İnceleme
Kategoriler
Cep Telefonu
Notebook
Anakart
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Son İncelenenler
AOC U27B3CF inceleme
Aqara Camera Hub G2H inceleme
PlayStation VR 2 inceleme
vivo V40 & v40 lite inceleme
Huawei WiFi 7 BE3 inceleme
iPhone 16 Pro inceleme
Nillkin Desktop Stand, Nillkin MagRoad Lite, Nillkin Bolster Portable Stand inceleme
Haber
Kategoriler
Kripto Dünyası
Cep Telefonu
Windows
Sosyal Medya
Oyun ve Eğlence
Bilim
Dijital Fotoğraf
Notebook
Ekran Kartları
Güvenlik
Mobil Uygulamalar
Twitter
Instagram
Facebook
CES 2024
Scooter
Araçlar
Netflix
Gitex 2022
En Son Haberler
Android'siz ilk Huawei amiral gemileri: Huawei Mate 70 serisi tanıtıldı
Google Haritalar'da fark edilen "yara izinin" sırrı çözüldü
Samsung, yeni reklamında bir kez daha Apple ile dalga geçti
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda gizemli koku: Sırrı çözülemedi
Google Play Store, "düşük kaliteli" uygulamalara acımayacak
Ay neden hep aynı görünmez? Ay'ın neden evreleri vardır?
Dikkat çeken görüntü: Otomobil devi fiyat savaşına mı hazırlanıyor?
Forum
CHIP Online
Chip Dergisi
PDF Arşivi
2016
Ocak
CHIP Dergisi Arşivi: Ocak 2016 - Sayfa 92
90
91
92
93
94
Kategoriler
İnceleme
Cep Telefonu
Notebook
Anakart
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Haberler
Cep Telefonu
Oyun ve Eğlence
Bilim
Notebook
Ekran Kartları
Mobil Uygulamalar
Yapay zeka
Sony Xperia Z3
Xiaomi
Xbox One
Windows 11
Windows 10
TikTok
Sinema
Samsung Galaxy S8
Samsung Galaxy S6
Samsung Galaxy S5
Samsung
Playstation 5
Oyun konsolu
Otomobil
Ofis ve Finans
Note 4
MWC 2018
MWC 2017
MWC 2015
Microsoft
LG G6
LG G5
LG G4
LG G3
İşletim Sistemleri
İş dünyası
iPhone SE
iPhone 7
iPhone 6S
iPhone 6
iOS
Instagram
IFA 2017
HTC One M9
HTC 10
Google
Diziler
Discovery 2
CES 2018
CES 2017
CES 2015
Blockchain ve Bitcoin
Bilgisayarlar
Xbox Game Pass
Xbox Series S/X
Uzay
Android
Forum
© 2024 Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
4 yıl önceki verilere göre; tüm mobil telefon kullanıcıları arasında ulaşılabilirlik %71 oranında önemli. Her 5 kişiden biri telefonunu geceleri ve tatildeyken de açık bırakıyor. Çalışan her 10 kişiden 9'u, iş saatleri dışında da e-posta ya da mobil telefon üzerinden ulaşılabilir durumda olduğunu beyan ediyor. Almanya'nın sosyal kaza sigortası kuruluşu DGUV tarafından yapılan bir araştırma da sürekli ulaşılabilir durumda olarak kendimizi ne kadar yükün altına soktuğumuzu gösteriyor. Çalışan kesim kapsamında yapılan bir çalışmaya göre, çalışanların çoğu boş zamanlarında da telefonla ulaşılabilir durumda olmak için cihazlarını hiç kapatmıyor. DGUV verilerine göre her 7 kişinden biri bu durumun bir yük oluşturduğunu söylüyor. Stres iyidir, ama her zaman değil! Dr.Hagemann, bu sürekli ulaşılabilirlik durumuna bağlı olarak, kişilerin genel sosyal ve iletişimsel davranışlarında değişiklik fark ettiğini söylüyor. "Özellikle gençler, her an ulaşılabilir olmaları gerektiğine inanıyor. Birçoğu, sürekli