İnceleme
Kategoriler
Cep Telefonu
Notebook
Anakart
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Son İncelenenler
Xiaomi Mix Flip inceleme
OPPO A3 inceleme
Nurus Me Too inceleme
Pusat Ghost Pro inceleme
nubia Z60 Ultra inceleme
Xiaomi Robot Vacuum S20 Plus inceleme
Shokz OpenRun Pro inceleme
Haber
Kategoriler
Kripto Dünyası
Cep Telefonu
Windows
Sosyal Medya
Oyun ve Eğlence
Bilim
Dijital Fotoğraf
Notebook
Ekran Kartları
Güvenlik
Mobil Uygulamalar
Twitter
Instagram
Facebook
CES 2024
Scooter
Araçlar
Netflix
Gitex 2022
En Son Haberler
Ağlamak, sağlık için gerçekten iyi mi?
Galaxy S25 Ultra, "taş gibi" bir ekranla gelecek
OpenAI'nin aldığı tartışmalı karara tepkiler büyüyor
İş dünyasının profesyonelleri için yapay zekalı yeni nesil ThinkPad
İş dünyasının profesyonelleri için yapay zekalı yeni ThinkPad
Trump'tan şaşırtan istek: "TikTok yasağını erteleyin!"
Spotify arama sonuçlarında pornografi skandalı
Forum
CHIP Online
Chip Dergisi
PDF Arşivi
2014
Şubat
CHIP Dergisi Arşivi: Şubat 2014 - Sayfa 39
37
38
39
40
41
Kategoriler
İnceleme
Cep Telefonu
Notebook
Anakart
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Haberler
Cep Telefonu
Oyun ve Eğlence
Bilim
Notebook
Ekran Kartları
Mobil Uygulamalar
Yapay zeka
Sony Xperia Z3
Xiaomi
Xbox One
Windows 11
Windows 10
TikTok
Sinema
Samsung Galaxy S8
Samsung Galaxy S6
Samsung Galaxy S5
Samsung
Playstation 5
Oyun konsolu
Otomobil
Ofis ve Finans
Note 4
MWC 2018
MWC 2017
MWC 2015
Microsoft
LG G6
LG G5
LG G4
LG G3
İşletim Sistemleri
İş dünyası
iPhone SE
iPhone 7
iPhone 6S
iPhone 6
iOS
Instagram
IFA 2017
HTC One M9
HTC 10
Google
Diziler
Discovery 2
CES 2018
CES 2017
CES 2015
Blockchain ve Bitcoin
Bilgisayarlar
Xbox Game Pass
Xbox Series S/X
Uzay
Android
Forum
© 2024 Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
3902/2014 poluyor ve Microsoft veya Apple işletim sistemlerinin kontrolündeki bu bilgisayarlar da NSA'nın kendi malı gibi kolayca ulaşabildiği arka kapılara dönüşüyor, sahibinin telefonundaki tüm verileri doğrudan NSA'ya aktarıyor. NSA'nın hedefinde kimler var? NSA'dan sızan belgelere göre, bu istihbarat kurumu akıllı telefonlarını dikkatsizce kullanan herkesi kolayca kullanabiliyor. Akıllı telefonların bu kadar kolayca casus cihazlara dönüşmesinin nedeni de insanların zihnine kazınmış olan "nomophobia" korkusu. Bu kelime kısaca "no mobil phobia" (telefonsuz kalma korkusu) olarak açıklanıyor. Kişiler, yanlarında telefon olmadan yaşayamıyorlar. Telefonsuz kalmaktan korkuyorlar. Bu da telefonları mükemmel casus cihazlar haline getiriyor. Yatak odasına kadar giren telefonlar, istihbarat örgütleri için bir dinleme aracına dönüşüyor. Telefonun pili takılı olduğu sürece, istihbarat örgütleri onun bulunduğu odadaki her sesi rahatça dinleyebiliyor. Elbette bu telefonlar artık insanların tüm kişisel ve mesleki hayatlarının sırlarını saklayan kişisel veri depoları haline dönüşmüş durumda. Özel mesajlar, kritik iş bilgileri, mahrem özel yazışmalar, dev bir ihaleye girmeye hazırlanan büyük bir şirketin CEO'sunun fiyat teklif hazırlığı yazışmaları, ya da aklınıza gelebilecek her şey bu telefonlarda saklı. Elbette NSA da bu verileri ABD'nin çıkarları için kullanmak amacıyla saklıyor. Milyarlarca dolarlık dev bir ihaleye bir ABD şirketi ile bir Fransız şirketi girdiğinde, Fransız şirketin CEO'sunun tüm yazışmaları ABD şirketinin yöneticilerine ulaştırılıyor. Böylece ABD şirketi, rakibinin ihaledeki sınırlarını ve planlarını öğrenerek ihaleyi kazanacak uygun teklifi veriyor ve işi alıyor. Ya da ABD şirketi, rakip firmaların müşterileri ile aralarındaki ticari sır kapsamındaki anlaşmalara ulaşarak, daha avantajlı iş modelleri ile rakiplerinin müşterilerini ellerinden alabiliyorlar. NSA skandalında tam olarak kimlerin dinlendiği ve hangi verilerin ele geçirildiği bilinmiyor ancak dünyadaki milyonlarca insanın dinlendiği ve ele geçirilen verilerin dev veri merkezleri tarafından analiz edilmeyi gerektirecek kadar devasa olduğu biliniyor. NSA'dan sızan belgelerde, NSA ajanlarının Steve Jobs'ı, kendileri için "zombiler" yaratan bir adam olarak tanımladığı da dikkat çekiyor. Apple'ın kapısını açtığı akıllı