Her bilgisayarın temelini iyi bir kasa oluşturur; zira tüm bileşenlerin soğutulmasından o sorumludur. Aynı zamanda kablolar ve ek bileşenler için yeterli yer sunması da önemlidir. Anlaşılan üreticiler bunu hala kavrayamadı: Kötü işçilik, sabit diskleri veya optik sürücüleri yerleştirmeyi işkenceye dönüştüren yapı bozuklukları veya bileşenleri çıkarıp takmanızı zorlaştıran kablo karmaşaları. Elbette tüm kasaların kaderinin aynı olmadığını bazı seçkin üreticiler gösteriyor.Paraya kıydınız ve bir MP3 çalar aldınız. Büyük bir zevkle PC'nize takıp dosyaları kopyalamaya başladınız; ama bir baktınız ki Windows dosya kopyalamayı reddediyor ve bazı eksik lisansları sebep olarak gösteriyor. Bunun sebebi, bazı müzik portallarının kullandığı DRM kopya korumasıdır. Püf nokta: Eğer serbest MP3 formatında şarkı satın alırsanız kesinlikle kopya korumasıyla boğuşmazsınız.Eğer işlemcisi yavaşsa dopdolu özelliklerle bir iş cep telefonu ne işe yarar ki? Özellikle Windows Mobile cep telefonlarında bu eğilim çok fazladır: Bir menü noktasına dokunursunuz ve açılması için saniyelerce beklersiniz. Hele hele birden çok açık program varsa durum daha da vahimleşir. Şekil A'da en popüler örneğini görmektesiniz: HP iPAQ Data Messenger.Vizöre bir fotoğraf motifi yerleştirirsiniz, yakınlaştırırsınız ve sonra...: Zum düzeni istediğiniz yerde durmaz ve takılarak çalışır. Bunun sebepleri ise keskin olmayan zum motorları, objektiften kameraya dosya aktarımının yavaş olması ve olgunlaşmamış firmware'lerdir. Yeni bir notebook satın almak istiyorsunuz ve seçiminiz mesela Acer'ın bir Timeline modeli oldu. Elektronik mağazasına gittiğinizde işler bu kadar kolay olmaz: 3810T-354G32N mi, yoksa 3810TG-354G50N mi? Yahut 4810T-354G32MN mi? Peki, 3810T-944G32N nasıl olur? Eğer kafanız karıştıysa (bizim gibi) daha basit model isimleri kullanılmasını dilemişsinizdir.Her evde en az bir deste bulunur: DSL modemleri, harici diskleri veya şarj cihazlarını elektrikle besleyen adaptörler. Eğer hacimleri büyükse bu elektrik dönüştürücüleri büyük problem haline gelir. Üç prizlik bir konumu tek başlarına işgal edebilirler. Sayın üreticiler, lütfen daha ufak adaptörler geliştirin veya bunları direkt cihazın içine entegre edin.Kulak-içi kulaklıklar genellikle daha popülerdir. Direkt kulak yoluna yerleştirildikleri için gürültüyü daha iyi izole ederler ve daha temiz bir ses deneyimi sunarlar. Bu tip kulakların tek dezavantajı kulakta yabancı bir nesne taşıma hissidir. Böyle bir durumda ancak minik sünger ekler yardımcı olabilir.Aceleniz var ve hemencecik bir şeyler mi bastırmanız gerekiyor? Yok öyle acele etmek; zira ister mürekkepli ister lazerli olsun tüm modern yazıcılar bekleme modundan çıkmak için belli bir süreye ihtiyaç duyar. Yavaş modellerde ise bu süre birkaç dakikaya kadar çıkabilir.