Vista'ya geçmeden önce çoğu kullanıcının aklında "Benim sistemim Vista'yı kaldırır mı?" sorusu oluşuyor. Şu bir gerçek ki, yeni işletim sisteminin sağladığı olanakların tamamından faydalanmak için iyi bir bilgisayara sahip olmanız önemli.
Buna karşın önyargılarla hareket edip Vista'ya sistem kaynaklarını tüketen bir canavar şeklinde bakmak haksızlık olur. Zira Microsoft'un yeni işletim sistemi bilgisayarın performansını büyük ölçüde hızlandıran teknolojileri de beraberinde getiriyor. Büyük ihtimalle kimse daha kısa sürede açılan bir Windows'a veya küçük bir USB bellek ile performansı yükseltmeye "hayır" diyemez. SuperFetch, ReadyBoost, ReadyDrive ve daha birçok performans artırıcı Vista yeniliklerini ilerleyen sayfalarda bulabilirsiniz. Ayrıca ReadyDrive ile kullanılan karma sabit disklerin altında yatan teknolojiyi ve çalışma prensiplerini de detaylı olarak inceleyeceğiz.
XP'nin getirdikleri ve götürdükleri
WINDOWS XP
XP'nin getirdikleri ve götürdükleri
Yeni hafıza yönelim teknolojisi olan SuperFetch'i masaya yatırmadan Önce islerseniz hali hazırdaki tabloya bir göz alalını. Windows 3.x'ın bazı sürümleri dışındaki tüm işletim sistemlerinde Microsoft veriyi öncelikle hafızaya atıp daha sonra işleme mantığını öne çıkardı. Fiziksel hafızaya, yani RAM'e erişim sabit diskten çok daha hızlı olduğundan herhangi bir uygulamanın ihtiyaç duyduğu veri ve kodu hafızaya aktarmak akıllıcaydı. Sorun ise hafıza dolmaya başladığı zaman boy gösteriyor, uygulamalar ardarda çalıştıkça fiziksel hafıza, yani bellek (RAM) de gitgide doluyor. Bunda, arka planda çalışan uygulamaların da katkısı var tabii. Hafıza tamamen dolup sorun oluşmadan önce Windows XP, kullanımda olmayan veriyi sabit diskteki geçici bir dosyaya (pagefile) yazıyor ve hafızadan siliyor. Böylece açılan uygulama için hafızada yer açılıyor ve ilgili veriler yükleniyor.
Önceki programa geri döndüğünüzde ise Windows XP eski uygulamaya ait veriyi sabit diskteki geçici dosyadan okuyarak tekrar hafızaya yüklüyor. Bu yöntem kararlılık ve performans için iyi bir çözüm olsa da iki önemli dezavantajı var.
Seçim hatası: Birinci dezavantaj hafızadan sabit diske aktarılacak verinin iyi seçilememesi. Bir örnek verelim: Bilgisayarınızı açıp sırasıyla Internet Explorer, MS Paint ve MS Outlook programlarını kullandığınızı varsayalım. Bu programların hafızayı doldurduğunu ve dördüncü bir program, örneğin Excel için yer kalmadığını gören Windows XP, Öncelikle Internet Explorer'ın kullandığı veriyi sabit diske aktarıyor. (Çünkü hafızada en uzun zamandır kullanılmayan veri Internet Explorer'ın verisi oluyor.) Oysa bilgisayarınızı nasıl kullandığınızı devamlı takip eden bir hafıza yönelimi, internetle sıklıkla gezdiğinizi, Paint'e ise nadiren ihtiyaç duyduğunuzu bilirdi. Dolayısıyla Internet Explorer yerine Paint'in verisini sabit diske yazmak daha mantıklı bir seçim olurdu.
Her saniye önemlidir: İkinci dezavantaj ise hafızayı boşaltmak veya doldurmak için tek seçeneğin sabit disk olması. Belleklerle karşılaştırıldığında, sabit diskler hayli yavaş kalıyor diyebiliriz. Bunun birden çok sebebi var. Eğer sabit disk uzun sure çalışmadıysa içindeki plakaların : verinin yazıldığı diskler) dönmeye başlaması 1-2 saniye sürüyor. Bundan sonraki süreç ise daha çetrefilli zira, öncelikle sistem dosyalarının plakalardaki konumunu belirliyor. Daha sonra da disk ve okuma kafası hareket ederek verinin olduğu alana gelmek zorunda. Günümüz sabit disklerinde bu süre iyimser bir yaklaşımla bile 10-15 ms (seek time) civarında.
