İnceleme
Kategoriler
Cep Telefonu
Notebook
Anakart
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Son İncelenenler
Aqara Camera Hub G2H inceleme
PlayStation VR 2 inceleme
vivo V40 & v40 lite inceleme
Huawei WiFi 7 BE3 inceleme
iPhone 16 Pro inceleme
Nillkin Desktop Stand, Nillkin MagRoad Lite, Nillkin Bolster Portable Stand inceleme
Mcdodo MC-1360 10.000 mAh LED Göstergeli Powerbank inceleme
Haber
Kategoriler
Kripto Dünyası
Cep Telefonu
Windows
Sosyal Medya
Oyun ve Eğlence
Bilim
Dijital Fotoğraf
Notebook
Ekran Kartları
Güvenlik
Mobil Uygulamalar
Twitter
Instagram
Facebook
CES 2024
Scooter
Araçlar
Netflix
Gitex 2022
En Son Haberler
13 yaşındaki TikTokçu, kendi ürettiği meme coin'leri satıp kaçtı
Casio'nun yeni sürprizi: Yüzük görünümlü saat!
Onay gelmedi: Netflix'in sevilen yapımına ikinci sezon şoku
Yeni DS 4 Pallas satışa çıktı: Türkiye fiyatı ve özellikleri
vivo X200 Pro performansı nasıl? Teknik özellikleri neler?
Huawei’den dünya çapında ‘Akıllı Ağ’ anlaşması
Yeni sızıntı, RTX 5070 Ti'nin ne kadar güç çekeceğini ortaya koydu
Forum
CHIP Online
Chip Dergisi
PDF Arşivi
2015
Eylül
CHIP Dergisi Arşivi: Eylül 2015 - Sayfa 39
37
38
39
40
41
Kategoriler
İnceleme
Cep Telefonu
Notebook
Anakart
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Haberler
Cep Telefonu
Oyun ve Eğlence
Bilim
Notebook
Ekran Kartları
Mobil Uygulamalar
Yapay zeka
Sony Xperia Z3
Xiaomi
Xbox One
Windows 11
Windows 10
TikTok
Sinema
Samsung Galaxy S8
Samsung Galaxy S6
Samsung Galaxy S5
Samsung
Playstation 5
Oyun konsolu
Otomobil
Ofis ve Finans
Note 4
MWC 2018
MWC 2017
MWC 2015
Microsoft
LG G6
LG G5
LG G4
LG G3
İşletim Sistemleri
İş dünyası
iPhone SE
iPhone 7
iPhone 6S
iPhone 6
iOS
Instagram
IFA 2017
HTC One M9
HTC 10
Google
Diziler
Discovery 2
CES 2018
CES 2017
CES 2015
Blockchain ve Bitcoin
Bilgisayarlar
Xbox Game Pass
Xbox Series S/X
Uzay
Android
Forum
© 2024 Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
PlütoN: GezeGeN olmayaN GezeGeN Çoğumuza okulda Plüton'un güneş sistemimizdeki dokuzuncu ve en uzak gezegen olduğu öğretildi; ancak bu gök cismi 2006 yılından bu yana bir cüce gezegen olarak sınıflandırılıyor. Sebebi ise, bir gök cisminin gezegen olarak sınıflandırılabilmesi için kendi yörüngesinde bulunan toz, enkaz ve parçaları süpürebilecek halde olması gerekmesi. Plüton ise Kuiper Kuşağı adı verilen, birçok ufak gök cisminden oluşan bir halka içinde bulunuyor. Peki New Horizons fotoğraflarını çekmeden önce Plüton hakkında neler biliyorduk? Plüton, 1930 yılında Arizona'daki Lowell gözlemevinde, Uranüs ve Neptün gezegenlerinin sıradışı yörüngelerinin sebebi olduğu tahmin edilen ve Planet X adı verilen gök cismini aramakta olan Clyde Tombaugh tarafından keşfedildi. Plüton'un konumu doğru olsa da çok ufak boyutu nedeniyle bu gezegenlerin yörüngelerini etkileyemeyeceğine karar verildi. Gezegenin çapı, Dünya'nınkinin %20'sinden daha ufak; yalnızca 1180 km. Kütlesi