Sözlük: K ve L Harfleri

K ve L harfleri ile başlayan terimler ve açıklamaları.

Sözlük: 17

KIZILÖTESİ (IR): İnsan gözüyle görülemeyen ve ancak özel alıcı / vericiler yardımıyla tanımlanabilen kırmızı ötesi ışınlara verilen addır. Kablosuz fare ve klavye gibi bazı cihazlar, bilgisayar bağlantısı için kızılötesi ışıma teknolojisinden yararlanırlar. Bilgisayarla kızılötesi ışıma aracılığıyla iletişim kuran cihazların tümü, genel olarak "kızılötesi aygıt" olarak bilinir.

KLASÖR: Sabit disk, disket ya da CD gibi depolama ortamları üzerinde yer alan verilerin sınıflandırılmaları için kullanılan ayırma birimlerine verilen isimdir. Bir klasör, içerisinde çok sayıda farklı dosyayı ya da başka klasörleri barındırabilir. Ana klasör altında bulunan her bir klasöre "alt klasör" adı verilir.

Klasörler, Windows ve Linux gibi işletim sistemlerinde küçük bir klasör simgesi ile belirtilirler. Bir klasörü açmak için üzerine çift tıklamak yeterli olacaktır. Bu şekilde ekrana yeni bir pencere gelir ve klasörün içerdiği tüm dosya ve alt klasörler listelenir.

KLAVYE: Bilgisayar sistemleri için en hayali bileşenlerden birisidir. Klavye üzerinde pek çok farklı tuş bulunur ve sisteme çeşitli komutların girilmesi işlemi bu tuşların yardımıyla gerçekleşir. Bazı klavye tuşlarının görevi, üzerlerinde belirtilen harf ve rakamları ekrana taşımakla sınırlı olabilir. Ancak "enter" ya da "del" gibi tuşlar, kendilerine atanan fonksiyonları yerine getirmekle yükümlüdürler.

Piyasadaki klavyeleri, kablolu ve kablosuz olmak üzere ikiye ayırmak mümkün. Kablolu klavyeler, sisteme kendi kabloları yardımıyla bağlanabilirler. Kablosuz klavyeler ise, bilgisayar bağlantısını radyo sinyalleri, kızılötesi ışınlar ya da Bluetooth teknolojisi ile sağlarlar.

Klavyelerin bilgisayara bağlanması için en çok tercih edilen bağlantı tipi "PS/2"dir. Ancak yeni nesil klavyelerde, bağlantı için USB girişlerinin kullanıldığını da görebilirsiniz.

KONUK HESABI: Eğer bir kullanıcı Windows ile çalışan bir bilgisayarda oturum açmak islerse; ancak bu bilgisayarda kendi adına oluşturulmuş bir kullanıcı hesabı bulunmuyorsa, oturum açma işlemi için "Konuk Hesabı" denilen özel bir hesap kullanılabilir. Konuk hesabı ile sisteme giriş yapan bir kullanıcı, hizmetlere de izin verildiği ölçüde erişebilir. Başka bir deyişle, kullanıcının tüm hizmetlere koşulsuz olarak erişebilmesi söz konusu değildir.

KULLANICI: Belli bir bilgisayarı kullanan kişilerin her birine "kullanıcı" adı verilir. Kullanıcılar, bilgisayardaki program ve dosyalara, kendilerine izin verilen ölçüde erişebilirler. İzinlerin belirlenmesi ise, sistem yöneticisinin görevidir.

KULLANICI ADI: Bir kullanıcının Windows işletim sistemi altında oturum açmasını sağlayan özel hesaba verilen benzersiz isimdir. Bilgisayarda kayıtlı olan kullanıcı hesaplarının hepsi, farklı bir isim ile belirtilmelidir. Yani bir kullanıcı adı, diğerleri ile aynı olamaz.

KULLANICI HESABI: Belli bir kullanıcıyı Windows işletim sistemine tanıtmaya yarayan her türlü bilgi, "Kullanıcı Hesabı" adı verilen kayıtlarda saklanır. Bu kayıtlar, bilgisayarda oturum açılabilmesi için gereken kullanıcı adını ve sadece hesap sahibinin bileceği parolayı içerir. Ayrıca oturum açan bir kullanıcının hangi hizmetten yararlanabileceği ve sabit diskteki dosyalar üzerinde ne kadar yetkiye sahip olduğu da bu kayıtların yardımıyla belirlenebilir. Örneğin açılan bir hesap kullanıcıya tam yetki veriyorsa, bu durumda kullanıcı da dosyaları silme ya da yeni dosya oluşturma hakkına sahip olabilir.