telefonla aranma beklentisinin sosyal açıdan önemli ve gurur verici olduğuna inanıyor. Hagemann'a göre bu duruma olumsuz demek yanlış olur, "fakat kimsenin buna bir hayat boyu katlanabilmesi mümkün değil". Zira bu durumun yarattığı fiziksel sonuçlar hayli ciddi. Hazımsızlık problemleri ve baş ağrısından kalp-damar hastalıkları gibi hayati tehlike arz eden sorunlara kadar uzanabiliyor çünkü bu durumlarda hayati fonksiyonların tümü geri çekilerek beyin ve kaslara -stresin kaynağına karşı önlem almak amacı ile- daha fazla kan gönderiliyor. Kısa süreli stres direnci arttırsa da uzun vadeli ve sürekli stres bağışıklık sistemini zayıflatıyor çünkü kortizon hormonu kanda uzun süre kaldığında bağışıklıkla ilgili reaksiyonlar da bastırılıyor. Sürekli stres altında olan kişiler hastalıklara karşı daha savunmasız oluyorlar. Psikolojimiz de bu durumdan etkileniyor. Stresli durumlara maruz kalan birçok kişi, uyku bozukluğu ve anksiyete gibi rahatsızlıklar yaşıyor. Zamanında müdahale yapılmazsa depresyon veya duygusal tükenmişlik gibi rahatsızlıklar ortaya çıkıyor. Beklenti kaynaklı stres ve haber bağımlılığı Bremen Üniversitesi'nde beyin araştırmaları yapan Prof. Gerhard Roth da bu külfetin özellikle duygusal seviyede ciddi bir etki yaptığına katılıyor. Roth'a göre "beyin, düzenli olarak haber alma mecburiyeti hissetmiyor. O her zaman aktif ve hiçbir zaman kapanmıyor –biz uykudayken bile". Dolayısıyla bu baskının sorumlusu tamamen farklı bir şey. "Bazı insanlar önemli bir mesajın, örneğin bir SMS veya e-postanın gelmesini beklemeyi stresli buluyor. Hiçbir şey olmaması stresi tetikliyor". Bu noktada Roth, beklenti kaynaklı stresten, ya da almaya sürekli hazır olma durumundan bahsediyor. Bu his tatmin edilmediğinde yeni bir stres tetikleniyor. "Önemli olması muhtemel bir şeyin gerçekleşmesini bekliyoruz. Özellikle gençler kendilerini ne kadar ulaşılabilir oldukları ile değerlendiriyorlar". Prof. Roth'a göre sürekli ulaşılabilirlik, gençlerin kimliklerinin bir parçası haline gelmiş. Bu durum, son 100 bin yıldır pek değişmemiş olan beyin yapısı ile doğrudan ilişkili değil. "Diğer taraftan, internet ve mobil telefonun icadı ile birçok insanda 'haber bağımlılığı' adı verilen bir olgu gelişti". Bu, insanlara kendilerini önemli hissettiriyor. Arandıklarını göstermeye çalışmak, sürekli telefonunu kontrol etmek, devamlı e-postalarına bakmak, biri arıyor mu diye elini telefona götürmek, aslında beyinde oluşan birer davranış kalıbı. Profesör yeni iletişim yöntemlerini canavar olarak göstermek niyetinde değil; ancak insanları bunlar kullanırken sorumlu davranmaya çağırıyor. Bu konuda yalnız da değil. Birçok firma, çalışanlarının sürekli aranma stresi altında kalmalarının sağlıkları açısından iyi olmadığını uzun süre önce fark etti. Bu şirketler arasında spor ürünleri üreten Puma da var. Personel müdürü Dietmar Knoess, "Sürekli ulaşılabilir olmak hem bir lütuf, hem de bir lanet gibi. Bir taraftan büyük miktarda