ise Ay'ınkinin yalnızca 6'da biri kadar. Plüton'un –nispeten ufak olsa da- Charon adlı bir uydusu mevcut ve bu ayın çapı gezegenin çapının yarısından daha fazla. Plüton Dünya'dan 5 milyar kilometre uzakta. Bu mesafeyi kat edebilmek için Londra ile New York arasında yarım milyar kez gidip gelmek gerekiyor. Son derece eliptik yörüngesi nedeniyle gezegenin Güneş'e olan uzaklığı 7,5 milyon kilometre ile 4,3 milyon kilometre arasında değişiyor. Plüton bazen Neptün yörüngesine bile girerek bu gaz devini Güneş'ten uzaklaştırıyor. Belki de böylesi ufak çapından beklenmeyecek bir şekilde Plüton bir atmosfere, daha doğrusu "bazen" bir atmosfere sahip. Güneş'e en fazla yaklaştığı konumda yüzeyindeki metan, karbon monoksit ve nitrojen gazları buharlaşıyor ve ince bir atmosfer oluşturuyor, ne var ki bu atmosfer insan için fazla zehirli. 248 yıllık yörüngesinde Güneş'ten uzaklaştıkça bu atmosfer donuyor ve kar olarak gezegen yüzeyine yağıyor. Bu durumda yüzey ısısı -233 santigrat dereceye kadar düşüyor. Bu değer, maddeyi oluşturan parçacıkların hareket edemeyecek hale geldikleri termodinamik sıcaklığın alt sınırı olan mutlak sıfır'ın yalnızca 40 derece üzerinde. miş bir yonga kullanmayı tercih ettiler. Ayrıca uzay aracı üzerinde radyasyona karşı güçlendirilmiş yongalar kullanılması gerekiyordu; piyasada yeteri kadar uzun zamandır kullanılan işlemcilerin bu şekilde uyumlandırılmış versiyonları ile çalışmak çok daha rahat olacaktı. New Horizons üzerinde, Synova tarafından üretilen Mangoose yongası tercih edildi. 1998 yılında çıkan ve yalnızca 12 MHz hızındaki MIPS R3000 işlemcinin parçacık radyasyonuna karşı güçlendirilmiş (bkz. sayfa 40'taki MIPS tanıtımı), versiyonu kullanıldı. Pek "üst sınıf" diyemeyeceğimiz bu özelliklere rağmen Mongoose-V işlemciler hiç de ucuz değil, tanesi 23 bin dolara mal oluyor. Ayrıca, daha sonra değineceğimiz sebeplerden ötürü New Horizons, her biri bu işlemcilerden bir çift (biri veri yönetme, biri seyir ve denetim için) barındıran iki adet dahili elektronik modülü (IEM) taşıyor. Her IEM, 64 Gbit katı durum kaydedicisine sahip. Bu cihazları radyasyona dayanıklı bellek kartları veya SSD diskler olarak düşünebiliriz. Radyasyondan zarar görme riski, New Horizons üzerindeki 700 milyon dolarlık yatırımı ve yaratıcılarının tüm hayallerini bir anda yok edecek birçok tehditten yalnızca biri. Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarı'ndan New Horizons görev sistemleri mühendisi Chrish Hersman'dan, neredeyse 10 yıllık bir görevi uzayda çalışarak başarıyla tamamlayacak bu bilgisayar sistemlerinin nasıl dizayn edildiklerini, bu benzersiz tasarım felsefesinin karşılaştığı zorlukları dinledik. Eski bir işlemci teknolojisi kullanıyor olmasına rağmen Mongoose-V yongası uzayda çalışabilecek şekilde özelliklere sahip. Hersman'a göre "düşük güç tüketiminde kalmasını sağlamak, çok önemli, zira uzay aracının tamamı tüm işlemler için