Neredeyse tamamını oyunlara adadığım, onlarla yatıp onlarla kalktığım koca bir 10 seneden sonra- her ne kadar söylemek güç olsa da- bir şeyi itiraf etmeliyim: Artık yavaş yavaş bu işten sıkılmaya başladım. Aman sakın yanlış anlaşılmasın; oyunlardan değil, oyun oynamaktan bıktım usandım. Ciddiyim! 10 yılı aşkın süredir günde ortalama üç saat bilgisayar başında oyun oynuyorum ve geriye dönüp baktığımda bu aktivitenin bana ne gibi getirileri olduğunu sorguluyorum haklı olarak. Oyun oynamadan önceki benle, oyunlara mazoşistçe saldıran ben arasındaki yedi farkı bulmaya çalışıyorum. Bir zamanlar, bir yerlerde, birileri sürekli dile getirmiş olsa da, oyunlar cidden bu ölümlü bedeni kazıyarak duygu ve düşünce dünyama ulaşabilmiş mi, günlük olaylar karşısında gösterdiğim reflekslerimi, düşünce sistematikleri mi değiştirebilmiş mi diye kendim tecrübe etmek, dahası, hissetmek istiyorum ama maalesef olmuyor. Her defasında ya denklemler çözülmüyor ya da sonuç sadece hayal kırıklığı oluyor.
2008 yılı içerisinde de pek fazla bir şey değişmedi ne yazık ki; insan ruhunu ve duygusal zekasını teğet geçerek, en ilkel içgüdülerimizi harekete geçirmeyi marifet sayan, bomboş, "tam takır, kuru bakır" oyunlar sardı sektörün dört bir yanını... Arada bir Mirror's Edge'in gelip denge kavramımızı altüst etmesi, Dead Space'in saklandığı perdenin arkasından uzunca bir "BÖÖÖ!" çekip olay mahalini terk etmesi ya da -bu kez diğerine göre nispeten daha çarpık olsa da- Crysis'in ikinci kez Türkçe konuşması sektöre ufak bir hareketlilik getirmiş ancak bu nazik esinti ne kırılan kalplerimizi onarmaya, ne de az önce bahsettiğim "kuşatmayı" savuşturmaya yetti. Bayraklar indi, duvarlar yıkıldı, gölgeler kana bulandı ve çok geçmeden 2008 yılı da diğer yıllar gibi teslim bayrağını çekti. Oyuncular olarak kabullenemesek de koskoca bir yıl daha böylece geçip gitmiş oldu.
İşte bu dosya konusu da tam bu noktada devreye giriyor. Hep birlikte, 2008'in en kötü oyunlarını masaya yatırıyoruz ve her biri bir "sabır testi" niteliği taşıyan bu oyunlardan sınıfta kalanları kızgın lavlara atıveriyoruz. Bayanlar ve baylar, işte karşınızda 2008'in en kötü oyunları!