Sadece en bariz tehlikelerden kaçınmaya çalışarak yaşamak, bir gün kendinizi hiç beklemediğiniz, büyük bir tehlikenin birkaç saniye uzağında bulmayacağınız anlamına gelmiyor. Örneğin, sıklıkla kullandığımız otomobiller kolaylıkla bir ölüm tuzağına dönüşebilir; özellikle de denize ya da göle düştüğünde.
Su, otomobilinizin camlarına ve kapılarına inanılmaz miktarda kuvvet uygulayarak basınç eşitlenene kadar onları açmayı neredeyse imkansız hale getirdiği için her yıl yaklaşık 400 kişi otomobillerinin içinde boğularak hayatını kaybediyor. Ne yazık ki, basınç eşitlenene kadar beklemek gibi bir şans pek söz konusu değil.