Her ne kadar büyük bir atılım olarak lanse edilse de, ultra HD aslında firmalar için bulunmaz bir pazarlama taktiği. Hatırlayacağınız gibi Samsung da IFA 2008'de ilk ultra HDTV'siyle gövde gösterisi yapmıştı.Ultra HD, aslında HDTV standardının bir parçası; ancak sunduğu gelişmiş bazı özelliklerle geleceğin teknolojisi olma konusunda da bir hayli iddialı.Ultra HD'yi HDTV'den ayıran en büyük farkı ekran çözünürlüğünde gizli. Bugün için bir HDTV 1080p'ye kadar yüksek ekran çözünürlüğünü desteklerken, ultra HD bu rakamı 4'e katlayarak 4320p'yi buluyor. Ses kalitesi bakımından da HDTV'e oranla bir hayli ileri bir noktada olan ultra HD, seyirciyi izlediği filmin bir parçası haline getiriyor.Ultra HD formatı, sunduğu bu avantajların yanında pek konuşulmayan ancak son derece önemli bazı dezavantajları da içeriyor.HDTV'ye nazaran ultra HD'nin sahip olduğu en büyük dezavantajlardan biri güç tüketimi. Diğer bir deyişle bir ev kullanıcısının, ultra HD ile özellikle ülkemizin koşulları düşünüldüğünde elektrik faturalarının altından kalkması pek mümkün değil.Ultra HD'nin bir diğer dezavantajı da terabyte'larca büyüklükte bir HDD'ye gerek duyması; zira 18 dakikalık sesli bir video kaydı neredeyse 3500GB (3.5TB) alanı kaplıyor.Kısacası ultra HD'nin yaygınlaşması oldukça fazla zaman alacak gibi görünüyor. Şimdilik büyük firmaların ve sinema sektöründeki şirketlerin ultra HD'nin sunduğu nimetlerden faydalanacağını söylesek de, ev kullanıcıları için aynı olumlu tabloyu çizmemiz mümkün değil.