Mili saniye elbette küçük bir birim. Ama herhangi bir DLL'in diskte 5-6 farklı noktada olduğunu ve Internet Explorer, Outlook gibi programların 100 küsur DLL dosyasına ihtiyaç duyduğunu düşünürseniz bir kâbusla baş başa kalıyorsunuz. Diskteki DLL'lerin ard arda yazıldığını düşünelim, yani sabit disk verileri sırayla okuyor olsun (sequential read) ve tek tek aramasına gerek kalmasın. 16 MB tampon bellekli, SATA arabirimini kullanan ve hatta 10.000 RPM hızında dönen bir sabit disk bile saniyede 80 MB civarı bir veri aklarımı sunabiliyor. Bu durumda 1 GB hafızayı doldurmak için 12-13 saniye beklemeniz gerekiyor. Beklentileri çok olmayan bir kullanıcı bile bu süre zarfında kilitlendiğini düşünüp bilgisayarını başlan başlatabilir.
SuperFetch ile RAM'ler daha performanslı
HAFIZA YÖNETİMİ
SuperFetch ile RAM'ler daha performanslı
Yukarıdaki bilgiler ışığında, sabit disk kullanımını azaltman in performansı artıracağı aşikâr. Bunun yolu ise hafızayı iyi bir şekilde kullanarak bu ihtiyacı azaltmaktan geçiyor. SuperFetch, bilgisayarın hafıza kullanım şeklini devamlı olarak takip ederek her kullanıcı için en iyi hafıza içeriğini belirleyen; bunun için mümkün tüm kaynakları gerekli ve yerinde bir şekilde kullanan yeni hafıza yönelim teknolojisinin adı. Bu teknoloji sabit disk ihtiyacını azaltmaktan öte birazdan değineceğimiz birçok artıyı da beraberinde getiriyor.
SuperFetch teknolojisinin arkasında gelişmiş bir takip algoritması bulunuyor. Karmaşıklığına karşın sisteme yük olmayan bu algoritma bilgisayarda hangi programların daha sıklıkla kullandığını, hangi veriye daha çok erişim yapıldığını, yani kısacası hafıza içeriğini sürekli olarak takip ediyor. Dahası bunu yaparken gün, saat, oturumdaki kullanıcı ve halla arka planda çalışan programlar gibi birçok değişkeni de göz Önünde bulunduruyor.
Sonuç olarak da hafta sonu çalışmak yerine oyun oynayacağınızı ya da FrontPage açıkken Internet Explorer'ı da sıklıkla kullanacağınızı tahmin edebiliyor.
Programlarınızın sekreteri: Peki,bunun bize faydası nedir? SuperFetch, hafıza bos olduğu anda bu algoritmanın çıkardığı sonuçlara bakıyor ve sizin ihtiyaç duyacağınızı düşündüğü programları önceden hafızaya yüklüyor. Aynı şekilde az önce verdiğimiz örnek söz konusu olduğunda, Paint yerine Internet Explorer verisini hafızada tutuyor. Böylece uygulama çalıştırıldığında gerekli veri yavaş sabit disk yerine hızlı olan hafızadan alınıyor. Yani uygulamalar daha çabuk açılıyor, dosyalar daha çabuk yükleniyor ve sonuç olarak da bilgisayar hızlanıyor.
XP ve Vista'yı karşılaştırmak için bir örnek verelim: öğlen yemeği vakti geldi ve bilgisayarınızın başından kalktınız. Bu durumda kullanıcı tarafından hiçbir etkinliğin yapılmadığını gören Windows XP bunun virüs taraması gibi bakım uygulamaları için iyi bir zaman olduğuna karar verir ve bu uygulamaları çalıştırmaya başlar. Bunun için de sizin en son çalışmakla olduğunuz uygulamanın verilerini hafızadan sabit diske aktarır. Böylece bakım uygulamaları için hafızada yer açılır. Gelin görün ki tekrar bilgisayarın başına dönüp kaldığınız yerden devam etmeye çalıştığınızda verilerin tekrar sabit diskten hafızaya yüklenmesini beklemeniz gerekir.
