yaramadı" sözlerini kaydediyor Lamb.
3D televizyonlara talebin çok yüksek olmaması, aktif 3D gözlüklerin ağırlığı ve pahalılığı üreticileri başka bir alternatif aramaya yönlendirdi ve 4K da, pasif gözlüklerle, hatta gözlüğe ihtiyaç duymadan, 3D kalitesini artırabilmenin yolunu sunuyor.
Evde 4K'nın bugünü ve geleceği
LG ve Toshiba 2012'de ilk 4K televizyonları piyasaya sürecekler. Fakat 4K içeriğin eksikliği göz önünde bulundurulduğunda bu ekranların sağlayacakları tek yarar 3D kalitesinin artırılması olabilir. LG'nin pasif 3D sisteminin tek dezavantajı çözünürlüğün düşmesi ve hem yatay hem de dikeyde piksel sayısını iki katına çıkaran 4K ile bu yaz çıkacak olan LG 84LM9600 iki göze de 1080p kalitede 3D görüntü sunabilecek.
Fakat kullanıcıyı asıl cezbedecek olan Toshiba'nın 55 inç'lik TV'sinin sunacağı otostereoskopik 3D, ya da bilinen ismiyle "gözlüksüz 3D". Yeni TV, HD'nin tam dört katı çözünürlük sunan Quad HD çözünürlük ile gelecek; bu rakam tam olarak 3.840 x 2.160 piksel ediyor.
Bunların dışında henüz açıklanan bir 4K televizyon yok. Geçtiğimiz Eylül ayında Sony ilk 4K ev sinema projektörü VPL-VW1000ES'yi tanıtmıştı, fakat bu cihazı internette veya mağazalarda satışa koymadı. Onun yerine özel istek üzerine satışa sundu. Aynı zamanlarda JVC' de 1080p içeriği 4K boyutunda gösterebilen projektörünü tanıtmıştı, fakat bu cihaz doğal 4K içerikleri oynatamıyordu.
4K içeriğin eksikliğinden dolayı, oynatıcılar ve ekranlar 1080p ya da SD görüntüleri büyüterek 4K boyutunda gösterebiliyordu. Bunun önüne geçmek için Sony, Ocak ayında yapılan CES fuarında 4K içerikleri okuyabilen Blu-ray oynatıcısı BDP-S790'ı tanıttı.
Gelecekten neler beklemeliyiz?
Geleceğe baktığımızda, Sony, gelecek "Spider-Man" filminin ilk 4K Blu-ray filmlerden biri olacağının müjdesini veriyor ve gerekli ayarlamaların tamamlanması için de Blu-ray Disk Birliğiyle konuşmalar içerisinde.
LG ev elektronikleri departmanı başkanı Tim Alessi, bu gelişmelerin sadece kaçınılmaz değil aynı zamanda çok da değerli olduğuna inandığını söylüyor. "4K içeriklerin Blu-ray disklerde sunulacağını umuyorum ve inanıyorum ki bu içerikler ortalama bir kullanıcının evinde olmasını istediği bir şey olacak" sözlerini de ekliyor Alessi.
Tabi teknoloji inanılmaz bir hızla ilerliyor ve gelişiyor. 4K'nın gelinebilecek en son çözünürlük olduğunu söylemek çok güç. Özellikle de Japon yayıncı kuruluş NHK'nin 2008 yılında yaptığı ilk 8K gösterisi ve CES'te Sharp'ın tanıttığı 8K çözünürlükteki televizyonu göz önünde bulundurduğunuz zaman...
Ve sonuç...
4K'nın sunduğu ekstra çözünürlük filmleri daha iyi yapabilecek mi? Tabi bu filmin çekildiği kaliteye bağlı. Örneğin "The Blair Witch Poject" ve "28 Gün Sonra" filmleri SD kameralarla çekildi ve 4K ile izlediğinizde ne kadar farklı görünür, orası tartışılır. Fakat aradığınız 4K kalitesini yakalayabilmek için doğal 4K çözünürlükte içeriklere para dökmeniz kaçınılmaz olacaktır.
Ayrıca 4K TV'niz, projektörünüz ya da içeriğiniz ne kadar kaliteli olursa olsun, sonuçta SD-HD arası değişimdeki kadar belirgin bir fark göremeyeceksiniz. Farkı görebilmek için büyük ekranlı televizyonunuza yakın oturmanız gerekir ki bu da bir sinemada en önlerde oturmakla eşdeğer bir durum aslında...
Gerek 4K olsun gerekse 8K, üreticilerin bize bu teknolojileri bir sonraki "olmazsa olmaz" olarak sunacakları konusunda emin olabilirsiniz. Ama hangisinin ne derece "olmazsa olmaz" olduğuna zamanla, hep birlikte karar vereceğiz...