İnceleme
Kategoriler
Cep Telefonu
Notebook
Anakart
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Son İncelenenler
Huawei FreeBuds Pro 4 inceleme
WD MyPassport 6TB inceleme
TP-Link Archer BE230 inceleme
Dreame L10 Prime inceleme
SteelSeries Arctis GameBuds inceleme
Xiaomi Mix Flip inceleme
OPPO A3 inceleme
Haber
Kategoriler
Kripto Dünyası
Cep Telefonu
Windows
Sosyal Medya
Oyun ve Eğlence
Bilim
Dijital Fotoğraf
Notebook
Ekran Kartları
Güvenlik
Mobil Uygulamalar
Twitter
Instagram
Facebook
CES 2024
Scooter
Araçlar
Netflix
Gitex 2022
En Son Haberler
Çinli BYD yeni modelini tanıttı: ATTO 2
"Tek kartlık bilgisayar" Raspberry Pi 5, yeni sürümü ile artık daha güçlü
ABD'nin gizemli uzay uçağı, bir kilometre taşını daha geride bıraktı
Halkı uyardılar: Lütfen eski Noel ağacınızı yemeyin!
Microsoft'tan masaüstünüz için yepyeni duvar kağıtları
2025 Skoda Enyaq tanıtıldı: Özellikleri...
ASUS, yeni Zenbook A14'ü Türkiye’de ön siparişe açtı
Forum
CHIP Online
Chip Dergisi
PDF Arşivi
2013
Nisan
CHIP Dergisi Arşivi: Nisan 2013 - Sayfa 38
36
37
38
39
40
Kategoriler
İnceleme
Cep Telefonu
Notebook
Anakart
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Haberler
Cep Telefonu
Oyun ve Eğlence
Bilim
Notebook
Ekran Kartları
Mobil Uygulamalar
Yapay zeka
Sony Xperia Z3
Xiaomi
Xbox One
Windows 11
Windows 10
TikTok
Sinema
Samsung Galaxy S8
Samsung Galaxy S6
Samsung Galaxy S5
Samsung
Playstation 5
Oyun konsolu
Otomobil
Ofis ve Finans
Note 4
MWC 2018
MWC 2017
MWC 2015
Microsoft
LG G6
LG G5
LG G4
LG G3
İşletim Sistemleri
İş dünyası
iPhone SE
iPhone 7
iPhone 6S
iPhone 6
iOS
Instagram
IFA 2017
HTC One M9
HTC 10
Google
Diziler
Discovery 2
CES 2018
CES 2017
CES 2015
Blockchain ve Bitcoin
Bilgisayarlar
Xbox Game Pass
Xbox Series S/X
Uzay
Android
Forum
© 2025 Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
04/2013 WWW.CHIP.COM.TR 38 TREND / / TEST / / TEKNOLOJİ VERİ HIRSIZLARI 2012'nin ilk yarısında kullanıcı bazlı reklamlardan dünya çapında tahminen 20,8 milyar dolar kazandı. İnternette tüketici hakları danışmanı olan Michaela Zinke, "Kişiselleştirilmiş reklamlar o kadar da kötü değil," diyor. Eğer reklam görmeye mecbursanız, hiç değilse bu reklam ilginizi çeken bir konuda olmalı. Kişiselleştirilmiş reklam bu noktaya kadar anlaşılabilir bir şey. "En büyük sorun, kullanıcının bunu isteyip istemediğine karar verememesi," diyor Zinke. Kullanıcı, rızası dışında analiz ediliyor. Veri kırıntılarından oluşturulan kullanıcı profili Bu analiz için web sitelerinin çerezlere (sağdaki açıklamaya bakınız) ihtiyacı var. Bir siteyi ziyaret ettiğinizde, siteyi barındıran sunucu PC'nize yeni çerezler kaydediyor ve daha önce kendi kaydettiği çerezleri de okuyabiliyor. Reklam iz sürücüleri, sayfaya erişim sırasında arka planda bir veri bağlantısı oluşturarak yine aynı şeyi yapıyor. Bu çerezlerin farklı çeşitleri de var. İlk başta kullanılan basit http çerezleri genelde sayfaya erişilen tarihi ve saati kaydeden küçük metin dosyaları. Diğerleri ise oturum açma bilgilerini ya da alışveriş sepetinizin içeriğini saklayarak o web sitesinin diğer alt sitelerinde de tanınmanızı sağlıyor. Elbette tek amaçları da bu değil: Quisma'dan Norman Noetzold'a göre, çerezler sayesinde, kullanıcının adı