KÜÇÜK RESİM: İngilizce'deki "Clipart" teriminin Türkçe'deki karşılığıdır. Tüm Microsoft Office uygulamaları ve gelişmiş grafik programları, bu tip küçük resimlerden oluşan geniş bir arşive sahiptir. Üstelik küçük resimler, çoğu zaman belli kategorilere ayrılmış olarak karşımıza çıkarlar. Örneğin meteoroloji konulu bir makale hazırlıyorsunuz ve makale içerisine bazı küçük resimler eklemeniz gerekiyor. Bu durumda Office paketinin sunduğu arşivi açabilir ve ilgili kategoriden hoşunuza giden bir resmi seçebilirsiniz.

Küçük resimler, sadece programın arşivinde bulunan alternatifler ile sınırlı değildir. Dilerseniz, internet üzerinden de sayısız küçük resim bulabilir ve onları bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz.

LAN: İngilizce bir terim olan "Local Area Network"ün (Yerel Ağ) baş harflerinden oluşan kısaltmadır ve yakın mesafeli bilgisayarları birbirine bağlayan yerel ağları temsil eder. Bu tip bir ağ ile bağlanan bilgisayarlar, birbirleriyle işbirliği içerisinde çalışabilirler ve veri alışverişini gerçekleştirebilirler. Ayrıca yerel ağ üzerindeki bir bilgisayara bağlı olan yazıcı ve benzer donanımlar, diğer bilgisayarlar tarafından da kullanılabilir. Ağın çalışması, çoğu zaman merkezi bir bilgisayar (sunucu) tarafından yönetilir.

LCD: "Liquid Chrystal Display" teriminin kısaltılmasıdır ve gelişmiş bir monitör teknolojisini temsil eder. LCD monitörlerde, görüntünün oluşması ve ekrana yansıması için likit kristaller kullanılır. Bu kristaller elektrik akımı yardımıyla uyarılır ve görüntü de bu şekilde ortaya çıkar.

Taşınabilir dizüstü bilgisayarlarda görmeye alıştığımız LCD monitör teknolojisi, artık masaüstü sistemler için de yoğun olarak kullanılıyor. LCD monitörlerin görüntü kalitesi, çoğu zaman geleneksel CRT monitörlerden yüksektir. Ayrıca bir LCD monitörün kasası, CRT monitörlere oranla çok daha küçük boyutlara sahiptir ve fazla yer kaplaması gibi önemli sorunlar söz konusu olamaz.

Tüm bunlara ek olarak, LCD monitörlerin enerji tüketimi konusunda son derece tasarruflu oldukları da unutulmaması gereken bir husustur.

LED: "Light Emitling Diode" teriminin kısaltmasıdır ve elektrik akımı mevcut olduğunda ışık yayan bir tertibatı temsil eder. Disket takıldığında disket sürücü üzerinde yanan ışık ya da klavye üzerindeki "Caps Lock" ve "Num Lock" ışıkları, aslında birer led'dir. Bu ledler, cihazın ya da fonksiyonun aktif halde olup olmadığını anlayabilmemizi sağlarlar.

LINE IN: Ses kartları üzerinde bulunan ve müzik seli ya da walkman gibi harici bir ses cihazını bilgisayara bağlamamızı sağlayan küçük giriştir.

LINE OUT: Ses kartları üzerinde bulunan ve bilgisayarın ürettiği sesleri hoparlörlere aktarmakla görevli olan küçük bağlantı noktasıdır.

LINK: "Bağlantı" teriminin İngilizce'deki karşılığıdır. Ayrıntılı bilgi için "B" harfine göz atabilirsiniz.

LOCK: "Kilit" anlamına gelen İngilizce bir terimdir. Disketlere veri kopyalanmasını ya da mevcut verilerin silinmesini engellemek için kullanılan küçük anahtarı temsil eder. Anahtar kapalıysa, diskete veri kopyalanması mümkün değildir.

Okuyucu Yorumları