Peki, işletim sisteminiz Windows Vista olsaydı durum nasıl olurdu? SuperFetch teknolojisi bilgisayarın başına döndüğünüzde ne yapacağınızı, büyük ihtimalle de kaldığınız yerden devam edeceğinizi öngörüyor. Dolayısıyla bakım uygulamaları sona erdiği anda en son üzerinde çalışmakla olduğunuz uygulamanın verilerini tekrar hafızaya yüklüyor. Böylece sanki hiç ara vermemiş gibi kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz.
Bütçe dostu: SuperFetch beraberinde getirdiği arlılara rağmen hali hazırdaki donanımlar ile de çalıştığından bütçe dostu bir teknoloji. Fakat daha yüksek bir hafıza kapasitesi ve ReadyBoost ve ReadyDrive gibi birazdan değineceğimiz teknolojileri destekleyen donanımlar, SuperFetch'in sunduğu performans artışını bir adını ileriye taşıyor.
USB bellek ile sistemi hızlandırın!
READYBOOST
USB bellek ile sistemi hızlandırın!
SuperFetch, var olan hafıza kapasitesini daha iyi kullanmanın yollarını ararken ReadyBoost bu hafıza kapasitesini artırmak için çözümler sunuyor. Bunun için de USB bellek, SD/CF kartlar gibi "nonvolatile", yani elektrik kesildiğinde içindeki verilerin kaybolmadığı türden hafızalardan yararlanıyor.
Peki, neden sabit disk değil? Yanıtı basit: Sabit diskler sıralı okumada çok daha üstünken, iş rasgele okumaya geldiğinde kalıcı bellekler yaklaşık on kat daha hızlı. Zira erişim süreleri sadece 0,8 milisaniye civarında.
Başka bir sebep ise güç koruması. Başta alâkasız gibi gelse de daha yüksek hafıza daha fazla güç koruması demek. Zira hafıza artıkça tampon bellek için sabit diske duyulan ihtiyaç azalıyor. Dolayısıyla hafızadan çok daha fazla güç tüketen sabit disk plakası gerçeklen de sabit kalıyor.
ReadyBoost, sisteme taktığınız USB bellekteki sizin belirlediğiniz bir kapasiteyi, sistemin sabit diskine tampon bellek olarak atıyor.
Öncelikle sisteme takılan bellek test ediliyor. ReadyBoost'u kullanabilmek için kullanacağınız belleğin en az 2,5 MB okuma ve 1,75 MB yazma hızına, USB 2.0 desteğine ve 256 ile 4 GB arasında kapasiteye sahip olması gerekiyor. Eğer belleğiniz bu kriterleri yerine getiriyorsa Vista size belleğin performansı artırmak için kullanmak isleyip islemediğinizi soruyor. Yanıl "evet" ise belleğin ne kadarlık bir kısmını bu işe ayıracağınızı belirtiyorsunuz.
Performans farkı: Peki, gerçekten de ReadyBoost performans arlısı sunuyor mu? islerseniz önce Microsoft'un test laboratuarından çıkan sonuçlara bir göz alalım. Testle 512 MB RAM'li bir bilgisayarda hafızayı zorlayan çoklu uygulama senaryosu canlandırılmış. Görüldüğü gibi 512 MB'lık bir USB bellek ile performansı yüzde 36 oranında artırmak mümkün. USB bellekle ayırdığınız hafıza miktarını 1 GB'a çıkarınca performans arlısı da yüzde 40'a çıkıyor. 1,5 GB'la ise açıkçası ciddi bir fark olmamasına karşın yine de bir artış gözleniyor. Tabii bu sonuçlar kullandığınız uygulama ve konfigürasyona göre değişiklik gösterecektir.