bilinmese de davranışlarının analiz edilebileceği anonim profiller oluşturmak mümkün. Profiller kimin ne aradığını, nereye tıkladığını ve ne satın aldığını gösteriyor. Bazı çerezler çok uzun ömürlü. "Çocuklar için internet sitelerini gezdiğimizde, bazı çerezlerin yirmi yıllık ömrü olduğunu bile gördük," diyor vzbv'den Michaela Zinke. Elbette çok daha kötüleri de var. Flash çerezleri ise birçok sitede, tarayıcı oyunlarında oyun durumunu, skorları ya da video oynatıcılarda videoların kaldığı yeri saklayabiliyor. Dahası, bilgisayar yapılandırması hakkında tarayıcıdan bağımsız bilgileri de toplayabildikleri için, iz sürücüler kullandığınız bilgisayarı diğerlerinden ayırt edebiliyor. Hatta bazıları kendini sistemin birkaç yerine kopyalıyor ve eşzamanlı silmeniz gerekiyor; yoksa o siteyi her ziyaretinizde kopyalar tekrar yenileniyor. Şu anda en büyük tehlike adına süper çerez de denilen DOM-Storage-Cookie'lerde. Bunlar verileri dosyalarda değil, doğrudan tarayıcıda saklıyor. HTML5 ile geliştirilen bu yöntem, etkileşimli web uygulamalarına muazzam depolama alanı sağlıyor ve http çerezlerine alternatif oluşturuyor. Engellenmesi ise neredeyse imkansız. Veri toplamanın kapsamı akıl almaz boyutta. Bunu, Fraunhofer güvenli bilişim teknolojisi enstitüsü (SIT) de yaptığı bir araştırmayla ortaya koymuş. Örneğin en agresif iz sürücü, en büyük 500 Alman sitesinin 265'inde yer alıyor. SIT'in müdür yardımcısı Markus Schneider, "Eğer aynı iz sürücü farklı hizmet sağlayıcıların sitelerine kurulduysa, kullanıcıyı tekrar tanıyıp sörf alışkanlıklarını gizlice gözlemleyebiliyor," diyor. Sorun şu ki toplanan veriler iz sürücü şirkette kalmıyor, karanlık yollardan geçerek başka reklam hizmet sağlayıcılara ulaşıyor. Tarayıcı eklentisi Collusion'la (sayfa 36'da ki grafik) yaptığımız izleme analizine göre, kişisel veriler kullanıcının izni olmadan başkalarına iletilemiyor ancak bu, tıklama gibi kişisel veriler için geçerli değil. İşte, veri ticareti böylece büyüyor. Çerez selinden uzun süre kurtulmak aslında mümkün. Çünkü AB'nin ePrivacy (eMahremiyet) tavsiyesi uyarınca reklam çerezleri ancak kullanıcının izniyle kaydedilebilir. Ne yazık ki birçok ülke bunu kendi yerel yasalarına katmayı reddediyor. AB, reklam şirketlerinin sizden izin almasını şart koşarken, bunu kabul etmeyen ülkelerde ya şirketlere karşı dava açmanız ya da daha basiti, bazı hilelerle takipçileri atlatmanız gerekiyor (sayfa 42 ). Bu hileleri reklam şirketleri de biliyor, o yüzden sürekli yeni takip yöntemleri geliştiriyorlar. Bunlardan bir tanesi "tarayıcı parmak izi" adını taşıyor. İz sürücü hizmet, web sitelerinin yüklenmesi sırasında aktarılan farklı verilerden hareketle tarayıcınızın benzersiz bir parmak izini oluşturabiliyor. Bu izde IP adresi, işletim sisteminin, kurulu Flash ve Java'nın sürümleri, ekran çözünürlüğü, renk derinliği, kurulu yazı tiplerinin sayısı ve tarayıcı eklentileri yer alıyor. Bu parametrelerin sonsuz kombinasyonu olduğundan, iki tarayıcının birbirinin aynı olması neredeyse imkânsız. Kullanıcıya uydudan takip Ancak tarayıcı, takip olayının sadece başlangıcı. Reklam şirketlerinin şimdiki hedefi mobil aygıtlar. Almanya'da dijital ekonomi federal birliğinin yaptığı bir araştırmaya