esneklik sağlıyor, ama diğer taraftan risklerin de farkındayız" diyor. Bunun üzerine firma, akıllı telefon kullanımına daha temkinli bir yaklaşım benimsemiş. "Esnek çalışma saatleri, ara sıra evden çalışmak hiç sorun değil. Haftasonu e-posta cevaplamak ise tamamen yasak. "Çalışanlarımızdan boş zamanlarında ulaşılabilir olmalarını talep etmeyen bir kültür benimsedik" diyor Knoess. Peki fabrikada zaman daha mı yavaş akıyor? Knoess, "Dünyamız gittikçe daha hızlanıyor ve yaşamlar kısalıyor. Önceleri mektupların yerlerine ulaşmaları daha uzun sürüyordu, bu yüzden onları cevaplamak için acele etmeniz gerekmiyordu. Bugün e-postalara anında cevap vermeniz bekleniyor. Bu şekilde iletişimin zorluk yarattığını fark ettik". Şirket, sık sık düzenlenen seminerlerle çalışanlara bu stresle nasıl başa çıkabileceklerini, cep telefonlarını nasıl daha dikkatli kullanabileceklerini öğretiyor. Volkswagen AG ise çoktan bir adım önde. 2011 yılından bu yana bordrolu çalışanlar için iş telefonlarının kullanımına dair kurallar belirlenmiş. Şirket telefonu kullanan çalışanlara, akşam 18:15 ile sabah 07:00 arasında ve haftasonları e-posta gönderilmiyor, bu zamanlarda kendilerine ulaşılamıyor. Mesaj gayet açık: Boş zamana saygı gösterilmeli, iş saatleri dışındaki zamanlar, acil durumlar dışında iş yüzünden kesintiye uğramamalı. "Akış hali" için telefonu kapat Kişisel hayatımızın da sürekli ulaşılabilirlik nedeniyle rutine binmemesi için alınabilecek önlemler var. İş ve özel yaşamı birbirine karıştırmamak, özellikle yarının iş dünyasında büyük önem taşıyor. Uzmanlara göre sınırlar gittikçe belirsizleşecek ve sürekli ulaşılabilir olduğunuz için özel hayatınız devamlı kesintilere uğrayacak. Kendinize zaman ayırmak için bu ulaşılabilirliğe bir sınır çizmeniz gerekiyor. Birçok akıllı telefon kullanıcısı, iş saatleri dışında telefonlarını kapatmayı bir ütopya olarak görüyor. Ama belki de kısa zaman içinde iş ve özel telefonlarını ayıranların, ya da iş saatleri dışında telefonlarını açmayanların sayısı artacak. Bu sayede akşamları, hafta sonları ve tatillerde işle ilgili e-postalar tarafından rahatsız edilmeyeceksiniz. Böylece ofisteyken de özel görüşmeler yapılmayacak ve daha odaklanmış ve verimli çalışmak mümkün olacak. Psikologlar, kişinin kendini bir aktiviteye tamamen kaptırdığı duruma "akış hali" adını veriyor. Böyle durumlarda çok daha verimli çalışmak mümkün oluyor. Zaten verimli çalışanlar, kendilerini –her SMS mesajından sonra- tekrar işe odaklanmak zorunda hissedenlere göre daha az stresle karşılaşıyor. Tabii ki akıllı telefon kullanıcıları kendilerine en uygun önlemi alacaklardır. Ama önemli olan, sürekli ulaşılabilirliğe bağlı stresi ve takip edebilecek ciddi hastalıkları önlemek için gerçekten bir çaba gösterilmesi gerektiği. Diğer taraftan akıllı saatler, mobil telefonlar ve tabletlerin, onları verimli kullanmayı bilenlerin elinde, tam tersine, bir avantaja dönüştükleri kesin. s yorum@chip.com.tr 9201/2016 f? Sağlık