Elbette Microsoft'un sonuçlarıyla kalmayıp biz de testimizi yaptık. Bizim yaptığımız testler de sistemin genel performansında belli bir artış olduğunu onaylar yönde. ReadyBoost'un yapısından dolayı, oyunlarda ya da işlemci gücüne dayanan uygulamalarda bir performans farkı hissetmiyorsunuz ama sabit diske dayanan uygulamalarda ReadyBoost belli bir performans arlısı sağlıyor. Biz testlerimizi 7.200 rpm dönüş hızında sabit diski olan bir masaüstü sistemle yaptık, eğer 4.200 ya da 5.400 rpm dönüş hızında sabit diski olan bir dizüstüyle ReadyBoost'u denerseniz çok daha belirgin performans artışı elde ediyorsunuz. Ayrıca, 512 MB ve 1 GB bellekli sistemler, daha büyük bellekli sistemlere göre ReadyBoost'tan daha çok yararlanıyor.
128 bit Güvenlik: USB bellek denince, yanlışlıkla çıkartılmış ve içindeki veriler hasar görmüş cihazlar akla geliyor. Peki, ReadyBoost'u kullanırken USB belleği çıkarsam veri kaybetmez misiniz? Kesinlikle hayır. Öncelikle ReadyBoost ile USB belleğe atılan veriler mutlaka ve mutlaka sabit diskte yedeği olan veriler. Dolayısıyla USB belleği zamansız olarak çıkardığınızda bile veri kaybı yaşamıyorsunuz. Dahası veriler 128 bitlik AES sistemiyle şifrelenerek yazılıyor. Yani sizden habersiz birisi USB belleği alıp başka bir bilgisayara taksa da verilerinizi ele geçiremiyor. Bu arada verinin 1,8 ile 2,3 kal oranında sıkıştırılıp yazıldığını bilgisini de verelim.
Aşınma sorunu: Akla takılan başka bir soru ise USB belleğin ömrü konusunda. Çoğu USB bellek üreticisi garanti belgesinde yazma ve okuma sayısını sınırlı tutuyor. Bunun nedeni özellikle aynı hafıza bloğunun çok kullanılması durumunda (merak etmeyin, burada "çok" derken en azından on binlerce yazma okuma işleminden bahsediyoruz) o bloğun kimyasal özelliklerini kaybederek arlık veriyi saklayamıyor olması. Vista sorunu çözmek için özel bir algoritma kullanıyor. Bu algoritma hem performansı artırıyor, hem de kullanımı çeşitli bölgelere yayarak aşınmayı önlüyor.
Microsoft'un ReadyBoost için kullanılan bir USB bellek için biçtiği süre 19,4 ile 1823 yıl arasında. O zamana kadar da muhtemelen teknoloji kendi alternatifini üretmiş olur. USB flash bellek fiyatları oldukça düşmüş durumda. 1 GB kapasiteli, gayet hızlı modeller 25 dolar fiyatla raflarda sıralanıyor. Hal böyleyken, 512 MB yada I GB kapasiteli bir USB bellek alıp sisteminize tampon bellek olarak atamanız çok da lüks olmaz, özellikle dizüstü kullanıcılarının bu durumu değerlendirmeleri yararlarına olacaktır. Aslına bakarsanız, 1 GB kapasiteli, fiziksel olarak en ufak boyutlu olanlardan bir USB flash bellek alıp sisteminizin arka USB portlarından birinde takılı bırakmanız bile gayet uygulanabilir bir yöntem.
Karma sabit disklerle Performans artışı
WINDOWS READYDRIVE
Karma sabit disklerle Performans artışı
ReadyBoost USB bellek, SD/CF kart gibi "nonvolatile", yani kalıcı belleklerden yararlanarak sistem için bir tampon hafıza oluşturuyor. Peki USB yuvası yerine kalıcı belleği sabit diskin içine koysak daha iyi değil mi? Samsung ve Seagate'in yeni sabit diskleri bunu gerçeğe dönüştürüyor.