yalnızca 200W kullanıyor... Bunu başarmak için özel olarak tasarlanmış devreler gerekiyor. Örneğin solid-state veri kaydedici öyle tasarlandı ki; yalnızca üzerine yazılacak ya da okunacak çiplere güç veriliyor." Peki radyasyon ne gibi bir risk arz ediyor? Devrelerin hatalı çalışmasına mı yol açıyor yoksa onları gerçekten parçalıyor mu? Hersman, "doğru şekilde yönetilmediği sürece her ikisi de doğru" diyor. Örnek olarak bellekleri veriyor: New Horizons, Dünya yörüngesinde bulunan veya Jüpiter'e kadarki görüş açımız içinde kalan uzay araçları kadar radyasyona maruz kalmasa da belleği günde ortalama 10 defa "rahatsızlanma" yaşıyor. Bu nedenle bellekler hataları hem belirleyecek, hem de düzeltecek şekilde tasarlanmış. New Horizons uzay aracının bu zorlu koşullara dayanabilmesini sağlayan en etkili yöntem belki de çiftleme. Zira tek bir bilgisayar sistemi yerine iki adet kullanılmış. Bu eski tip devre güvenliği, kullanılan temel bilgisayar sistemlerinin çoğunda var. Hersman, birçok durumda bu devrelerden yalnızca birine güç verildiğini, iki devre arasında geçiş yapma kararının ya doğrudan Dünya'daki komuta merkezinden verildiğini, ya da oluşan bir hata sonucu tümleşik sistemlerden geldiğini söylüyor. Görüntüleme sistemleri NASA'nın birçok keşif aracı gibi New Horizons da bazı (toplam 7 adet) bilimsel enstrümanlar taşıyor. Bunların bazılarının tuhaf isimleri var. Mesela PEPSSI, "enerjik parçacık spektrometresi" gibi –en az adı kadar tuhaf- bir tanıma sahip. Kamuoyunda aracı popüler hale getiren belki de en önemli bileşenler ise LORRI ve Ralph. Bunlardan ilki, "uzak odaklı bir pankromatik şarj destekli" bir kamera; diğeri ise "çok renkli bir görüntüleyici/kızılötesi görüntüleme spektrometresi". Anlayabileceğimiz dilde söylersek her ikisi de Plüton ve Charon fotoğraflarını çeken dijital kameralar. Fakat bu cihazlar, günümüzde kullanılan kameralardan hayli farklı. İlk bakışta New Horizons kameraları pek de ilginç görünmüyor: 1024x1024 piksel çözünürlüklü LORRI'yi -günümüzün ucuz 16MP fotoğraf makinaları ile karşılaştırıldığında antika denebilecek- 1 megapiksel kamera şeklinde tanımlamak mümkün. Modern kameralarda kullanılan yüksek çözünürlük birçok kullanıcı için gereksiz şekilde fazla olsa da (bilgisayar monitörünüz yalnızca 2 megapiksel civarında bir çözünürlüğe sahip) böyle bir karşılaştırma yapmak doğru değil. Durum Ralph'e baktığımızda iyice belirginleşiyor. Üzerinde bulunan, her biri temel renklerden birini ve kızılötesi ışığı yakalama görevine sahip 5024x32 piksellik CCD görüntüleme çipleri ile Ralph toplamda yalnızca 0.16 megapiksel çözünürlükte. Daha da ilginci; ortaya çıkan 157:1 oranlı görüntü ince ve uzun. Burada belirtmek gerekir ki pozlama sistemi bir fotoğraftaki ile aynı değil. Tersine, bu görüntüleme cihazları genellikle birden fazla poz › Plüton, 1930 yılında arizona'daki lowell gözlemevinde, Clyde Tombaugh tarafından keşfedildi. 3909/2015