1980'lerde bir adamın İngiltere, Cheshire'daki Wilmslow'un kenarında, yeni gibi görünen ama aslında bin yıldan daha eski olan ceset parçaları bulması herkesi şaşırtmıştı. Andy Mold, Lindow Moss bataklığından turba toplayan bir operasyon üzerinde çalışıyordu. 13 Mayıs 1983'te, deri bir futbol topu gibi görünen bir şey gördü, ancak bunun bir insan kafası olduğunu anladı. Bulduğu cismi yıkayıp çenesiz kafatasının içinden kendisine bakan bir göz küresi görene kadar bunu fark etmemişti.
Kafa – en azından kalan parçaları - iyi korunmuştu, deri ve saçın yanı sıra göz küresi hala sağlamdı. Polis kafatasını incelediğinde, aslında 20 yıl önce bölgeden kaybolan bir kadına ait olduğunu düşündüler. Kısa bir süre sonra ise 1.600 yıldan daha eski olduğunu öğrendiler.
Bir yıl sonra, Andy Mold sıra dışı bir başka yığın gördüğünde bir kez daha turba toplama işini denetlemekteydi. İkinci buluntu için "Biraz temizledik, sonra ayak tırnaklarını gördük" dedi. Ceset ilkinden daha da iyi korunmuştu.
Tekrar polisi aradı ve adamın vücudunda künt travma ve boğulma belirtileri de dahil olmak üzere şiddet belirtileri bulundu. Ama yine de, karbon tarihlemesinin bu cesedin yaklaşık 2.000 yaşında olduğunu söylemesi ile konu, sonunda arkeologların görev alanına girdi.
Peki, bir vücut nasıl bu kadar uzun süre bu kadar iyi korunur? Olağan koşullarda, 100. ölüm gününde bile bir beden tamamen çürür. İşte bu yüzden araştırmacılar, bu iki bulgu hakkında araştırma başlattı ve sonuçta işin sırrını çözmeyi başardı.
Bir yüzyıl sonra kıyafetleriniz, etleriniz, tendonlarınız ve hatta kıyafetleriniz parçalanır ve tabutta dişlerden ve kemiklerden başka bir şey kalmaz. Ancak, belirli koşullar altında bu süreç yavaşlayabilir ve bu yavaşlama bazen olağanüstü bir miktara ulaşabilir.
Turba, büyük ölçüde yosun gibi bitki materyallerinden organik maddenin ayrışmasıyla oluşur. Özellikle, sfagnum yosunu sulak alanlarda bataklık oluşturacak kadar biriktiğinde, turba katmanları vücutları koruma konusunda inanılmaz derecede başarılı olan asitler oluşturur. Bir beden, böyle bir alana atılmasının yüzyıllar sonrasında keşfedildiğinde, henüz yeni ölmüş gibi görünebilir.