9- 'MEZAR GİBİ KOKUYORLARDI'
Gençlerden biri olan Roy Harley, transistörlü radyoyu çalıştırmayı başarmıştı ve 11. günde kurtarma girişiminin iptal edildiğini radyodan dinlediler.
Artık kendi başlarına olduklarını biliyorlardı. Uçak kazasından sonra arama çalışmalarının durmasıyla beraber grup hayatta kalma yolları aradı. Sonunda Canessa ve Parrado (Önce 3 kişiydiler, sonra 1 kişi geri döndü) yardım bulmak için kaza alanından ayrıldı.
Uçak minderlerinden yapılmış ev yapımı bir uyku tulumuyla 10 gün boyunca yüksek dağlarda kilometrelerce yol yürüdüler ve sonunda Şilili bir çobana rastladılar. Çoban, New York Times'a o an için "Mezar kokuyorlardı. Hiçbir hayvan yanlarına yaklaşmıyordu" diyecekti.
Brittanica'ya göre ikili 20 Aralık'ta bir Şili köyünde üç çobanla karşılaştı. Ancak Şilililer nehrin karşı tarafındaydı. Gürültü nedeniyle ses duyulmuyordu. Taşa bağladıkları notaları fırlatarak iletişim kurdular. Çobanlar onlara biraz ekmek fırlattıktan sonra, 10 saat uzaklıktaki en yakın polis karakolundan yardım almak için katırla yola çıktılar. Böylece yetkililere haber verildi. Bu arada, Parrado ve Canessa at sırtında Los Maitenes'e götürüldü. 22 Aralık'ta enkazın üzerine iki helikopter gönderildi. Helikopterler bir kurtarma ekibiyle birlikte geldi ve ekip daha sonra Parrado'nun rehberliğinde uçak gövdesini aramaya başladı.
Kazadan sağ kurtulan en genç kişi olan Carlito Páez geçtiğimiz günlerde BBC'ye helikopterleri görmenin hayatının en güzel anı olduğunu söyledi. Hayatta kalan 6 kişi güvenli bir yere götürüldü, ancak kötü hava koşulları diğer sekizinin kurtarılmasını ertesi güne kadar geciktirdi. Kurtulanlar Santiago'daki bir hastaneye götürüldü. Bazıları kaza öncesi kilolarının yarısına kadar düşmüştü; bazıları ise dehidrasyon, kırık kemikler, yetersiz beslenme, donma ve iskorbüt tedavisi gördü.