Çok yakında diğer üreticilerin de piyasaya süreceği karma (hibrid) sabit diskler, adından da anlaşıldığı gibi kalıcı bellekle sabit diskin bir araya getirilmesinden oluşan karma donanımlar. Bu kalıcı bellek, sahil disklerde bildiğimiz tampon belleklerle benzer göreve sahip olmasına karşın iki noktada büyük farklılığı ve avantajı var. Birincisi 8-16 MB yerine kapasiteleri 128 MB'tan başlıyor. Diğer önemli özellikleri ise kalıcı bellek olduklarından sabit diske giden elektrik kesilse bile içindeki verilerin yok olmaması. Bir önceki sayfada karma bir sabit diskin yapısını görebilirsiniz. Sizin de fark edeceğiniz gibi bildiğimiz sabit disklerden çok büyük kırkları yok. Standart bir sabit diskle veri çoğu zaman sol taraftaki plakadan okunup, DRAM tampon bellekten geçip sisteme aktarılıyor. Kara bir sabit diskte ise veriler daha büyük ve güvenilir olan kalıcı tampon belleğe aktarılıp daha sonra sisteme sunuluyor. Aynı şekilde sistemden gelen veri de önce tampon kalıcı belleğe ve daha sonra plakaya aktarılıyor. Bu yapının üç avantajı var. Birincisi kalıcı tampon belleğe sistemin erişimi daha hızlı. Dolayısıyla karma sabit diskler 1 saniyeden daha az bir sürede kullanıma hazır oluyor. İkinci özellik sabit diskin içindeki plaka dönmese de okuma/yazma işlemlerini gerçekleştirilebiliyor. Üçüncü özelliği ise, hali hazırdaki standartlarla uyumlu olması.
Geç olmasın güç olsun!: ReadyDrive, Windows Vista'nın karma sabit disklerin bu özelliklerinden yararlanmanızı sağlayan teknolojisinin adı. Bu teknoloji ile bilgisayarınız daha hızlı açılmakla kalmayacak, uygulamalarınız daha hızlı çalışacak ve sabit diskleriniz daha az aşınacak. En iyi haber ise taşınabilir bilgisayar sahiplerine: Piliniz daha uzun süre gidecek.
Bakalım nasıl oluyor bu daha hızlı açılma meselesi. Kapanırken veya uyku moduna geçerken Windows Vista sabit disk plakasının üstündeki tüm verileri kalıcı tampon belleğe yazıyor. Böylece bir sonraki açılışta BIOS sabit disk plakasının dönmeye başlayıp (bu 2 ile 4 saniye arası sürebiliyor ki bir de buna veriyi arayıp bulmasını eklemelisiniz) veri sunmasını beklemektense kalıcı tampon bellekten verileri okumaya başlıyor. Bu esnada ise sabit disk geri kalan verileri plakadan okuyup sisteme vermeye hazır oluyor.
Performans ve güç tüketimi karşılaştırması
KARMA SABİT DİSKLER
Performans ve güç tüketimi karşılaştırması
Gelin bir test ile ReadyDrive'ı kontrol edelim. Aşağıdaki grafiklerde standart ve karma sabit disklerle yapılmış testlerin sonuçlarını görüyorsunuz. Her grafiğin üst kısmında işlemci kullanımı, yani işlemcinin ne kadar meşgul olduğu var. İşlemcinin meşgul olması önemli zira bu işlemci bilgisayarı başlatmak için veri almış ve üstünde uğraşıyor demek. Ne kadar veri aldığını ise grafiğin alt bölümündeki veri okuma ve yazma girdi/çıktı sayısından anlıyoruz.
Standart sabit diske baktığımızda işlemcinin tembellik yaptığı zamanlar bolca gözümüze çarpıyor. Bunun sebebi elbette altta gördüğümüz gibi veri aktarımının düşük olması. Karma sabit diske baktığımızda ise tablo bir anda değişiyor, öncelikle işlemci çoğu zaman yüzde 100 oranında meşgul oluyor. Bunun sebebi de altta gördüğünüz gibi karma sabit diskin işlemciye işlemek için gerekli veriyi sağlayabilmesi.
Bunun gerçek hayattaki anlamı içinse başka bir test sonucunu sizlere sunacağız. Aşağıdaki iki tabloda bilgisayar açılışında uygulamaların kaçıncı saniyede çalıştırıldığını gösteren grafikler yer alıyor. Birinci grafiğe baktığımızda standart bir sabit diskin LoginUI.exe'yi yani olurum açma kullanıcı arabirimini yaklaşık 42. saniyede başlatabildiğim görüyoruz. Aynı uygulamaya bir de karma sabit diskle bakalım. Fark neredeyse yarı yarıya. Daha 23. saniye dolmadan LoginUI.exe başlatılmış bulunuyor. 42. saniyeye gelene kadar ise bilgisayar çoktan emrimize amade oluyor.
