Her şeyi değiştiren buluşlar!

Yaklaşık 6.000 yıl önce birkaç Mezopotamyalının aklına çok iyi bir fikir geldi: İki şey, belki iki çember gibi şey meydana getirip ortasından bir çubuk geçirir ve bunlarla ağır şeyleri taşırsak ne olur? Bu inanılmaz düşünce, tekerleğin ortaya çıkmasına neden oldu. Tekerlek aynı zaman diliminde Orta Avrupa'da da ortaya çıktı ve çok geçmeden hayvanlar yardımıyla her yerde kullanılmaya başlandı.İlk olarak 2.300 yıl önce Arşimet tarafından belgelenen kaldıraç, bir pivot nokta, destek noktası ve bir tür sopadan meydana geliyordu. Bu iki parçalı makine, dibine uygulanan gücü orantılı olarak artırarak diğer ucuna uyguluyordu. Daha uzun bir çubuk, daha az güç harcamanız anlamına geliyordu.Eğik düzlem, 6 klasik basit makineden bir tanesiydi. Birçok kişi onu ağır şeyleri yüzeyinde yukarı ve aşağı taşımaya yarayan bir rampa olarak görür. Ancak bu basit konseptin uygulaması, tekerleklileri ve kasaları yukarı/aşağı taşımaktan çok daha öteye gitmektedir. Bıçak ve makasın arkasında yatan teknoloji de eğik düzlemden gelmektedir. Kaldıracın kaldırma gücü ile tekerleğin dönüşünü bir araya getiren makara, gücün yönünü değiştirebiliyor ve kullanıcısına mekanik bir avantaj sağlıyor. Sonuç: Nispeten daha az güçle çok miktarda iş yapabiliyorsunuz. Makaralar, dev yelkenleri taşımayı mümkün kılarak yelkenlileri mümkün hale getirdi.Teknoloji meraklılarının sıkça gözünden kaçan ancak insanların hayatını sürdürmesinde hayati önemi olan bir diğer teknoloji ise dikiş iğnesi. Bu hor görülen teknoloji, bir çeşit iplikle beraber farklı materyalleri birbirine dikmeye izin veriyordu. İplik ve iğne olmasaydı, atalarımız kötü iklim şartlarında hayatını sürdürecek şansı bulamayabilirdi. Bir silindir veya mil etrafına sarılı eğik düzlemden oluşan vida, rampanın sağladığı aynı avtantajı daha taşınabilir bir şekilde sağlıyor ve yoğun nesneleri bir araya kaynaştırmak için harika bir araç. Vidalar sadece tüm cihazlarımızı bir arada tutmuyor, aynı zamanda kavanozlarda ve helikopter pervanelerinde de kullanılıyor.Botların en eski örnekleri, 10.000 sene öncelerine dayanıyor. Ancak daha temel bir teknolojinin çok daha önce çıkmış olması muhtemel. Antik Mezopotamya'da bile botlar, uzak şehirlerde ticaret amaçlı kullanılıyor.Kapıları açmayı seviyor musunuz? O halde menteşenin mucidine teşekkür etmelisiniz. Menteşelerin ilk olarak ne zaman çıktığı tam olarak belli olmasa da, taştan yapılmış ilk örnekler 3.600 yıl öncesine dayanıyor. Bugün ise her yerdeler. Kasasında veya iç yapısında bir menteşeye sahip olmayan bir elektronik cihaz bulmaya çalışın. Oldukça zorlanacaksınız.Kemer olmasaydı modern mimarinin çok az bir bölümü mümkün olabilirdi. Bu basit kavisli yapı, dev bir ağırlığı desteklerken bir açılış yapma imkanı sunuyor. Taştan yapılan araçlardan ilk örnekler 2.5 milyon yıl öncelerine dayanıyor. İnsanoğlu zamanla taşları fiziksel özelliklerine göre seçerek ve farklı şekillerde keserek onu genellikle birtakım canlıları parçalamakta kullandılar.Tarihsel bir sıraya dizmek gerekirse ilk taş işçileri bizlere baltaları, bıçakları, iğneleri ve mızrakları kazandırdılar. İnsanoğlu sadece elektromanyetizmayı keşfetmedi, aynı zamanda onu farklı şekillerde kullandı. Michael Faraday'ın ilk elektrik jeneratörünü meydana getirmesinin 170 yıl ardından modern bir evdeki hemen hemen her şey, bir tür elektriğe ihtiyaç duyuyor.Kanatçıklara sahip bir çarkın akan bir sıvı tarafından döndürülebildiği birkaç Yunan tarafından keşfedildi. Oluşturdukları su çarkları ile tahılları öğütmeye başladılar ve bu sayede insanlar dinlenme şansı buldu. Bu fikir rüzgara da uygulandı, ancak asıl gelişme buhar gücünün keşfedilmesiyle oldu.