Bilgisayar depolama birimlerinin gelişimi!
Depolama birimleri, 1940'larda delikli kartlardan bugünlere nasıl geldi? İşte depolama birimi tarihi

1
8
1940'larda dijital bilgisayarlar ortaya çıkmadan çok önce, mekanik sistemlerin bir çoğunda veri depolamak amacıyla delikli kartlar kullanılıyordu. Bunlar arasında otomatik piyanolar ve dokuma tezgahları bulunuyordu; en önemlisi ise rakam tablosu makinalarıydı.
1920 ve 1930'larda IBM, rakam tablosu makinaları ve delikli kartlarda uzmanlaşmıştı. Bu makineler ve kartlar, ABD yönetimi gibi kurumların büyük miktarlarda iş ve sosyal güvenlik verisini işlemesine izin veriyordu. IBM, 1937'de her gün 10 milyon delikli kart üretmeye başlamıştı.
Resimde gördüğünüz standart 80 sütunlu kart, yaklaşık 70 bayt veri saklayabilyordu. Yani her gün basılan 10 milyon kart, sadece 670MB veriyi temsil edebiliyordu!

2
8
1951'de ortaya çıkan ilk ticari bilgisayar UNIVAC, UNISERVO adında bir bileşene sahipti. Bu bileşen, nikel kaplı ince bir bakır filmden oluşan manyetik teypleri okuyabiliyordu. Bu manyetik teyp, delikli kartlara göre çok daha fazla veri depolayabiliyordu ve saniyede 7.200 karaktere kadar okuma hızlarına ulaşabiliyordu.
Zaman içinde IBM, ses kasetlerine benzer ferromanyetik madde ile kaplı plastik kasetler üzerinde çalışmaya başladı. 1952'de tanıtılan IBM 700-series bilgisayarlarında kullanılan bu teypler, üretiminin kolay olmasıyla da beraber delikli kartların yerini aldı.
Manyetik teyp kasetleri, bugün toplu depolamada hala kullanılıyor ve sabit disk plaklarının altında yatan teknolojilerin önemli bir bölümünü oluşturuyor.

3
8
Sabit diskin habercisi olan bu manyetik silindirler, metal ile kaplanmış ferromanyetik kayıt madde silindirlerinden oluşuyordu (manyetik teypler gibi). Sabit disklerde olduğu gibi, manyetik silindirin de kafaları vardı. Ancak manyetik silindirler, veriyi aramak yerine sahip olduğu birçok statik kafa ile doğru manyetik sektörün hizaya gelmesini bekliyordu.
Farklı boyutlarda ve hızlarda birçok silindir mevcuttu, ancak en başarılarından bir tanesi, resimde gördüğünüz 4 inç (10.1 cm) çapındaki ve 16 inç (40.6cm) uzunluğundaki 12.500 RPM dönüş hızına sahip küçük IBM modeliydi. Manyetik silindirler, genel olarak birkaç kilobayt veri saklayabiliyorlardı.
Manyetik silindirler, 1950'lerin sonlarında manyetik çekirdek belleği ve sabit diskler ortaya çıkana dek elektrikli bilgisayarların ana çalışma belleği rolünü oynadılar.

4
8
1980'lere kadar kalıcı olan bir veri yazmanın tek yolu, manyetizma kullanmaktı. Delikli kartlar ve manyetik teypler de veri depolama için kullanılıyorlardı, ancak ilk bilgisayarların mekanik olmayan iç parçalarına göre çok yavaşlardı. Manyetik çekirdek belleği ise uzun süreli depolayabilen ilk rastgele erişim belleği idi (RAM).
Manyetik çekirdek belleği, veri okuma ve yazma işini 2mm çapındaki ferrit halkalarının manyetizmasını ayarlayarak yapıyordu. Size çılgınca gelebilir, ancak çekirdek belleğin tek üretimi insan elinde mikroskoptan bakarak yapılıyordu ve bu iş için başta konfeksiyonculardan faydalanılıyordu. 1950'lerin başlarında icat edilen çekirdek bellekler, 1960'larda fiyatı düşene dek manyetik silindirlerin yerine geçemedi.