Hızlı başlangıç dışında ReadyDrive o bilgisayara özel uygulamaların hızlı açılmasına da yardımcı. Kalıcı tampon bellekle ayrılan belirli bir bölgeye bilgisayar üreticileri çeşitli uygulamalar için önemli bilgileri sabitleyerek (OEM - pinned data - sabitlenmiş OEM verisi) hız artışı sağlayabiliyor.
Örneğin 3B tasarım için iş istasyonları hazırlayan bir üretici bilgisayarın sabit diskindeki kalıcı tampon belleğe 3D Max verisini sabitliyor. Böylece 3D Max her zaman hızlı açılıyor çünkü gerekli verinin en azından bir kısmı hep tampon bellekten okunuyor. Dahası Windows HotStart özelliğinden faydalanılarak bilgisayar daha kapalıyken tek tuşa basıp çeşitli uygulamaları daha hızlı bir şekilde çalıştırmaya imkân tanıyor.
Güç koruma: Taşınabilir bilgisayar sahibiyseniz pil süresinin ne kadar önemli oklusunu bilirsiniz. Bu bilgiye taşınabilir bilgisayar pazarının geçen yıla nazaran yüzde 20 ila 30 oranında arlığını da katarsanız büyük firmaların düşük güç tüketimi için yaptıkları Ar-Ge harcamalarının miktarı sizi pek şaşırtmaz. Kısacası güç tüketimi önemli bir konu ve Microsoft, ReadyDrive ve karma sabit disk birleşimiyle güç tüketimini azaltıyor.
Pil tasarrufu: islerseniz adım adım gidelim. Güç koruma moduna girdiğinde Vista, öncelikle SuperFetch ile sabit diskteki gerekli veriyi sistem hafızasına, RAM'e, aktarıyor. Veri aktarıldıktan sonra sabit diskin içindeki dönen plaka durdurularak güç tüketimi minimuma indiriliyor. Kullanıcıya bağlı olarak veri yazma talepleri geldiğinde Vista veriyi plaka yerine karma sabit diskin kalıcı tampon belleğine yazıyor. Plaka ise sadece gerekli veri tampon bellekle olmadığında veya tampon bellek dolduğunda dönüyor.
Plakadan yazma/okuma işlemi bittiğinde ise plaka tekrar duruyor ve güç tüketimi yine en aza indiriliyor. Bu durumda bir bilgisayardaki güç tüketimi üç değişkene bağlıdır diyebiliriz. Birincisi, hafıza miktarınız daha çoksa daha az güç tüketilir. Zira sabit diske erişim ihtiyacı azalır. İkinci değişken ise kalıcı tampon belleğin boyutudur. Bu boyut arttıkça kalıcı tampon bellek daha geç dolar ve plakaya yazma ihtiyacı ve sonuç olarak sıklığı o derecede azalır.
Üçüncüsü ise bilgisayarı kullanım sıklığınızdır. Ama tabii kimse size bilgisayarı kullanmayın deme hakkına sahip değil. Kalıcı tampon bellek ve güç tüketimi ilişkisini kafamızda canlandırabilmek için grafiğe bir göz atalım islerseniz. Dikey eksende sabit disk plakasının toplam sürenin ne kadarında sabit durduğu, yani az güç tükettiği yüzde olarak gösteriliyor. Yatay eksen de ise kalıcı tampon bellek boyutu yer alıyor. Gördüğünüz gibi 128 MB kalıcı tampon belleğe sahip bir kara sabit disk DVD oynatırken neredeyse hiç dönmüyor. En azından sistem hiçbir iş yapmazken gerçeklesen dönme süresiyle aynı. Etkin kullanım esnasında ise kalıcı hafıza kapasitesi artıkça plakanın dönme süresi, dolayısıyla da güç tüketimi azalıyor.
Microsoft'un kendi test laboratuvarından yayımlanan sonuçlar da dikkat çekici. Etkin kullanımda ReadyDrive ve karma sabit disk teknolojileri yüzde 4'e varan bir pil tasarrufu sunuyor. Sistem boşla olduğunda ise bu ikili yüzde 12'lik bir tasarruf vaat ediyor.