Şu sıralar yeni model dijital kameralarda HD-Video modu standart hale geldi (1280 x 720 piksel). Filmler bu sayede çok daha görkemli gözüküyor. Fakat birçok üreticinin kameralara HDMI arabirimi koymaması ise pek sevindirici değil. Bunun yerine ek olarak satın alacağınız (60-70 Dolar) bir adaptör ile LCD-TV'nizde en iyi görüntü kalitesini elde edeceğinizi iddia ederler. Tatil fotoğraflarınızı bastırmak mı istiyorsunuz? Fakat özel fotoğraf kartuşu ve kağıdına yaptığınız büyük yatırıma rağmen yazıcıdan çıkan fotoğraflar sizi tatmin etmiyor. Ya çok çabuk soluyorlar ya da parmak izlerine hemen tepki veriyorlar.Yeni TFT monitörünüz ile ilgili yapılan testleri inceleyip karar vermiş olmanıza rağmen evinizde elde ettiğiniz görüntü kalitesinden memnun değil misiniz? Monitörünüzü PC'ye bağlamak için dijital kablo kullanmaya dikkat edin. Özellikle düşük maliyetli üretimlerde üreticiler adaptörlü bir analog VGA kablosu koyarlar. Kablo analog olduktan sonra dijital adaptör ne işe yarar ki? Sonuç yine analog!En geç rafların önüne geçtiğinizde mürekkep kartuşlarının fırtınasına yakalanırsınız. Her üretici her yazıcı tipi için kendine has bir kartuş sunar; bunun da ayrıca küçüğü ve büyüğü olur. Yavaş yavaş odaklanmak zorlaşıyor, değil mi? Tavsiye: Eski mürekkep kartuşunu yanınıza alın.Evinizdeki elektronik cihazları tek bir kumanda ile kontrol etmek rahat bir durum olsa gerek; fakat gerçekte bu çok fonksiyonlu kumandaların bir açığı vardır: Örneğin bir DVD çaların oynatma/duraklatma, ileri/geri sarma gibi temel işlemleri için yeterli olsalar da, işin içine detaylı menü seçenekleri girince er ya da geç orijinal kumandaya ihtiyacınız oluyor. Tavsiyemiz: Daha pahalı olan; ama programlanabilen evrensel kumandalara yönelin. Böylece komutları istediğiniz gibi adlandırabilir ve kaydedebilirsiniz.Aldığınız dijital fotoğraf makinesinin USB girişi asla standart değildir ve bozulduğunda ille de gidip orijinalini satın almak zorunda olursunuz ve bunlar da genellikle pahalı olur. Bilgisayarınız açılırken yazıcıyı açık unuttunuz veya bir USB belleği takılı bıraktınız ve PC bu yüzden önyükleme yapmıyor mu? Bu sinir bozucu bir durumdur ve sıkça başınıza gelebilir. Tavsiye: En iyisi çevre birimlerini önyükleme sonrasında açın.Her cep telefonu üreticisi iPhone trenine binmek istiyor ve bu yüzden dokunmatik ekranlı modeller piyasaya sürüyor. İyi, güzel de; fakat çoğu akıcı bir dokunma hissi veremiyor. Yahut arabirimdeki ikonları parmakla basılmayacak kadar minik oluyor.Elbette mümkün mertebe büyük ekranlı olması çok iyidir; fakat bu sebeple bazı mini makinelerde vizör için yer kalmaz. Vizör, özellikle güneş altında çekim yaptığınızda size büyük pratiklik sağlar; zira makinenin ekranında hiç bir şey göremezsiniz.32 GB'lık bir MP3 çalar satın aldınız. Bilgisayara taktığınızda ise aslında 29 GB olduğunu görürsünüz. Bunun sebepleri her zaman tekniğin doğası değildir. Bu fark, Bit'i Byte'a çevirirken oluşur. Ayrıca üreticinizin sizden gizlediği bir şey daha var: Cihazın içindeki işletim sisteminin de fonksiyon yelpazesine göre birkaç yüz MB'a ihtiyaç duyar. Bu sebeple cihazı almadan önce etikette yazılan bellek miktara değil, uygulamada sunulan bellek alanına bakın.Cep telefonu üreticileri üretim maliyeti düşürmek istediklerinde ilk önce kutu içeriğinden kısarlar. Örneğin bellek