13 Eylül 2005'te, devasa çok oyunculu çevrimiçi rol yapma oyunu (MMORPG) World of Warcraft'ta bir hastalık yayılmaya başlamıştı. Oyunda yapılan bir güncelleme, daha yüksek seviyeli oyuncular için Zul'Gurub olarak bilinen yeni bir alan getirmişti. Bölgede "Hakkar the Soul Flayer" adında bir bölüm sonu canavarı vardı. Bu yaratık, henüz dünyaya tanıtılmamış, "Corrupted Blood" adı verilen bir güce sahip devasa kanatlı bir yılandı. Bu yüzden de bugün bile, bu durumdan haberdar olmayan WoW oyuncularının sayısı, olanlardan daha fazla.
Hakkar, oyunculara hastalık bulaştırarak hasar veriyordu. Bu hastalığın benzersiz yanı, yakın çevredeki oyunculara da yayılması ve hepsinin sağlık puanlarının kaybedilmesine neden olmasıydı.
Hakkar, virüsü oyuncuların evcil hayvanlarına bulaştırabiliyordu. İşin kötüsü, bu evcil hayvanın Hakkar için belirlenen alanın dışına çıkabilmesiydi. Dışarı çıktığında ve başka bir oyuncu tarafından kullanıldığında taşıdığı hastalığı bu oyuncuya, dolayısıyla çevresindeki diğer oyunculara da bulaştırabiliyordu.
2007'de, Lancet'e Konu Oldu
Bu olayla ilgili özellikle ilginç olan şey, The Lancet'te yayınlanan 2007 tarihli bir makalede belirtildiği gibi, gerçek dünyadaki gerçek virüsleri ve salgınları ne kadar iyi modellediğiydi.
Yayılan virüs düşük seviye oyuncuları, yaşlıları ve deneyimsizleri hızla öldürüyordu. Güçlü oyuncular zayıf düşseler de bu salgından kurtulabiliyorlardı. Teleport ederek bir dünyadan diğerine giden oyuncular (günümüzdeki uçak yolculukları gibi) hastalığı oralara da yaydılar. Oyunda ciddi bir probleme neden olan bu sanal salgın, karantinalar, engellemeler ve ölümler sonunda zorlukla kontrol altına alındı.
Tüm bunlar, sanal dünyadaki bu salgın ile günümüzdeki Koronavirüs salgını arasında ne kadar fazla paralellik bulunduğunu ilginç bir şekilde gösteriyor.