İnceleme
Kategoriler
Anakart
Cep Telefonu
Notebook
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Son İncelenenler
iPhone 16 Pro inceleme
Nillkin Desktop Stand, Nillkin MagRoad Lite, Nillkin Bolster Portable Stand inceleme
Mcdodo MC-1360 10.000 mAh LED Göstergeli Powerbank inceleme
Omix X6 inceleme
Anker Soundcore P40i inceleme
Razer Siren V3 Mini inceleme
Dyson OnTrac inceleme
Haber
Kategoriler
Kripto Dünyası
Cep Telefonu
Windows
Sosyal Medya
Oyun ve Eğlence
Bilim
Dijital Fotoğraf
Notebook
Ekran Kartları
Güvenlik
Mobil Uygulamalar
Twitter
Instagram
Facebook
CES 2024
Scooter
Araçlar
Netflix
Gitex 2022
En Son Haberler
Alfa Romeo Junior Türkiye yollarında: Satış fiyatı ve özellikleri
Bu mouse’lar oyuncuları çok heyecanlandıracak
Bu mouse’lar oyuncuları çok heyecanlandıracak
Nvidia'nın beklenen işlemcisi, RTX 4070'e rakip olacak entegre bir GPU içerecek
Windows kullanan AI PC'ler, ilk kez Apple'ın Mac'lerini geçti
Huawei, evdeki internet sorununu çözmeye geldi
BYD 6 modelle Türkiye pazarında: Fiyatlar belli oldu
Forum
CHIP Online
Chip Dergisi
PDF Arşivi
2009
Aralık
CHIP Dergisi Arşivi: Aralık 2009 - Sayfa 53
51
52
53
54
55
Kategoriler
İnceleme
Anakart
Cep Telefonu
Notebook
ADSL Modem
İşlemci
Tablet
Ekran Kartı
Televizyon
Fotoğraf Makinesi
Depolama
Klavye ve Mouse
Giyilebilir Teknoloji
Kulaklık
Ses Sistemi
Oyun İnceleme
Ev Elektroniği
Navigasyon
Haberler
Cep Telefonu
Oyun ve Eğlence
Bilim
Notebook
Ekran Kartları
Mobil Uygulamalar
Yapay zeka
Sony Xperia Z3
Xiaomi
Xbox One
Windows 11
Windows 10
TikTok
Sinema
Samsung Galaxy S8
Samsung Galaxy S6
Samsung Galaxy S5
Samsung
Playstation 5
Oyun konsolu
Otomobil
Ofis ve Finans
Note 4
MWC 2018
MWC 2017
MWC 2015
Microsoft
LG G6
LG G5
LG G4
LG G3
İşletim Sistemleri
İş dünyası
iPhone SE
iPhone 7
iPhone 6S
iPhone 6
iOS
Instagram
IFA 2017
HTC One M9
HTC 10
Google
Diziler
Discovery 2
CES 2018
CES 2017
CES 2015
Blockchain ve Bitcoin
Bilgisayarlar
Xbox Game Pass
Xbox Series S/X
Uzay
Android
Forum
© 2024 Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
8812/2009 www.chip.cOM.TR TEST+TEKNOLOJİ?KAĞITTAN?PC'YE? Modern?bir?Belge?Yönetim?Sistemi?(DMS)?nasıl?çalışıyor? DMS ilk önce mevcut meta verileri, örneğin Word dosyasındaki yazar bilgilerini okumaya çalışıyor. Eğer meta verisi yoksa eldeki belge yapılandırılmamış demek. Belge Yönetim Seferi bu sefer metni arayıp anahtar sözcüklere bakarak sınıflandırıyor. Faks mesajındaki sözcükler, bunun bir ileti olduğunu gösteriyor. Sınıflandırma genelde eksik ya da hatalı olabiliyor. Meta verilerini tamamlamanın iki yolu var: elle etiketleme ya da öğrenen sistemler. Bulunan nitelikler bir meta tabanında toplanıyor. Böylelikle, yapılandırılmamış dosyaya ek verilerden oluşan yapılandırılmış bir küme eklenmiş oluyor. Okumak başka şey, anlamak başka. Bu şema, yazılımın nasıl çalıştığını ve hangi tür dosyaları düzenlediğini gösteriyor. İşleme / İnce aYarBelge analİzİSınıflandırmameta verİlerİnİ Bİrleştİrme özelliklere sahip olduğunu biliyor. Söz konusu yöntemin dezavantajı ise özellik eşlemede karakterlerin sadece belli bir olasılıkla tanınabilmesi. Yine de bu OCR için sorun çıkarmıyor çünkü yazılım önce farklı özellikleri arayıp sonra olasılıkları birleştiriyor. Her şeyin altından kalkan bir tanıma algoritması olmadığı için, programlar farklı yöntemleri bir arada kullanıyor (kutuya bakınız). Bazı programlar farklı tanıma yöntemlerini değişik motorlar halinde kullanıp bağımsız çalışmalarına izin veriyor. Sonuçta her bir motor kendi sonuçlarını ortaya koyuyor ve çoğunluğun dediği oluyor. Beşİncİ adım: tekrar SözcÜkler Metin tanıma karakter düzeyinde gerçekleşse de tekrar sözcüklere dönüş büyük önem taşıyor. Dördüncü adımın sonunda OCR programı farklı olasılıklara sahip çok sayıda karakter üretiyor. Bunlar sözcükler halinde bir araya getirildiklerinde yine her bir sözcüğün ayrı bir