İnsanoğlu herhangi bir teknoloji konseptine sahip olmadığı dönemlerde doğanın güçlerini hayretle izlemekle yetiniyorlardı. Ancak 400.000 ila 800.000 yıl önce insanlar ateşi nasıl meydana getirebileceklerini, denetleyebileceklerini ve kullanabileceklerini keşfettiler. Bu temel teknoloji ile insanlar aniden kendilerini soğuk ortamlarda sıcak tutup yiyeceklerini pişirebildiler, karanlık dünyalarını aydınlatabildiler. Ateş, böcek ve yırtıcı hayvanları da uzak tutuyordu. Farklı karmaşık devre tasarımlarını bir araya getiren entegre devreler, önemli bir yenilik. Bu sayede karışık bir dizilimde geçirgen ve geçirgen olmayan öğeleri bir yarıiletken katman üzerine yerleştirebiliyoruz; modern bilgisayarları bir ambar büyüklüğünde değil cep büyüklüğünde üretebiliyoruz.İnsanlar olarak karmaşık problemleri bizden daha etkili bir şekilde çözen makineler geliştirebiliyoruz. Yapay zeka evrimleştikçe, bazı futuristlere göre bilgisayarlar kendi soylarını tasarlamaya ve bilinçlenmeye başlayacaklar. Eğer bu durum meydana gelirse, insanlar ikinci sınıf vatandaş durumuna düşebilir veya makineyle birleşerek biyo-mekanik bir hal alabilir. Bu arada yapay zekanın oyunları bizimle oynayan, çamaşır makinemizi çalıştıran, yol tarifleri veren, pilotlar dinlerirken uçaklarımızı uçuran teknoloji olduğunu da ekleyelim.Bugün kullandığımız olağanüstü cihazlardan ve eşyalardan bazıları, iyi bir yapıştırıcı olmasaydı var olmayacaktı. Eski insanlar, taş uçlarını mızrakla birleştirmek için doğal karışımlardan faydalanıyorlardı. Modern çağda ise siyanoakrilat gibi çok güçlü yapıştırıcılardan 3M'nin post-it yapıştırıcılarına birçok farklı yapışkan bulunuyor.Bakır çağı, demir çağı ve çelik merkezli modern çağ, demircilik adındaki meslek önünde eğilmeliler. İlk demir dövme araçları, Mezopotamya'ya ve 6.500 yıl öncesine dayanıyor. 9. yüzyılda Çin'de meydana getirilen ilk barutun, ölümsüzlük iksirini arayan simyagerlerin ürünü olduğuna inanılıyor. Bu çalışma başarısız olmuş olsa da, bu siyah karışım ölümlülük gerektiğinde anında işe yarayabiliyor. 12. yüzyıldan sonra kaba silahlar ve el bombaları Çin'de çoğalmaya başladı. Yaklaşık 100 yıl sonra teknoloji Avrupa ve Orta Doğu'ya yayıldı. Bir zamanlar tüm kitaplar elle, kağıt üzerine, kalemle yazılıyordu. 1440'da bir Alman kuyumcu, şarap endüstrisinde kullanılan vidalı presleri kağıda yazı yazmada kullanma fikrini ortaya attı. Harf ve kelimeleri metal üzerinde şekillendirdi ve taşınabilir bloklar haline getirdi. Böylece bir sayfa metni yazmak hızlı bir hale geldi. Bloklar istendiği zaman yeniden sıralanabildiği için, tek baskı istendiği kadar kitap oluşturmakta kullanılabiliyordu.Veri aktarımı, akıllı ceplerden ve modemlerden 160 yıl önce de telgraf sayesinde mümkündü. Elektrik akımı uygulanan bir mıknatıstan oluşan telgraf, basit sinyalleri uzun mesafelerden gönderebiliyordu. İlk pratik telfgraf sistemini oluşturan Samuel Morse, sinyalleri harflere dönüştüren bir sistem meydana getirmişti. İlk uzun mesafeli telgraf mesajı, 1844'de iletilmişti.