Söz konusu dizüstü bilgisayar ve Flat Panel TV'ler olduğunda akla ilk gelen firmalardan biri olan Toshiba, bugün yavru vatan Kıbrıs'ta yeni ürünlerini basının beğenisine sundu.
Kıbrıs Cratos Premium Otel'de gerçekleşen etkinliği CHIP Online olarak biz de yerinden takip ettik. Sadece basın değil, firmanın iş ortaklarının da katıldığı etkinlikte gözlüksüz 3 boyutlu TV'lerden 14 saat pil ömrüne sahip dizüstü bilgisayarlara kadar birçok yerni ürünün lansmanı yapıldı.
Gerçekleştirilen basın toplantısında, Toshiba Türkiye Bölge Satış Müdürü Burçin Sezgen ve Toshiba'nın Türkiye'deki dağıtıcısı TNB A.Ş. Genel Müdürü Aytaç Biter de hazır bulundu. Toshiba'nın rakiplerinden farklı olarak ürünlerini tasarlarken üstünde durduğu noktaların da ayrıntısıyla ele alındığı etkinlikte firmanın yeni hedefleri de göz önüne serildi. Şimdi isterseniz Toshiba'nın 2011 model dizüstü bilgisayar ve TV modellerine hep birlikte bakalım. Çok ilginç ve yenilikçi ürünler bizleri bekliyor.
Standart çözünürlüğe son mu?
Etkinlik boyunca Toshiba birçok yeni dizüstü bilgisayar ve TV modeli tanıttı. Fakat rakiplerinin aksine sadece bileşenleri güncelleyip performansı biraz artırarak eski ürünleri yeni model gibi lanse etmeyen firma, farklı teknolojiler ile bizi şaşırttı. Bu teknolojilerden ilki Resolution+ adını taşıyor. Adından da anlaşılacağı gibi çözünürlükle ilgili olan bu özellik sayesinde standart çözünürlüklü video ve benzeri içerikler yüksek çözünürlüğe upscale ediliyor.
Firmanın hem dizüstü bilgisayar hem de TV modellerinde kullandığı bu teknoloji, şimdiye kadar gördüğümüz en iyi video upscaling teknolojilerinden biri ve görüntü kalitesini gözle görünür oranda iyileştiriyor. Yine de çamur gibi bir görüntüyü CSI dizilerindeki gibi ultra net hale getiremiyor fakat görüntüde %20 oranında bir iyileşme görülebiliyor. Tabi bu tür teknolojilerin rağbet görmesinde en büyük nedenin de hala HD yayınların yaygınlaşmamış ve Blu-ray'in de beklenen Pazar payına ulaşamamış olması gösterilebilir.
Resolution+ destekli dizüstü bilgisayarlara baktığımızda ise Satellite L serisini görüyoruz. L serisi modeller ayrıca 3D televizyona bağlandığında 2D görüntülere derinlik katan 2D'den 3D'ye dönüştürme özelliğine de sahipler. Toshiba'nın bu teknolojisi ise Auto Calibration adını taşıyor ve tüm 3D TV'lerinde de mevcut olan bir teknoloji. Yine firmanın 3D TV'leri ve LED arka aydınlatmanlı flat panel TV'leri de Resolution+ teknolojisine sahip.
Gözlüksüz 3D seri üretimde
Bir kısım Active Shutter teknolojisini savurunken bir kısım da pasif 3D teknolojisinin geliştirilmesi gerektiğine inanaıyor. Öte yandan Toshiba'nın gümrükten zar zor geçirerek son anda etkinliğe yetiştirebildiği yeni 3D TV'si ise ne aktif ne de pasif bir gözlüğe ihtiyaç duymuyor. Tek yapmanız gereken televizyonun karşısına geçip üç boyutlu görünütünün keyfini çıkarmak.
Bizzat test etme şansı bulduğumuz gözlüksüz 3D TV, üç boyutlu görüntüyü insan beyninde oluşturmak konusunda mükemmel bir iş çıkarıyor. Fakat etkinlikte gösterilen modelin ufak olmasından mıdır bilinemez, ekranın karşısından biraz kenara kaydığınızda görüntünün tekrar 2 boyuta düşmesini pek hoş karşılamadık.
"Aynı anda birkaç kişi 3D TV izlemek istediğinde ne olacak" sorusunu Toshiba'ya yönelttiğimizde ise firma espirili ve kaçamak bir cevap verdi: "Herkes kendine bir 3D TV almalı". Anlaşılan Toshiba'nın gözlüksüz 3D TV'yi seri üretime geçirmesindeki bir başka neden de her bireye bir 3D TV satmak, kim bilir?
7 Çekirdekli 3D TV!
Toshiba'nın etkinlikte üstüne en çok düştüğü 3D TV özelliklerinden biri de CEVO motoruydu. PlayStation 3'te 6 çekirdekli bir sürümü kullanılan ve IBM, Toshiba ve Sony ortaklığıyla geliştirilen Cell mimarisini elden geçiren Toshiba, bu mimariyi CEVO teknolojisi adı altında LED ve 3D TV'lerine entegre etmiş. CEVO-ENGINE'in ilk sürümleri 7 çekirdekli işlemci birimine, yüksek hızlı bir entegre DRAM'e ve özel resim-algoritmaları için bir yardımcı işlemciye sahip.