göre haftada en azından bir defa, akıllı telefonunu kullanarak internette gezinen kullanıcıların sayısı 13,7 milyon. Akıllı telefonların şöyle de bir avantajı var: Bilgisayarların aksine bu aletleri genelde tek bir kişi kullanıyor ve WLAN ya da GPS ile konumunun belirlenmesi mümkün. Mobil aygıtlarda çerez saklama nispeten kısıtlı olduğundan reklamlar genellikle uygulamaların içinde yer alıyor çünkü uygulamalar birçok veriyi dışa aktarabiliyor. Güvenlik şirketi Bitdefender'ın geçtiğimiz Kasım ayında aralarında popüler Paradise Island'ın da bulunduğu birtakım uygulamalar üstünde yaptığı araştırma, bunların kayıtlı telefon numaralarınızı ya da e-posta adreslerinizi AirPush.com'a, aygıtınızın kimlik numarasını ise Aark.net'e gönderdiğini ortaya çıkardı ki, bu ikisi de mobil aygıtlar konusunda uzman reklam şirketleri. Bitdefender'a göre kullanıcının web sitesi ziyaretlerini, adres rehberindeki isimleri ve arama sorgularını da çalan birçok uygulama var. Hatta kimi agresif reklam uygulamaları standart arama motorunu da değiştiriyor, böylece aradığınız her sözcükten haberdar oluyor. Fakat bu bilgiler arasında en değerli olanı kullanıcının konumu. "Kullanıcı profili oluşturmak dünyanın en kolay işi. Eğer kullanıcının nerede olduğunu takip edebiliyorsanız, o zaman hakkında birçok şey öğrenebiliyorsunuz" diyor Bitdefender'dan güvenlik araştırmacısı Liviu Arsene. Örneğin akıllı telefonunuzun üç defa futbol stadyumunda olduğu görülürse, kullanıcının futbol hayranı olduğu varsayılabilir. Bu durumda kullanıcının kadın ayakkabılarından çok spor ayakkabılarla ya da kombine maç biletleriyle ilgilenmesi daha büyük olasılık. Google yine Google'lığını yapıyor Giderek daha fazla şirket kendini mobil aygıtlarla yapılan kullanıcı analizine adamış durumda. Bunlardan biri de Adelphic adlı teknoloji firması. Firmanın iddiası, cep telefonu kullanıcılarının davranışsal alışkanlıklarını 30 farklı sinyalle analiz etmek. Adelphic bu sinyallerin ne olduğunu açıklamasa da, bir algoritma sayesinde kullanıcının daha önceki reklamlara nasıl tepki gösterdiğini belirleyebiliyor. Bu fikirler Google için de değerli olacak ki, Adelphic'i Aralık ayında 10 milyon dolara satın aldı. Adelphic'in sağladığı teknoloji Google'ın şu anda Latitude ya da Now gibi mobil hizmetlerle topladığı verileri işlemek için kullanacağı yeni bir yöntem olabilir. Reklam şirketlerinin en büyük numarası, farklı aygıtlarda uygulamalar ya da tarayıcı aracılığıyla elde edilmiş veri kayıtlarının birleştirilmesi. Aygıt kullanımı parçalandıkça (kullanıcılar artık tek bir aygıt değil, PC, dizüstü, tablet ve akıllı telefon kullanıyor) reklam şirketleri kullanıcıları hedefleyen, yani kârlı reklamlar hazırlamakta güçlük çekiyor. Google'ın eski çalışanlarından Kamakshi Sivaramakrishnan kurduğu Drawbridge şirketiyle bu hedefe ulaşmaya çalışıyor. Bu hizmet, isimsiz verilerin istatistik analizini yaparak kullanıcıyı farklı aygıtlar kullansa bile takip ediyor. Örneğin, farklı tarayıcıların (PC, mobil aygıt vb.) anonim verilerini bir algoritmayla analiz edip, ikisinin de aynı kişiye ait olup olamayacağını anlamaya çalışıyor. Eğer olasılık yüksekse algoritma iki kaydı birleştiriyor. Algoritmanın tanıma işlemini nasıl yaptığı ›