kartı, Docking Station veya koruma kılıfı gibi aksesuarlardan feragat ederler. Daha da vahim durumlar mevcut: Bazen pahalı telefonlarda bile (örneğin Sony Ericcson C903) veri kablosu kutu içeriğine dahil edilmez.Yeni bir cep telefonu alanlar eski şarj adaptörünü veya veri kablosunu çöpe atabilir; zira her üretici kendine has kablo girişleri sunuyor. Hatta aynı üreticinin farklı modelleri arasında bile ayrım söz konusu. Fakat tünelin sonunda ışık var: Avrupa Komisyonu tüm cep telefonu üreticilerinden Micro-USB kablo girişi talep ediyor.Bazı MP3 çalarları doldurmak için ek yazılım gerekir. Bunun bir sonucu olarak oynatıcınızı hemen şarkılarla dolduramazsınız. Hele hele bu ek yazılımı internetten indirmek zorundaysanız durum daha da sinir bozucu bir hal alır. Tavsiye: Satın almadan önce MP3 çaların PC tarafından taşınabilir disk olarak tanınıp tanınmadığını öğrenin ve bu zahmetten kurtulun.Birçok cihazda kızılötesi alıcı o kadar hassastır ki kumandayı tama olarak cihaza doğrultmak zorunda kalırsınız. Eğer arada bir masa vs. varsa bu durum sizi sinir edebilir. Kimse her kumandayı kullanışında ayağa kalmak istemez, değil mi?Her ne kadar lazer yazıcıların sayfa başı maliyeti düşük olsa da, bunları yakında bulundurmak pek akıllıca değildir. Zira çalışma anında toner parçacıkları ısıtıldığı için istenmeyen bir koku ortaya çıkar. Buna rağmen lazer yazıcıdan vazgeçmek istemiyorsanız Ethernet girişi olmasına dikkat edin. Bu sayede yazıcıyı evin uzak bir köşesine yerleştirebilir ve kokusuna katlanmak zorunda kalmazsınız.Arkadaşlarınızla bir film akşamı yapacaksınız ve istediğiniz filmi bir harici diske kopyaladınız. Diski TV'ye bağlayıp filmi açtınız; fakat görüntü her nedense basık gözüküyor. Sorun: Video dosyasının kenar oranı yanlış kodlanmış. Basit bir format değişimi burada yardımcı olurdu; ama ne yazık ki video oynatıcının böyle bir özelliği yok. PC ile yeniden videoyu kodlamak mı? Kalsın!Her notebook sahibi uzun bir pil süresi ister; ama her şeyin pahasına değil. Kasanın dışarısına sarkan bataryalar hiç de iç açıcı değildir: Tasarıma gölge düşürürler, notebook'un taşınmasını zorlaştırırlar ve çantadan dışarı sarkarlar.Aşırı düşük bellek maliyetleri sebebiyle üreticiler giriş seviyesi notebook'larda bile dört GB RAM kullanıyor. Fakat üreticilerin çoğu üç GB'tan fazla RAM'i kullanamayan 32-Bit Windows sürümü yükler. Çözüm ise genellikle daha pahalı olmayan 64-Bit sürümdür; ama üreticilerin çoğu bunu da görmezden gelirler.USB sabit diski veya belleği takmak ve verilere erişmek: Teoride çok basit, uygulamada bazen problematik. Zira sisteminize sıkça yeni USB bellek takıp çıkarıyorsanız bir süre sonra Windows XP ve Vista sürücü harflerini karıştırırlar. Sonuç: Harici disk aslında tanınır; ama gösterilmez. Umarız Windows 7'de bu durum değişir.Fotoğraf çekerken yaşayabileceğiniz sıkıntılardan biri de fotoğraf makinesinin resmi çekmek için birkaç saniyeye ihtiyaç duymasıdır. Örneğin hareketli motiflerde bu sürecin anında gerçekleşmesi gerekir, yoksa fotoğraf tamamen boğuk olur.Cep telefonu küçük, mümkün mertebe