Peki 7 çekirdekli bir işlemcinin TV keyfinize ne gibi bir faydası olacak? Zeki Müren de sizi görecek mi? Toshiba'nın belirttiği üzere CEVO-ENGINE, "görüntü kalitesinde muazzam bir artış yaratıyor". Filmlerin renklerini ve gri tonlamalarını filmin yönetmenlerince tasarlandığı şekline tam uyumlu olarak göstermek için ekran ayarlarını otomatik olarak optimize eden yeni Auto Calibration (Otomatik Kalibrasyon) aracı da bu yedi çekirdekten güç alıyor.
Bu teknolojiye sahip ilk TV ise firmanın 55ZL1 modeli. Bu yeni model, aktif örtücü 3D teknolojisine ve dünyanın ilk kümesel bölge karartma özellikli Pro-LED 512 paneline de ev sahipliği yapıyor. 140cm (55") boyutundaki ekranı ile 55ZL1 modeli Türkiye'de Mayıs 2011'den itibaren satışa sunulacak. Pro-LED 512 teknolojisine de kısaca değinmek gerekirse, standart LED aydınlatmasında yer alan 960 LED'e göre Pro-LED 512'de 3.072 adet LED lamba yer alıyor. Bu da parlaklığı ve kontrastı yükseltirke güç tüketimini düşürüyor.
Tabloda ProLED'in diğer LED teknolojileriyle olan farkı açıkça görülebiliyor.
Dizüstünde 14 saat pil ömrü!
14 saat pil ömrü deyince sizin de benim gibi hemen aklınıza Atom işlemcili ve düşük performanslı netbook'lar gelebilir. Fakat Toshiba bu konuda sınırları gerçekten de fena zorlamış ve taşınabilirlik, performans ve pil ömrünü tek bir çatı altında toplamayı başarmış. Firmanın etkinlikte görücüye çıkardığı R800 serisi, Intel'in en son mimarisi Sandy Birdge üzerine temellendirlmiş. Üç farklı boyutta sunulan seride R830 modeli 13.3" , R840 modeli diyagonal 14.0'' ve R850 modeli de 15.6'' ekranı ile kullanıcların karşısına çıkıyor.
Bu kadar güçlü özellikleri ince ve hafif cihazlara sığdırabilmek için Toshiba iki alana odaklanarak farklı yenilikçi teknolojilerden yararlanmış. Firmanın Intel ile ortaklaşa geliştirdği 'Airflow Cooling' ileri soğutma sistemi ürünü serin tutarken mağnezyum kasa da R800 serisinin hafifliğini garanti altına alıyor. Toshiba'nın dikkat çektiği bir başka nokta da işlemciyi anakatın kalbinden alıp en kenara taşımış olmaları. Bu sayede bilgisayardaki en çok ısı üreten bileşen en ortadan kaldırlarak birçok dizüstü bilgisayarda yapılan mühendislik hatasına nihayet bir son verilmiş.
R800 serisi sağlamlık konusunda da eline su döktürmüyor. Özellikle IT sektörünün tercihi olan Toshiba, sağlamlığı yine elden bırakmamış ve cihazların iç bölümüne gömülü gövde ayakları ile bükülmelere karşı dayanıklı bir dizüstü bilgisayara imza atmış. Bu sağlamlık R800 serisi cihazların oldukça uzun ömürlü hale gelmesini sağlarken elektronik ve mekanik bileşenlerin de esnemesine engel olarak tek elde taşırken meydana gelen hasarların önüne geçiyor.
USB 3.0 ve Bluetooth 3.0'a da yer var
USB'yi icat edip USB 3.0 teknolojisini görmezden gelen Intel'e karşın Toshiba bu teknolojiyi bütün yeni modellerinde standart olarak sunuyor. Bazı modellerde bir port, bazılarında ise iki port olarak yer alan USB 3.0 teknolojisinin üstünde de firma epeyce durdu. Ayrıca yeni modellerde cihaz kapalıyken de aygıtların şarj edilebilmesini sağlayan teknoloji korunuyor.
USB 3.0'ın yanında bir başka 3.0 sürümüne sahip teknoloji ise Bluetooth. Kablosuz bağlantıya da önem veren Toshiba, Bleutooth 3.0 ile cep telefonlarndan yüksek hızlı veri aktarımını mümkün kılıyor.
Sonuç olarak Toshiba dersine gerçekten de çok iyi çalışmış. Firmanın geliştirdiği teknolojiler hem 3D TV kavramını hem de taşınabilir dizüstü bilgisyarları yeni bir nesile taşıyor. Hatta bahsetmeden geçmeyeceğim, firma etkinlikte ufak bir LED aydınlatma tanıtımı yapmayı da ihmal etmedi. Otelin kullandığı 40 Watt'lık ampülü kendi LED ampülleriyle değiştiren firma, "Aynı ışığı sadece 6 Watt harcayarak sağlayabiliyoruz. Ayrıca dikkat ederseniz ahizede bazı bozuk ampüller mevcut. Bizim LED aydınlatmamız hem ısınımıyor hem de patlamıyor ve bu sayede çok daha uzun ömürlü" diyerek farklı alanlarda da ne kadar başarılı olduklarını gözler önüne serdi.