Ay tutulmaları, bu gök olaylarını kıyamet habercisi olarak gören eski Babilliler için izlemesi ilgi çekici bir doğa olayından çok daha önemliydi. Ay’ı yutan gölgelerin arasında gizlenen sinyalleri okumak onlar için önemli bir ilimdi ve tutulma sırasında görülebilecek çeşitli alametleri belgeleyen bir dizi metin oluşturuldu.
MÖ 2. binyılın başlarında çivi yazısıyla yazılan bu 4.000 yıllık Mezopotamya uyarıları, bir yüzyıldan uzun bir süredir British Museum'da bekleyen dört tabletten yorumlandı. Çevirilerini yeni bir çalışmada sunan araştırmacılar, tutulmanın çeşitli özelliklerinin gelecekteki olayları öngörmek için nasıl kullanılabileceğini anlatıyor.
Kraliyet danışmanları, Ay tutulmasının saatini ve tarihini inceleyerek, Dünya’nın gölgesinin Ay üzerindeki hareketini gözlemleyerek, kaderin bir kral için hazırlayacağı ciddi talihsizlikleri tahmin etmeye çalışıyorlardı. Örneğin tabletler, Mezopotamya’nın Akkad kentinde “sabah nöbetindeki bir tutulmanın bir hanedanın sonunun” sinyali olduğunu söylüyor.
Araştırmanın yazarlarının belirttiğine göre “Babil astrolojisi, gökyüzündeki olayların, tanrılar tarafından Dünya'dakilerin gelecek beklentilerine ilişkin uyarılar olarak oraya yerleştirilen kodlanmış işaretler olduğu inancına dayanan akademik bir kehanet dalıydı.” Buna göre, “astrolojik gözlem, kralı korumaya ve davranışlarını tanrıların isteklerine uygun olarak düzenlemeye yönelik ayrıntılı bir yöntemin parçasıydı.”
Kraliyet danışmanları, zaman içerisinde oluşturdukları göksel alametler ve olaylar listesi ile yapılan karşılaştırmalarla tanrıların niyetlerini öngörerek kötü sonuçlardan kaçınmada krala yardımcı oldular. Araştırmanın yazarları tarafından analiz edilen metinlerin, günümüz Irak’ında bulunan antik Babil şehri Sippar’dan geldiğine inanılıyor.
Tabletlere yazılan alametlerden bir diğerinde “akşam nöbetindeki bir tutulma... salgına işaret eder” yazarken, özellikle tehditkar bir alamette “tutulma ters yöndeyse... hiçbir şey bağışlanmayacak, her yerde Tufan meydana gelecek” ifadesine yer veriliyor. Antik gökbilimcilerin “yanlış yön” tanımıyla tam olarak ne demek istedikleri belli değil, ancak araştırmacılar bunun muhtemelen ay diskinin “bir şekilde beklenenin tersi yöne baktığına karar verildiği” bir senaryoyla ilgili olduğunu söylüyor.
Elbette bu alametlerle beraber, istenmeyen kaderden kaçınmak için koruyucu ritüeller de uygulanıyordu. Bir kahin tarafından Mari’nin (Mezopotamya'da bir bölge) Kralı Zimri-Lim’e gönderilen bir mektuptan alıntı yapan araştırmacılar, kötü alamet dolu tutulmaların alametlerinin “kralın gerçek tehlikede olup olmadığını belirlemek için” hayvanların kurban edilip bağırsaklarının incelenmesini içeren ek fallar (extispicy, hepatoskopi gibi) ile doğrulanabileceğini de söylüyorlar.
Araştırma Journal of Cuneiform Studies’de yayınlandı.