telefonlar dünyasında telefon kullanıcılarının tamamen NSA'nın kontrolünde yaşadıklarını anlatan bundan daha güzel bir benzetme olamazdı. NSA belgelerinde, kurumun telefonlara Trojan yerleştirdiğinde dair hiçbir bilgi bulunmuyor. Bu da NSA'nın doğrudan ABD'li şirketlerin sunucuları üzerinden kurbanlarını dinlediğini ortaya çıkarıyor. Zaten belgeleri yayınlayan Snowden de tam olarak bunu iddia ediyordu. NSA ve teknoloji şirketleri, tam kapsamlı ve sessiz bir ortaklık içinde, kullanıcıların tüm verilerini gizlice takip ediyorlar. Yine de NSA'nın FinSoy Mobile isimli bir trojanı kullanarak, kurbanlarının telefonlarına sızarak çok daha fazla veriye ulaşmayı denediği düşünülüyor. Sıradan dinlemelerin ötesinde, özel olarak hedef alınan kurbanların tüm iletişim faaliyetlerini kontrol altına almak için kullanılan FinSpy'ın çok tehlikeli bir trojan olduğu ve kolay kolay tespit edilemediği biliniyor. NSA'dAN keNdimizi NASıl koruyAbiliriz? Aslında NSA verilerimizi takip eden tek kurum değil. Telefon ve teknoloji üreticileri de özel verilerimizle çok yakından ilgileniyor. Google, Microsoft ve Apple gibi şirketler, bize söylediklerinden çok daha fazla bilgimizi takip ediyorlar ve kayıt altına alıyorlar. Dolayısıyla, onların kaydettiği veriler de doğrudan NSA gibi istihbarat örgütlerine gidiyor. Temel olarak bunun farkında olmak ve teknolojinin bir dinleme cihazına dönüştüğünün bilincinde olmak gerekiyor. Konumlama hizmetleri: Telefonunuzdaki GPS servisinin devre dışı kalması çok önemli. Gizli servisler nereye gittiğinizi, nerede yaşadığınızı, nerede olduğunuzu telefonunuzun GPS sistemi sayesinde öğreniyorlar. Bu bilgilerin ne zaman nerede ve nasıl aleyhinize kullanılabileceğini ise asla bilemezsiniz. O nedenle, GPS'i sürekli açık tutmak iyi bir fikir değil. Şifreleyin: Tüm iletişiminizi şifrelemeniz çok önemli. Her ne kadar NSA gibi kurumlar bunları çözebiliyor olsa da işlerini son derece zorlaştırdığınız ve şifreleri çözmek için günler süren işlemlerin gerektiği de bir gerçek. Yazışmalarınızı ve şifre girme işlemlerinizi daima HTTPS protokolü üzerinden gerçekleştirin. Ayrıca SSL/TSL protokolü üzerinden e-posta alıp gönderin. Bunlar yüzde yüz güvenli protokoller değiller ama telekulakların işlerini çok zorlaştırdığını inkar edemeyiz. PGP/OpenPGP standardına sahip şifreleme sistemlerini telefonlarınıza kurun ve bunların üzerinden yazışmaya özen gösterin. Bulut sistemleri: İnternette veri depolamak hiç iyi bir fikir değildir. Şirketinizin özel yazışmalarını, proje dosyalarınızı, kişisel veya iş için tuttuğunuz kayıtları Dropbox gibi servislere yükleyip saklamayı düşünüyorsanız, bunları kendi ellerinizle NSA gibi istihbarat örgütlerine teslim etmeyi kabul ettiğinizi düşünebilirsiniz. Eğer bir gün sizi incelemek isterlerse, emin olun ki ilk bakacakları yer bulut servislerindeki dosyalarınız olacak. Şifre kullanmak: Şifrelerinizi kırmak zor değil. Daha da kötüsü, ABD şirketlerinin servislerinde açtığınız hesaplarınız için kullandığınız şifreler hiç önemli değil. NSA bunlara zaten kendi hesabıymış gibi doğrudan ulaşabiliyor. Eğer ABD dışındaki servisler için şifre belirlemeniz gerekiyorsa da bu şifreleri hatırlamak için online servisleri kullanmayın. Bulut üzerinde kayıt yapan şifre yönetim uygulamalarından da uzak durun. Şifre üretimi için, kimsenin bilmediği ama sürekli yanınızda olan kişisel eşyalarınızdan bir formül üretin. Örneğin, cüzdanınızdaki kredi kartının son dört rakamını iki ile çarpıp çıkan sonuçtan bir çıkarın. Bulduğunuz rakamın başına ve sonuna en sevdiğiniz arkadaşınızın isminin ve soyadının harflerini ekleyin. Bu formülü aklınızdan hiç çıkarmayın ve şifrenizi her unuttuğunuzda hatırlamak için kullanın. Ne yazık ki, artık bilgisayarlar veya telefonlar ya da dijital hiçbir ortam, şifre saklamak için uygun değil. WikiLeaks'te yer alan bir belgede, FinSpy Mobile yazılımı hakkında bir reklam broşürü de yer alıyor. Bu yazılım aslında devletlerin akıllı telefonları dinlemek için kullandığı bir Trojan. Dünyayı tertemiz bir masal diyarı zannedenler çok yanılıyor. Devletler telefonları işte böyle dinliyor. 038-39_CHIP_217.indd 3927.01.2014 13:44