ince olmalı ve ele rahat oturmalı. Mini tasarımın bir sonucu da ancak tırnağınızla basabileceğiniz tuşlar oluyor.Hiç işlemci değiştirdiniz mi? Yahut bir PC kurdunuz mu? Eğer yaptıysanız işlemci soğutucusunun kenarlarını süsleyen raptiyeleri bilirsiniz. Üç tanesini yerleştirmek son derece kolaydır ama dördüncüye sıra geldiğinde akla karayı seçersiniz. Bastırırsınız, sıkarsınız hatta neredeyse anakarta zarar verecek hale gelirsiniz. Peki, karşılığında aldığınız teşekkür? Bir sonraki işlemci değişiminde gevşetmenin imkânsız hale gelmesi!Parlak ekranlar renkleri çok canlı göstermesiyle bilinir; fakat bazı üreticiler arka aydınlatmayı zayıf tuttukları için güneş ışığının yoğun olduğu alanlarda ekranı görmek imkansız hale gelir. Bu sebeple tüketicilerin çoğu mat ekranlı cihazları tercih ederek bunları rahatlıkla açık alanlarda kullanır.Bunu kim bilmez ki? Aylardır çıkmasını beklediğini oyun için sıralarda beklersiniz, en sonunda satın alıp evde PC'nize kurarsınız ve derken... Bam! Daha kurulum aşamasında hata mesajlarıyla karşılaşırsınız. Birçok PC üreticisi artık gerçek oyuncuları da beta testçi niyetine kullanıp oyun çıkışından sonra yamalara boğuyor. Bir cep telefonundan en temel beklentiniz nedir? Elbette net bir telefon görüşmesi yapmak. Fakat birçok cep telefonu özellikle akustik konusunda zayıflık gösterir.LCD veya Plazma-TV duvara asılı duruyordur ve siz de cihaza bir DVD çalar veya uydu alıcısı takmak istersiniz. Keşke arkadaşlarınız arasında bir yılan-insan olsaydı, değil mi? Zira birçok üretici HDMI ve Scart bağlantılarını öyle yerleştirir ki, kablolama işini duvara takmadan önce gerçekleştirmek zorunda kalırsınız.Bir tuş vuruşu yaptığınızda doğal olarak bunu hissetmek istersiniz. İşte buna rağmen birçok üreticinin hala sümgerimsi, geri bildirim hissi vermeyen tuşlar kullanmasına şaşırıyoruz.Shareware, deneme sürüm, reklam linkleri ve kısmen gereksiz araçlar birlikte gelmeyen notebook bulmak imkansız. Genellikle çoğu kişinin kullanmayacağı bu veri çöplüğünden kurtulmak zordur ve çoğu zaman deneyim gerektirir. Olması gereken: Üretici ilk PC açılışında kullanıcıya hangi yazılımları kurmak istediğini sormalı.Elbette yüksek performanslı bir PC'den tamamen sessiz olması beklenemez. Ama en azından uçak kalkışındaki gibi ses çıkarmamalı. Özellikle ekran kartlarında kullanılan fanlar yüzünden her film ve oyun seansınızı kulaklıkla geçirmek zorunda kalırsınız. LCD-TV'leri bir süre çalıştırdıktan sonra elektrik fişlerinden gelen, ıslık benzeri ses film keyfinizi berbat eder. Sinir bozucu ama ne yazık ki satın almadan önce test edebileceğiniz bir şey değil.Acil bir arama bekliyorsunuz; ama tamda o anda cep telefonunuzun bataryası iflas ediyor. Dışarıdayken hızlıca önemli bir mail göndermek zorundasınız; fakat notebook'unuz sizi yarı yolda bırakıyor. Yahut tatilde fotoğraf makinenizle resim çekmek istiyorsunuz ve batarya daha 100 fotoğraftan sonra boşalıyor. Halbuki ekranda iki pil çizgisi vardı!Eğer bu görüntüyü görüp de sinirleri tepesine çıkmayan biri varsa o kişi daha PC kullanmamış demektir.