Daha dayanıklı: Karma sabit disklerin başka bir özelliği ise daha dayanıklı olmaları, istatistiklere göre bir bilgisayarda iki yıl içinde en çok aşınan parçalar anakart ve sabit disk. Sabit disklerdeki aşınmanın en büyük nedeni ise içindeki dönen mekanik parçalar. ReadyDrive sayesinde karma sabit disklerin içindeki plakalar ve okuma - yazma kafası çok daha az döndüğünden cihaz çok daha az aşınıyor. Bu arada içindeki plaka dönerken sabit disk sarsıntılara ve çarpmalara karşı daha hassas. Dolayısıyla ne kadar az süre dönüş halinde kalırsa, çarpma esnasında zarar görme olasılığı da o kadar azalıyor.
Parçaların hareket etmesinin başka bir sonucu ise ortaya çıkan ısı. Her ne kadar sabit disk üreticileri sıvı rulman gibi çeşitli teknolojilerle bunun üstesinden gelmeye çalışsa da, henüz bilim sıfır sürtünme gibi ideal bir ortamı hayata geçirebilmiş değil. Isının zararı ise sabit diske olduğu kadar, kasa içi sıcaklık nedeniyle diğer donanımlara da yansıyor. Dolayısıyla, daha az ısı üreten karma sabit diskler daha sağlıklı bir platformu da beraberinde getiriyor.
Yeni komut seti: Bu arada ReadyDrive ve karma sabit diskler ile yeni bir ATA komut selinin de beraberinde geldiğini belirtelim, özellikle kalıcı tampon belleğin yönetilmesinde bu ATA komut seline ihtiyaç var. Zira diskin dönüşü, OEM verisi, güç koruma modu, tampon bellek durumu gibi birçok yeni değişkenin okunup buna göre yeni komutların verilebilmesi yeni cihazların yönelimi için gerekli. Microsoft tarafından önerilen bu komut seli ATA 8 spesifikasyonlarında standart olarak kabul edilmiş durumda.
Veri akışı için öncelik sıralaması
LOW PRIORITY I/O
Veri akışı için öncelik sıralaması
Bu ara başlığı 'düşük öncelikli giriş/çıkış' olarak Türkçeleştirebiliriz. İşlemci tarafına bakarsak bir uygulamaya Öncelik verme aslında uzun zamandır kullanılan bir yöntem. Yani işlemcinin hangi uygulamaya daha fazla veya az işleyeceğini belirlemek mümkün. Oyun oynarken arka planda çalışan virüs tarama programını ele alalım. Aslına bakarsanız bu iki uygulama aynı anda çalışmaz. Aksine her iki uygulama da art arda sırayla çalıştırılır. (Çok çekirdekli işlemcilerde elbette durum biraz daha farklı) Bu durumda oyunun ve virüs taramasının komutları sıralanır ve birbirinin peşi sıra işlenir.
Oyunun daha hızlı çalışmasını sağlayan ise öncelik sırasına hürmeten işlemcinin oyunun verisini daha sık ve daha uzun zaman aralıklarında işlemesidir. Buna rağmen hiçbir oyuncu oyun oynarken arkada virüs taratmaz, çünkü oyun yavaşlar. Peki, bunun nedeni nedir?
Veri önceliği belirleniyor: Şimdiye kadar uygulamaların işlemcideki önceliği belirleneni İse de, ihtiyaç; duyulan verinin okunması - yazılması konusunda bir sınırlama yoklu, örneğin, oyun işlemci tarafından yaklaşık 10 saniye boyunca, anti virüs programı tarafındansa sadece 1 saniye boyunca kullanılsın. (Elbette gerçekle bu süreler ms'ler düzeyinde.) Bu 10 saniye boyunca oyun yeni bir haritayı yüklemek veya fizik motorunun hesaplarını yapabilmek için sadece birkaç MB'lık veriyi sabit diskten talep ederken anti virüs programı, taramak için MB'larca veriyi isleyebiliyor. Dolayısıyla oyun işleme sırasında Öncelik sahibi olsa da sabit disk virüs programının verilerini aktarmakla meşgul olduğundan oyuna yeterli veri gidemiyor ve oyun yavaşlıyor.
