1967 yılında Douglas Engelbart tarafından geliştirilen bu ilginç fare tasarımı, aslında daha bilgisayarlar ortalarda yokken kendini göstermişti. Diğer bir deyişle Engelbart, aslında bilgisayar-insan etkileşimini sağlayan bilgisayar faresini kullanmasıyla haklı bir şöhrete kavuşmuştu.Tasarımı tamamen Mısır piramitlerini andıran bu ilginç fare, her ne kadar tasarımıyla diğer farelerden oldukça farklı ve ilginç bir yapıda olsa da, iş kullanıma geldiğinde aynı üstünlüğü sağlayabildiğini söylemek oldukça güç.El yapısına olabildiğince uygun olarak tasarlanan bu fare de ilginç fare tasarımları arasında yer almayı fazlasıyla hak ediyor. Klavyelerdeki nümerik butonları düşünün. Bu fare de nümerik klavye butonlarına bünyesinde yer vererek nümerik fare ismiyle karşımıza çıkıyor. 4 ve 6 butonları aynı zamanda farenin sol ve sağ butonları olma özelliğini taşıyor. Klavyelerdeki nümerik butonlara sahip olan bu nümerik fare de bir önceki fare tasarımından çok da farklı değil aslında...Bu farenin diğerlerinden tek ve belki de en önemli farkı, aynı zamanda bir telefon olmasında gizli. Yani, bu fareyle hem telefon görüşmesi yapabiliyor, hem de bilgisayarınızı kontrol edebiliyorsunuz.Farenin üzerinde bulunan telefon fikri size çok mu itici geldi? O halde bu tasarıma bir göz atın: Diğer fareden farklı olarak bu kez telefon doğrudan Mouse pad'e entegre edilmiş. Touch pad'e ya da trackball'a sahip bir klavye düşünün. Bu sayede klavye ve farenizi aynı sistem üzerinden kontrol edebileceğinizi hayal edin. İşte bu fare tasarımında da klavye ve fare bir arada kullanılmış ve ortaya böyle bir tasarım çıkmış...Timex bir fare tasarlamak istese, herhalde üzerinde saat göstergesi olan bir fare tasarlardı... Ancak Timex tarafından patenti alınan bu ilginç fare, zaman göstergesi olmasının dışında daha önemli bir işleve sahip: 10 buton kullanan ve LCD ekranı sayesinde PDA cihazları hatırlatan fare, adres, telefon ve randevu bilgilerini de içerisinde saklayabiliyor.Bu ilginç fare, aslında aynı zamanda araba yarışlarında da kullanılabilen bir oyun kontrolörü görevi üstleniyor. Farenin sağ ve sol butonları ise otomobil tasarımına sahip olan ürünün ön tarafında bulunuyor. Görünüşte gerçek bir fareyi andıran bu fare tasarımı, ele avuca uygun olarak tasarlanmış; ancak bu fare tasarımının gerçek bir fare mi yoksa kediler için geliştirilen bir oyuncak mı olduğu da pek net değil...1990'lı yılların ortası, aslında touchpad'lerin dahi hayal ürünü olarak düşünüldüğü bir dönemdi. Bu ilginç fare Trackball, laptoplara entegre ediliyor ve laptopların kontrolünü sağlıyor ve dilendiği zaman laptoptan ayrılabiliyor.Kağıt üzerinde tasarlanan her fare, buradaki örnek faremizde olduğu gibi çok iyi anlaşılamayabiliyor. Uzaktan bakıldığında tam olarak bir şeye benzetilemeyen bu ilginç fare tasarımı, aslında Trackball sistemiyle çalışan basit bir fareden başka bir şey değil.Resimde çizilen bu ürüne bir fare diyebilmek oldukça güç... Ancak resimde görülen toplar toplu farelerde bulunan toplarla parelel olarak tasarlanmışsa, 16 toplu bir farenin nasıl bir ürün olacağını düşünmek de size kalıyor...Bu fare tasarımında ise artık farenin bir evi de var. Üzerinde ejderha bulunan bir kaleye yerleştirilebilen bu fare de ilginç fare patentleri listemize girmeyi hak ediyor. Aslında resimde gördüğünüz giriş aygıtı, bir fare ya da benzeri bir cihaz değil. Kontrolü tamamen el hareketleriyle sağlayan bu tasarım, fare kontrolüne yeni bir boyut kazandırıyor.Tasarımıyla tamamen baş parmağı anımsatan bu ilginç fare, insan eliyle de tamamen bütünleşebiliyor.Disney dünyasından çok iyi hatırlayacağınız Micky fare, bu farenin tasarım aşamasında fazlasıyla ilham kaynağı olmuş. Bu fare tasarımıyla bilgisayar farelerinin nihayet kedi şeklinde de tasarlanabildiğine şahit oluyoruz.1988 yılında çizilen bu ilginç tasarımda bilgisayarların araç içine girdiği düşünülmüş ve farenin direksiyon üzerine monte edilmesi uygun görülmüş.