olasılığı bulunuyor. Bu yüzden sözcükler öncelikle sözlükteki sözcüklerle karşılaştırılıyor. Birçok program bu yüzden ilgili dili daha en baştan ayarlamaya imkan veriyor; bu da işleri hızlandırıyor. OCR yazılımı üreticileri bu yüzden çok sayıda dili destekliyorlar, örneğin Abbyy neredeyse 200 dili tanıyor. Yine de aranan tek şey terimler değil. Kökek bileşimlerini denetleyen biçimbilim (morfoloji) sözlükleri de bu aşamada kullanılıyor. Ek olarak, kullanıcı tanımlı sözlüklere de başvuruluyor. Böylece, örneğin kimyacıların deoksiribonükleik asit (DNA) sözcüğünü eklemesi mümkün oluyor. İşlemin son bir aşaması daha var: OCR programları, sözcüklerin farklı bağlamlarda kullanılma sıklığını da inceliyor. altıncı adım: Bİçİmleme Metin tanıma yorucu bir iş; çünkü sayfalar önce karakterlere ayrılıyor, tanınıyor ve tekrar birleştiriliyor. OCR yazılımı, bölümleme sonucu elde ettiği bilgiye dayanarak sayfayı orijinal şekline tekrar getiriyor. Sonra da çıkış biçiminde, örneğin DOC ya da PDF olarak kodluyor. Her OCR yazılımı bazı özel biçimlerle çalışıyor. Belge yönetimi Ancak OCR kullanmak işin ancak yarısı. Bir metnin bilgisayara hatasız olarak aktarılması ya da sunucuda bulunması yeterli değil; belgeler aynı zamanda kolayca bulunabilmeli. Akıllı arama ve erişim yönetimi işte bunu üstleniyor ve kullanıcının düzenleme sürecine müdahalesini ortadan kaldırıyor. NTFS gibi standart dosya sistemleri arama sırasında çok zorlanıyor. Dosya sistemlerinde kullanıcılar dosya adı, uzantısı, boyutu ve değişiklik tarihi gibi özniteliklere dayalı arama gerçekleştirebiliyorlar. Ayrıca NTFS ve benzerleri ancak temel seviyede erişim ve sürümleme (versioning) işlevi sunuyor. İşte Belge Yönetim Sistemleri (DMS) bu noktada sahneye çıkıyor. Bu programların, yönetilen belgeler için net olarak belirlenmiş giriş / çıkış kuralları bulunuyor ve bu kurallar, kullanıcıya atanan role göre değişebiliyor. Ayrıca veritabanı destekli meta veri yönetimi, geliştirilmiş sürüm denetimi ve dizin temelli belge tarama gibi özellikleri de var. Şu anda piyasadaki ürünlerin çoğu kapsam ve işlev bakımından DFR (Belge Dosyalama ve Bulma) ISO 10166 standardı üzerine kurulu. Bir DMS sistemi kullanıcıyla arşiv belleği arasında çalışıyor ve karmaşık görevler üstleniyor. Yine de bu sistemlerin unsurları yıllardır belirlenmiş durumda: bir bellek, veritabanı ve erişim sistemi. Sıkça kullanılan belgeler bellekte tutuluyor. Depolama Alanı Ağları (Storage Area Network) diye bilinen bu bellek alanları günümüzde petabyte düzeyinde. Bu ağ depolama alanını, üzerindeki belgelerin düzenlenmeye açık olduğu büyük bir dosya sunucusu olarak düşünebilirsiniz. Uzmanlar bu sunuculara Dosya Mahzeni de (File Vault) diyor. Şirketlerde kullanılan belgelerin büyük kısmı yapılandırılmamış. Bu oran, uzmanların tahminince %80'lere varıyor. Bu da demek oluyor ki "A isimli çalışanın B müşterisiyle son üç yılda yaptığı işlerden kârı 10.000 lirayı geçenleri listele" tarzı bir sorguda bulunmak mümkün değil; en azından hızlı ve eksiksiz bilgi istiyorsanız. Bu sebepten ötürü DMS'lerin ikinci özelliği, veritabanı. Yazılımların sıralanmamış veriye yapı kazandırmak gibi bir becerisi de bulunuyor. Bu yapı oluşturulduktan sonra belgeleri bütün dosya sistemlerinin sunduğu bilgi alanlarına göre aramak mümkün oluyor. Örneğin, müşteri numarası, sipariş numarası ya da sorumlu personel. Erişim sistemi, aynı dosyanın eşzamanlı olarak iki kişi tarafından düzenlenmesini ve erişim çakışmalarının çıkmasını da önlüyor. Bir de büyük Sipariş faksı Sipariş no: Sipariş miktarı: adres: Gül Cad. Hürriyet mah. No:16 adet Sipariş faksı Sipariş no: Sipariş miktarı: adres: Gül Cad. Hürriyet mah. No:16 adetmeta bilgileri Sipariş no: Sipariş miktarı: adres: Gül Cad. Hürriyet mah. No:16 adet meta bilgileri Sipariş no: Sipariş miktarı: adres: Gül Cad. Hürriyet mah. No:16 adet