Vista'da tablo çok daha farklı. Arlık uygulamanın veri giriş/çıkışı için de öncelik sırası atanabiliyor. Hatla Vista ile gelen birçok arkaplan uygulaması düşük veri giriş/çıkış önceliğine sahip. Bunlardan bazıları dosya dizinleme servisi, Windows Defender, disk birleştiricisi ve daha önce bahsetmiş olduğumuz SuperFetch. Kısacası bu programlar çalışırken sisteminiz, veri akışında yaşanan darboğazdan zarar görmeyecek. Low Priority I/O özelliğinin başka bir faydası da daha hızlı bilgisayar açılışı. Standart bir kullanıcıya baktığımızda istatistikler başlangıç esnasında 40'a yakın normal ve arkaplan uygulamasının açıldığı yönünde. Dolayısıyla normalde işinizi yapmak için bu 40 uygulamanın yüklenmesini beklemeniz gerekli. Yeni teknoloji sayesinde olurum açlıktan çok kısa bir sonra bilgisayarı kullanmak mümkün olacak, önemsiz uygulamalar ise ötelenebilecek.
Yeni araçlarla PC'nizi test edip hızlandırın
PERFORMANS AYARLARI
Yeni araçlarla PC'nizi test edip hızlandırın
Son olarak Vista'nın performans artışı için sunduğu ilginç bir özelliğe göz atacağız. Aslına bakarsanız bu kendi kendine performans artırmaktan ziyade performansı artırmak için yapmanız gerekenleri ortaya koyan bir yenilik. İlk olarak WinSAT (Windows System Assessment Tool) bilgisayarınızı bir tür teste tabii tutarak donanım birleşenlerini puanlıyor.
Windows Deneyim Dizini Puanı olarak adlandırılan bu puana bakarak kullanıcı ekran karlının oyunlar için yeterli olup olmadığını, ya da sadece RAM ekleyerek performansı artırabileceğini görebiliyor.
Vista ayrıca Aero gibi bazı ekstra özellikleri bu puana göre açıp kapayabiliyor. Böylece yavaş bir PC'de Aero için harcanacak sistem kaynakları daha önemli işlere ayrılıyor. Aynı şekilde üçüncü parti uygulamalar da bu puana bakarken çeşitli ayarları yapabiliyor, örneğin bir oyun, ekran kartı puanına bakarak otomatik olarak ışık kaynağı sayısını düşürüp gölgeleri kapatıyor. Böylece akıcı bir şekilde oyun oynayabiliyorsunuz. Yukarıda saydıklarımız dışında, Vista deneyimli kullanıcılara da performansı artırabilmek için gerekli bilgileri sağlıyor. Kullanıcılar olay denetleyicisi kayıtlarına bakarak hangi uygulamanın hatalar oluşturduğunu veya sistemi yavaşlattığını bulmakta artık eskisi kadar zorlanmayacaklar.
En hızlı Microsoft işletim sistemi
SONUÇ
En hızlı Microsoft işletim sistemi
SuperFetch, ReadyBoost, ReadyDrive, Low Priority I/O ve ekstra Performans araçlarıyla Vista, Microsoft'un bir önceki işletim sisteminden kesinlikle daha çok performans vaat ediyor. Üstelik ekstra bir harcama yapmadan. Elbette karma sabit disk veya ReadyBoost uyumlu bir USB bellek dopingiyle Vista çok daha iyi bir iş ve eğlence platformu sunacaktır.
ReadyBoost uyumlu USB Bellekler
ReadyBoost uyumlu USB Bellekler
2,5 MB/s okuma ve 1,75 MB/s yazma hızına sahip bir USB bellek ReadyBoost'u kullanabilmek için yeterli. Buna karşın daha iyi bir performans için "Enhanced for ReadyBoost" logolu USB bellekleri tercih edebilirsiniz. Bu bellekler logoyu hak edebilmek için en az 5 MB/s rastgele okuma ve 3 MB/s rasgele yazma hızına sahip olmak zorunda. Dolayısıyla daha fazla performans artışı sunuyorlar.